İran ile nükleer anlaşma krizi sürerken, Cumhurbaşkanı Ruhani, uranyum zenginleştirmede sınır olan 3.67'yi pazar gününden itibaren kaldıracaklarını ve istedikleri kadar zenginleştireceklerini söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, pazar gününden itibaren uranyum zenginleştirmede sınırı tamamen kaldıracaklarını duyurdu.
Ruhani, uranyum zenginleştirmede sınır olan 3.67'yi pazar gününden itibaren kaldıracaklarını ve istedikleri kadar zenginleştirebileceklerini söyledi.
Ruhani, nükleer anlaşma konusunda bununla beraber açık kapı bırakarak, kararın geri dönülmez olmadığını ve Batılı ülkelerin anlaşmaya uyması halinde bir saat içinde kısıtlamalara uymaya tekrar başlayacaklarını da ekledi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) nükleer anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımları devreye sokmasnın ardından İran ülke ekonomisine verilen zararın bertaraf edilmesi için diğer ülkelere 7 Temmuz'a kadar süre tanımıştı.
ABD Başkanı Donald Trump ise Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"İran az önce yeni bir uyarı yayınladı. Ruhani, 'Yeni bir Nükleer Anlaşma yoksa uranyumu istedikleri miktarda zenginleştireceklerini' söylüyor. Tehditlerine dikkat et İran. Tehditleriniz size geri dönebilir."
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, önceki gün Herzliya kentinde gerçekleşen uluslararası güvenlik konferansında yaptığı konuşmada, "İran şu an gri bölgede ve yaptığı hatalar ile kırmızı bölgeye girebilir, yani savaşa sebep olabilir. Bu yüzden askeri çatışma olasılığını göz önünde bulundurmalıyız. Bu nedenle İsrail, her türlü senaryoya karşı kendi hazırlığını yapmayı sürdürüyor" ifadelerini kullanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde de İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış İlişkiler Komisyonu'na bağlı Nükleer Alt Komisyonu Başkanı Mücteba Zünnur, ABD'nin İran'a saldırması durumunda İsrail'in yarım saatlik ömrü kalır ifadesini kullanmıştı.
Nükleer anlaşma konusunda ne oldu?
ABD Başkanı Trump Beyaz Saray'da 8 Mayıs'ta düzenlediği basın toplantısında İran nükleer anlaşmasından imzasını çektiğini açıklamıştı.
Trump ayrıca İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlandırması karşılığında bu ülkeye uygulamaktan vazgeçtikleri yaptırımlara yeniden ve fazlasıyla uygulamaya sokacaklarını söylemişti.
İran ve diğer imzacılar Washington'ın "tek taraflı" tavrını kabul etmeyerek anlaşmanın korunması konusunda mutabakatlarını korumuştu.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, 14 Temmuz 2015'te Avusturya'nın başkenti Viyana'da P5+1 (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında imzalanan ve 16 Ocak 2016'da yürürlüğe girdi.
Trump yönetimi, müttefiklerini İran'dan petrol alımını kasım ayına kadar sıfıra indirmeye zorluyor.
Hürmüz Boğazı üzerinde İran'ın ABD'ye ait bir insansız hava aracını düşürmesi ile iki ülke arasındaki gerilimin sıcak bir savaşa dönmesi ihtimali gündeme gelmişti.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, Hürmüz Boğazı üzerinde "hava sahasını ihlal ettiği" gerekçesiyle 20 Haziran'da hedef alınan ABD'ye ait insansız hava aracının (İHA) enkazını denizden çıkararak sergiledi.
Haziran ayında gerçekleşen olay ABD tarafından da doğrulandı. Bianet
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, pazar gününden itibaren uranyum zenginleştirmede sınırı tamamen kaldıracaklarını duyurdu.
Ruhani, uranyum zenginleştirmede sınır olan 3.67'yi pazar gününden itibaren kaldıracaklarını ve istedikleri kadar zenginleştirebileceklerini söyledi.
Ruhani, nükleer anlaşma konusunda bununla beraber açık kapı bırakarak, kararın geri dönülmez olmadığını ve Batılı ülkelerin anlaşmaya uyması halinde bir saat içinde kısıtlamalara uymaya tekrar başlayacaklarını da ekledi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) nükleer anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımları devreye sokmasnın ardından İran ülke ekonomisine verilen zararın bertaraf edilmesi için diğer ülkelere 7 Temmuz'a kadar süre tanımıştı.
ABD Başkanı Donald Trump ise Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"İran az önce yeni bir uyarı yayınladı. Ruhani, 'Yeni bir Nükleer Anlaşma yoksa uranyumu istedikleri miktarda zenginleştireceklerini' söylüyor. Tehditlerine dikkat et İran. Tehditleriniz size geri dönebilir."
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, önceki gün Herzliya kentinde gerçekleşen uluslararası güvenlik konferansında yaptığı konuşmada, "İran şu an gri bölgede ve yaptığı hatalar ile kırmızı bölgeye girebilir, yani savaşa sebep olabilir. Bu yüzden askeri çatışma olasılığını göz önünde bulundurmalıyız. Bu nedenle İsrail, her türlü senaryoya karşı kendi hazırlığını yapmayı sürdürüyor" ifadelerini kullanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde de İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış İlişkiler Komisyonu'na bağlı Nükleer Alt Komisyonu Başkanı Mücteba Zünnur, ABD'nin İran'a saldırması durumunda İsrail'in yarım saatlik ömrü kalır ifadesini kullanmıştı.
Nükleer anlaşma konusunda ne oldu?
ABD Başkanı Trump Beyaz Saray'da 8 Mayıs'ta düzenlediği basın toplantısında İran nükleer anlaşmasından imzasını çektiğini açıklamıştı.
Trump ayrıca İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlandırması karşılığında bu ülkeye uygulamaktan vazgeçtikleri yaptırımlara yeniden ve fazlasıyla uygulamaya sokacaklarını söylemişti.
İran ve diğer imzacılar Washington'ın "tek taraflı" tavrını kabul etmeyerek anlaşmanın korunması konusunda mutabakatlarını korumuştu.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, 14 Temmuz 2015'te Avusturya'nın başkenti Viyana'da P5+1 (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında imzalanan ve 16 Ocak 2016'da yürürlüğe girdi.
Trump yönetimi, müttefiklerini İran'dan petrol alımını kasım ayına kadar sıfıra indirmeye zorluyor.
Hürmüz Boğazı üzerinde İran'ın ABD'ye ait bir insansız hava aracını düşürmesi ile iki ülke arasındaki gerilimin sıcak bir savaşa dönmesi ihtimali gündeme gelmişti.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, Hürmüz Boğazı üzerinde "hava sahasını ihlal ettiği" gerekçesiyle 20 Haziran'da hedef alınan ABD'ye ait insansız hava aracının (İHA) enkazını denizden çıkararak sergiledi.
Haziran ayında gerçekleşen olay ABD tarafından da doğrulandı. Bianet