Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) ilk kez gizliliğini kaldırdığı arşiv belgelerinde, Japon ordusunun daha 1938’de SSCB ile savaş hazırlıkları yaptığını ortaya koyan kanıtlar yer alıyor.
Belgelerden, Kwantung Ordusu Komutanı General Otozo Yamada’nın daha 1938 yılının ocak ayında Sovyetler Birliği ile çatışma olasılığı karşısında Üçüncü Ordu birliklerinin tetikte olmasını emrettiği anlaşılıyor. Buna göre Yamada, Mançurya’da SSCB ile sınır bölgesinde konuşlanan 3. Ordu Komutanı görevine atandıktan hemen sonra savaş hazırlıklarına başlamıştı.
9 Ağustos 1938’de Japon ordu birliklerine ’70 no.lu emir’ verildi. Yamada, 1949’da çekildiği sorgu sırasında, söz konusu emrin ‘Sovyetler Birliği'ne karşı savaş hazırlıklarının artırıldığını gösterdiğini’ söylemişti.
Uzmanlar, Hasan Gölü Muharebesi (Sovyetler Birliği ile Japon İmparatorluğu arasında 29 Temmuz - 11 Ağustos 1938 tarihinde meydana gelen sınır çatışmaları) sırasında Japon askerlerin Kızıl Ordu’nun savaş imkanlarını değerlendirdiğini ve ‘savaşarak büyük ölçekli keşif’ faaliyetlerinde bulunduğunu düşünüyor. O dönemde Japonya, SSCB ile sınır bölgesine ordusunun önemli kuvvetleri aktarmıştı.
13 Nisan 1941’de SSCB ve Japonya karşılıklı tarafsızlık konusunda bir anlaşma imzaladı. Ancak İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonya, Hitler Almanya'sının müttefiki olmaya devam etmiş ve SSCB'ye karşı savaş planından vazgeçmemişti.
Sovyetler Birliği, Japonya'nın bakteriyolojik silah geliştirdiğine dair kanıtları ele geçirdi. Tokyo’nun böyle bir silahı savaşta zafer getirebilecek bir faktör olarak gördüğü anlaşılıyor.
Çürütülmeyecek kanıtları ele geçiren Sovyetler Birliği, 8 Ağustos 1945’te Japonya’ya savaş açtı, Sovyet ordusu Uzak Doğu’da birkaç taarruz operasyonu başlattı.
Japon hükümetinin teslim olarak 2 Eylül 1945’te imzaladığı teslimiyet belgesi ile İkinci Dünya Savaşı’nın sonu belirlenmiş oldu.