Araştırma Görevlisi Özgün Emre Koç, suç örgütü lideri Sedat Peker'in bugün yayınlanan 9. videosunda, Soylu'nun, Türkiye ve ABD'de aranan Sezgin Baran Korkmaz'ı İçişleri Bakanlığı'na çağırtarak hakkında soruşturma yürütüldüğünü ve yurt dışına çıkmasını söylediği iddialarına ilişkin, "Sedat Peker'in Süleyman Soylu hakkında ortaya attığı iddia Yüce Divan'da yargılanmayı gerektiriyor" dedi.
Artı TV'de yayınlanan Mustafa Sağlamer ile Artı Hafta Sonu programına Araştrıma Görevlisi Özgün Emre Koç konuk oldu. Programda, Sedat Peker'in bugün yayınlanan videosunda ortaya attığı iddialar değerlendirildi.
'PEKER ORTAYA ATTIĞI İDDİALARI TEYİT ETTİRİP, KAYDA ALIP, TEŞHİR EDİYOR'
Peker'in dün Serdar Ekşioğlu ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koç, şunları ifade etti:
"Dün yayınladığı görüşmede Erdoğan'ın akrabası Serdar Ekşioğlu ile yaptığı görüşmenin kaydını yayınladı ve bu görüşmenin önemli noktası şu oldu; kendi attığı iddiaları teyit ettirip, kayda alıp, teşhir ediyor. Teyit ettirdiği en önemli şey SADAT TIR'ları meselesi. Buna ilişkin bir itiraz gelmedi Ekşioğlu'ndan. Hatta biliyor gibi onayladı. Berat Albayrak'ın, Tolga Ağar'ın Marmara Teşkilat Sorumlusu olmasının arkasında olduğunu, Albayrak'ın Tolga Ağar hakkında iddia edilen tecavüz ve cinayet suçlarından haberi olduğunu teyit ettirdi. Pelikancıların Peker'e ulaşmaya çalıştığını anlıyoruz. Bu yeni bir görüşme değil. O dönemler, Pelikancılar muhtemelen ulaşmaya çalışıyordu. Süheyb Öğüt, Hilal Kaplan, Kaplan'ın yardımcısı ve Feyza Öznur diye biri, bu kişiler Peker'e ulaşmaya çalışmış. Fatih Tezcan ile görüştüğünü beyan ediyor. Tezcan, 'devlet içerisinde gizli bir örgütlenme var, devlete karşı bir komplo içerisindeler sen de onları destekliyorsun' gibi bir şeyde bulunmuş. Peker onu da terslemiş. Dünkü görüşmenin önemli ayrıntıları bunlardı."
'ÇEŞİTLİ KİŞİLERLE HESAPLAŞMAYA GİRİŞTİ'
Peker'in 9. videosundaki en çarpıcı iddialardan birinin, "Yüce Divan'a gidecek" dediği Süleyman Soylu ile ilgili ortaya atılan iddia olduğunu söyleyen Koç, "Bugün yapılan yayın çok önemliydi. İddiaların özetini biraz anlatayım. Süleyman Soylu hakkında ortaya attığı iddia Yüce Divan'da yargılanmayı gerektiriyor. Sezgin Baran Korkmaz'ın da hakkında tahkikat var denilip yurtdışına çıkması sağlandığı, bizzat Resul Haloğlu tarafından İçişleri Bakanlığı'na çağrılmış ve yurt dışına çıkması sağlanmış. Bu kaçışın organizasyonun ardında da şöyle bir şey var diyor; Sezgin Baran Korkmaz'ın 45 milyon dolar alacağı var bir iş adamından, kim olduğunu söylemedi. Bu alacağın ödeme tarihine de bir kaç hafta kalmış. İçişleri Bakanlığı'na Korkmaz'ın giriş çıkış saatlerini bile veriyor. 28'inde Sezgin Baran Korkmaz'ın karısı gözaltına alınıyor. Tesadüfe bakın 29 Aralık bu söz konusu borcun ödeme tarihiymiş. Şimdi bununla ilgili bir takım tehditlerde bulundu. Korkmaz'a, 'sakın beni yalanlama şirketinle ilgili belgeler elimde' dedi. Çeşitli kişilerle hesaplaşmaya girişti. Akit TV'den Murat Alan'a silah hediye ettiğini söyledi. Şevki Yılmaz ile muhabbetleri olduğu anlaşılıyor. Ona para yardımında bulunmuş. Hepsine de benim arkamdan iş çeviriyorsunuz diye sesleniyor. Peker'in ilişkiler ağı çok büyük. Herhangi bir suç örgütü liderinin kuracağı ilişkiler ağından ibaret değil bu" dedi.
'PEKER'İN AKP İLE OLAN İLİŞKİSİ ŞAHISLARDAN İBARET DEĞİL'
Peker'in ilişki ağının çok geniş olduğunu ifade eden Koç sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Ortada herhangi bir suç örgütü lideri yok. Bir ucunda Akit çıkıyor bir ucunda ana akım gazeteciler, bir ucunda askerler çıkabiliyor çok geniş bir çevreyle yakın ilişkiler kurmuş. Veysi Ateş hakkında bir takım kayıtlar da yayınlayacağım dedi. Bunun dışında önemli olarak Metin Külünk ile ilişkilerini ortaya koydu. Yeğeninin alacağı için Metin Külünk, Peker'e başvurmuş. Bu alacak için Peker bir girişimde bulunmak istememiş. 'Bu işlerden uzaklaşmak istiyorum' deyip kendi cebinden çıkarıp Külünk'ün yeğenine vermiş parayı. Külünk üzerinden Almanya'daki ülkücülere, Osmanlı Ocakları'na para aktardığını söyledi. Milletvekillerine verilen 10 bin dolar iddiasını küçümsedi, çok daha fazlasını veriyorum dedi. Belediyelerdeki yolsuzluklara değindi. AKP'nin seçim zamanında dağıttığı Tarihi Beyoğlu Kuru Kahvesi'nin sahibi Sedat Peker. 'Benden 10 milyon dolarlık kahveyi alıp insanlara dağıttınız' dedi. Gördüğümüz gibi Peker'in AKP ile olan ilişkisi şahıslardan ibaret değil, teşkilat boyutunda bir ilişkisi var.
'BEŞLİ ÇETE' KOMİSYONCULUK İŞLEVİ GÖRÜYOR'
İddialar doğruysa 'beşli çete' dediğimiz ekip bir komisyonculuk işlevi görüyor. Devlet kaynakları ve bir takım milli güvenlik stratejisi çerçevesinde yapılan ulus ötesi operasyonlarda onlara ekonomik ayrıcalıklar sağlanıyor, hepsi 'beşli çete'ye akıyor eğer bu iddialar doğruysa. Önemli bir konu da Suriye meselesiydi. 'O paralar Türkiye'ye girmiyor Türk askerleri gidip orada ölüyor paralar Türkiye'ye girmiyor, o paralar nerede?' diye soruyor Sedat Peker."