İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin İsrail’in insan hakları ihlallerine ilişkin açık uçlu bir uluslararası soruşturma başlatma kararının “utan verici” olduğunu ifade etti.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, işgal altındaki Filistin toprakları konulu özel bir oturum düzenlemiş, oturumda İsrail’in Gazze’ye yönelik son saldırıları ile Filistin ve İsrail toprakları içindeki "sistematik" insan hakları ihlallerine ilişkin açık uçlu bir uluslararası soruşturma başlatılmasına karar verilmişti.
BM’nin kararı sonrası açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BM kararının “utan verici” olduğunu ifade ederek, "Bugünün utanç verici kararı, BM İnsan Hakları Konseyi'nin bariz İsrail karşıtı takıntısının bir başka örneğidir" dedi.
Filistin tarafı ise BM kararını memnuniyetle karşılayarak, kararın uluslararası toplumun hesap verebilirlik, kanun yaptırımı ve Filistinlilerin insan haklarının korunması yolunda BM’nin kararlılığını yansıttığını aktardı.
ABD, karardan derinden üzüntü duyduğunu ifade etti
İsrail'in ana müttefiki ABD, gözlemci statüsüne sahip olduğu ve oy kullanmadığı oturumda alınan karardan dolayı derin üzüntü duyduğunu ifade etti. Cenevre’deki ABD heyeti, bugün alınan kararın bugüne kadar kaydedilen ilerlemeyi tehlikeye atacağını öne sürdü.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Filistin delegasyonu tarafından BM’ye getirilen soruşturma tasarısı, Konseyin 47 üyesinin 24'ünün “lehte”, 9'unun “aleyhte” ve 14'ünün “çekimser” oy kullanması ile kabul edildi. Kararın, yıllardır süren Orta Doğu ihtilafında suistimaller ve bunların "temel nedenleri" konusunda eşi görülmemiş düzeyde bir incelemeye yol açması bekleniyor.
Avrupa ülkeleri, oylamada iki ye bölünde Avusturya, İngiltere ve Almanya “aleyhte” oy verirken, Fransa ve Hollanda ise “çekimser” kaldı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Şefi Michelle Bachelet, İsrail'in Gazze'ye yönelik ölümcül saldırılarının orantısız olduğu gösterilirse savaş suçu teşkil edebileceğini kaydetmiş, "Siviller ve sivillerin nesneleri üzerinde gelişigüzel ve orantısız etkiler olduğu tespit edilirse, bu tür saldırılar savaş suçu teşkil edebilir" ifadelerini kullanmıştı.
Bachelet, İsrail'in bu binaların çoğunun silahlı gruplara ev sahipliği yaptığını veya askeri amaçlarla kullanıldığını iddia etmesine rağmen, bu konuda kanıt bulunmadığını açıklamıştı.