Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında "Devlette liyakat sistemi çöktü. Bir büyükelçi olmanın şartları nedir? Elinizi vicdanınıza koyun. Hayatında dışişleri konusunda bir makale yazmamış tek bir cümle etmemiş kişiyi büyükelçi tayin ettik" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Birleştirici İş Kadınları ve İş adamları Konfederasyonu (BİRKONFED) tarafından Florya Elite World Otel'de düzenlenen Ekonomi Değerlendirme Toplantısı'nda konuşuyor.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“11 Ağustos 2018 daha krizin başındayız. Arkadaşlarımızla konuştuk, bir kriz geliyor birleşmemiş lazım dedik. Biz de hükümete önerilerde bulunduk. Kimseyi eleştirmedik, 13 madde halinde öneri sunduk. Bu 13 maddeyi yaparsanız krizi atlatırız. O 13 maddenin birincisi devlette liyakat.
“Devlette liyakat sistemi çöktü. Bir örnek; Bir büyükelçi olmanın şartları nedir? Elinizi vicdanınıza koyun. Şimdi ne yaptık? Hayatında dışişleri konusunda bir makale yazmamış tek bir cümle etmemiş kişiyi büyükelçi tayin ettik.
"27 buçuk yılımı
devlete verdim"
“Yanlış mı söylüyorum? Doğruysa dinlesinler. 27 buçuk yılımı devlete verdim. Hesap uzmanı olarak başladım. SGK'de çalıştım. Bürokrat olduk. Kendi irademle emekli oldum. 27 buçuk yıl siyasilerle tartıştım. Ben de anlattım. Az önce takdim edilen arkadaşlarım da anlattı. Bir şeyin artısını eksisini siyasetçiye söylemek zorundayım.
“Bürokrasinin görevi budur. Bürokrasi doğruları yöneten organa anlatır. Dünyanın her tarafında, bütün gelişmiş ülkelerde böyledir. Liyakatı yok ederseniz her şey darmadağın olur.
“Hukukun üstünlüğü: Hukuk ne demektir? Bir ülkenin can ve mal güvenliğimi sağlayan kurallar bütünüdür. Benim can ve mal güvenliğim yoksa yabancı sermaye niye gelsin? Hiçbirimizin ve hiçbirinizin Türkiye'de can ve mal güvenliği yoktur.
"En büyük değişimi
yaşayan parti CHP'dir"
“Siyasi iktidar ben bunu cezalandırmak istiyorum derse iktidar istediğini gönderir. Neden tutuklandığınızı siz bile bilmezsiniz. Niye benim can ve mal güvenliğim yok? Neden siyasi iktidar tarafından tehdit ediliyorsunuz? Devleti yöneten böyle bir anlayış olabilir mi? Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Son 10 yılda Türkiye'nin bütün sorunlarına çözüm üreten tek parti CHP'dir.
“Demokrasi benim gibi düşünmeyenler için de geçerli bir kavramdır. Onun da hukuku vardır. Seçimler yapıldı. Savcılığa gittiler, YSK'da 8 hakim imza bastı 'aday olabilir' diye. Seçildi, bir gün sonra vali, bakanlığa yazı yazdı 'görevden alın' diye. Hani demokrasi vardı? Doğru değil. Milletin iradesini gasp edemezsiniz. Aynı şekilde büyükşehir belediye başkanları görevden alındı. (Melih Gökçek-Kadir Topbaş) Onu da eleştirdik. Neden istifaya zorluyorsun?
"Bu vergiler
nereye harcanıyor?"
“Merkez Bankası dünyanın her tarafında bağımsızdır. MB'ye ekonomik talimat verirsin. Kullanacağı araçlara siyasi organ müdahale etmez. Ama hedef verir. Tutmazsa görevden alırsınız.
"Faiz ödemek için borç alıyoruz. Sizler iş dünyasından geliyorsunuz. Saat başına 2 milyon dolar faiz ödeyen ülke kalkınabilir mi? Borçlanma Genel Müdürlüğü'nü kurdular. Biz çoluk çocuğumuzun boğazından kesiyoruz. Sizin alın teriniz bu paralar.
"Bu borçlar karşılığında ne oldu? Yüzün üzerinde fabrika kapatıldı. Devlette şeffaflık esastır. Devlet vatandaşın parasını harcadığı için şeffaf olmak zorundadır. Kefen bezi alırken bile vergi ödersiniz. Bu vergiler nereye harcanıyor?
"Hiç merak etmediniz mi Allah aşkına? Yatırım diyorlar. Hangi yatırım? Bir devlet böyle keyfi yönetilmez. Yol, köprü yapma demiyorum. Ne kadara yapıldığını soruyorum. Bizden gizleniyor ama yabancılar biliyor. Siz ödediğiniz vergilere sahip çıkmalısınız.
"Politikacı ödediği paranın hesabını vermeli. Bu devletin parasına yazık günah değil mi? Havalimanının ne kadar yaptırıldığını bilmiyoruz. Kime ne kadar garanti verdiniz? Ben eski maliyeciyim, neyin ne olduğunu tahmin ederiz. Bütçede disiplin yok.
"Erdoğan ve iktidarı
bugüne kadar sorun üretti"
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre; Kılıçdaroğlu, programın ardından gazetecilerin emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dün (16 Kasım) yaptığı "Seçim kaybetsek de EYT'ye yokum" açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Seçimi kaybetme noktasına gelmesi tabii Erdoğan'ın başarısızlığını gösteriyor. EYT'liler hiç meraklanmasınlar, onların sorunlarını çözeceğiz. Erdoğan ve iktidarı, Türkiye'nin bugüne kadarki hiçbir sorununu çözmedi, tam tersine sorun üretti. Ben buradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına söz veriyorum, Türkiye'deki bütün sorunları, akılcı, tutarlı politikalarla istişare ederek çözeceğiz." Bianet
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Birleştirici İş Kadınları ve İş adamları Konfederasyonu (BİRKONFED) tarafından Florya Elite World Otel'de düzenlenen Ekonomi Değerlendirme Toplantısı'nda konuşuyor.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“11 Ağustos 2018 daha krizin başındayız. Arkadaşlarımızla konuştuk, bir kriz geliyor birleşmemiş lazım dedik. Biz de hükümete önerilerde bulunduk. Kimseyi eleştirmedik, 13 madde halinde öneri sunduk. Bu 13 maddeyi yaparsanız krizi atlatırız. O 13 maddenin birincisi devlette liyakat.
“Devlette liyakat sistemi çöktü. Bir örnek; Bir büyükelçi olmanın şartları nedir? Elinizi vicdanınıza koyun. Şimdi ne yaptık? Hayatında dışişleri konusunda bir makale yazmamış tek bir cümle etmemiş kişiyi büyükelçi tayin ettik.
"27 buçuk yılımı
devlete verdim"
“Yanlış mı söylüyorum? Doğruysa dinlesinler. 27 buçuk yılımı devlete verdim. Hesap uzmanı olarak başladım. SGK'de çalıştım. Bürokrat olduk. Kendi irademle emekli oldum. 27 buçuk yıl siyasilerle tartıştım. Ben de anlattım. Az önce takdim edilen arkadaşlarım da anlattı. Bir şeyin artısını eksisini siyasetçiye söylemek zorundayım.
“Bürokrasinin görevi budur. Bürokrasi doğruları yöneten organa anlatır. Dünyanın her tarafında, bütün gelişmiş ülkelerde böyledir. Liyakatı yok ederseniz her şey darmadağın olur.
“Hukukun üstünlüğü: Hukuk ne demektir? Bir ülkenin can ve mal güvenliğimi sağlayan kurallar bütünüdür. Benim can ve mal güvenliğim yoksa yabancı sermaye niye gelsin? Hiçbirimizin ve hiçbirinizin Türkiye'de can ve mal güvenliği yoktur.
"En büyük değişimi
yaşayan parti CHP'dir"
“Siyasi iktidar ben bunu cezalandırmak istiyorum derse iktidar istediğini gönderir. Neden tutuklandığınızı siz bile bilmezsiniz. Niye benim can ve mal güvenliğim yok? Neden siyasi iktidar tarafından tehdit ediliyorsunuz? Devleti yöneten böyle bir anlayış olabilir mi? Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Son 10 yılda Türkiye'nin bütün sorunlarına çözüm üreten tek parti CHP'dir.
“Demokrasi benim gibi düşünmeyenler için de geçerli bir kavramdır. Onun da hukuku vardır. Seçimler yapıldı. Savcılığa gittiler, YSK'da 8 hakim imza bastı 'aday olabilir' diye. Seçildi, bir gün sonra vali, bakanlığa yazı yazdı 'görevden alın' diye. Hani demokrasi vardı? Doğru değil. Milletin iradesini gasp edemezsiniz. Aynı şekilde büyükşehir belediye başkanları görevden alındı. (Melih Gökçek-Kadir Topbaş) Onu da eleştirdik. Neden istifaya zorluyorsun?
"Bu vergiler
nereye harcanıyor?"
“Merkez Bankası dünyanın her tarafında bağımsızdır. MB'ye ekonomik talimat verirsin. Kullanacağı araçlara siyasi organ müdahale etmez. Ama hedef verir. Tutmazsa görevden alırsınız.
"Faiz ödemek için borç alıyoruz. Sizler iş dünyasından geliyorsunuz. Saat başına 2 milyon dolar faiz ödeyen ülke kalkınabilir mi? Borçlanma Genel Müdürlüğü'nü kurdular. Biz çoluk çocuğumuzun boğazından kesiyoruz. Sizin alın teriniz bu paralar.
"Bu borçlar karşılığında ne oldu? Yüzün üzerinde fabrika kapatıldı. Devlette şeffaflık esastır. Devlet vatandaşın parasını harcadığı için şeffaf olmak zorundadır. Kefen bezi alırken bile vergi ödersiniz. Bu vergiler nereye harcanıyor?
"Hiç merak etmediniz mi Allah aşkına? Yatırım diyorlar. Hangi yatırım? Bir devlet böyle keyfi yönetilmez. Yol, köprü yapma demiyorum. Ne kadara yapıldığını soruyorum. Bizden gizleniyor ama yabancılar biliyor. Siz ödediğiniz vergilere sahip çıkmalısınız.
"Politikacı ödediği paranın hesabını vermeli. Bu devletin parasına yazık günah değil mi? Havalimanının ne kadar yaptırıldığını bilmiyoruz. Kime ne kadar garanti verdiniz? Ben eski maliyeciyim, neyin ne olduğunu tahmin ederiz. Bütçede disiplin yok.
"Erdoğan ve iktidarı
bugüne kadar sorun üretti"
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre; Kılıçdaroğlu, programın ardından gazetecilerin emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dün (16 Kasım) yaptığı "Seçim kaybetsek de EYT'ye yokum" açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Seçimi kaybetme noktasına gelmesi tabii Erdoğan'ın başarısızlığını gösteriyor. EYT'liler hiç meraklanmasınlar, onların sorunlarını çözeceğiz. Erdoğan ve iktidarı, Türkiye'nin bugüne kadarki hiçbir sorununu çözmedi, tam tersine sorun üretti. Ben buradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına söz veriyorum, Türkiye'deki bütün sorunları, akılcı, tutarlı politikalarla istişare ederek çözeceğiz." Bianet