PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı İmralı Adası'nda yargılayan Ağır Ceza Mahkemesi'nin Başkanlığını yapan, onursal Yargıtay Üyesi Turgut Okyay, iktidarı eleştirdi. Okyay, “Tek amaçları yandaşları zenginleştirmektir. Tarafsız ve bağımsız yargının oluşumunu engelleyen, sürekli yargıya baskı yapan bu iktidardan desteğinizi çekin” çağrısı yaptı.
Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Okyay, ülkeyi yönetenlerin geçmişi, tarihi incelemesi, günü gözlemlemesi, sorunları tespit edip çözüm üretmesi gerektiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Her gün eylemleri ve söylemleri dengesiz ve mantıksız bir şekilde değişen bizi yönetenlerden bunu beklemek olanaksızdır. Bizi yönetenler başka bir anlatımla ne yaptıklarını ve yapacaklarını bilmiyorlar. Söylemleri birbirini tutmuyor, sürekli gerçek dışı konuşuyorlar.”
“Ülkemizin ve ulusumuzun birlik ve bütünlüğünü savunan, yargının üstünlüğünü ve sosyal adaleti gerçekleştirmek için çırpınan, özgürlüklere önem veren iktidara ve yöneticilere ihtiyacımız var. İktidar ve emrindeki gazete ve televizyonlar sürekli gerçekleri halkımızdan saklıyorlar. Ülkemizi ancak ülke sorunlarını bilen, çözüm üreten dürüst, namuslu, aydın siyasetçileri yüce meclisimize sokarsak kurtarabiliriz.”
“Yüce halkım iktidarın hırsına, baskısına, topluma kin ve ayrılık tohumları ekmesine izin vermeyin, oylarınıza sahip çıkın. Yoksulları zenginlere köle yapmaya çalışan, doğayı tahrip eden, kirleten, doğa yasalarına saygı duymayan, müsrif, kendinden olmayanları dışlayan, aşağılayan, çağdışı bir eğitim sistemi benimseyen, tarafsız ve bağımsız yargının oluşumunu engelleyen, sürekli yargıya baskı yapan bu iktidardan desteğinizi çekin.”
“İktidarın hırslarına, baskılarına çanak tutmayın. Topluma kin ve ayrılık tohumları ekmelerine izin vermeyin. Sınırsız iktidarda kalma hırsı ve aç gözlülük toplumumuz üzerindeki baskıları arttırmıştır. Gönlünüzü hakka, hukuka ve sevgiye bağlayın. Toplum ve doğa yasalarını çiğnemeyin, hiç kimsenin çiğnemesine de izin vermeyin, oylarınıza sahip çıkarak engelleyin. Öfke ve hırsınıza kapılmayın. Zulüm ve haksızlığa boyun eğmeyin, oylarımıza sahip çıkarak bunları önleyebiliriz.”
“Din adamlarımız, siyasi partiler, ülkeyi yönetenler, tüm insanlarımız toplumun ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylemlerden uzak durmalı. Herkes sevgi ve hoşgörü ile yaklaşmalı. Koca Türk Devleti aşiret devletine dönüştürülmemeli. Dünyanın hiçbir ülkesinde sürekli kandırılanlar, kin ve nefret tohumu ekenler, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele etmeyenler, edemeyenler, bilimsel eğitimi dışlayanlar ülkesini yönetemez. Adaletsiz geçen günlere dayanılamaz. Ne yaptığını, yapacağını bilemeyen, yanılma metoduyla ülkesini felakete sürükler. Halkımızı bilimsel akılcı bir eğitim sistemiyle eğiterek insanları sevgi ve hoşgörü anlayışına ulaştırmadıkça kalkınamayız, mutlu olmayız. Saygınlık kazanmanın ve kalkınmanın yolu bilimsel eğitimden geçer.”