Gürsel Tekin, Işık Koşaner'in ses kayıtları üzerinden CHP'ye yüklendi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Türkiye'deki 75 milyon insanın güvenliğinden sorumlu Genelkurmay Başkanı dinlenebilir ve afişe edilebilir bir duruma gelmişse, bu dünyanın hangi ülkesinde olsa iktidarlar kesinlikle ciddi hesap verir, hatta iktidardan düşürülür." dedi.
SAHNEDE HALAY ÇEKTİ
Tekin, partisinin AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı tarafından huzurevinde kalan yaşlılar için düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Aynı masada yemek yediği yaşlılarla yemeğin ardından, sahneye çıkıp halay çeken Tekin, daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
"İKTİDARA SORAMIYORUZ"
Ortadoğu'da yaşanan olaylarla ilgili hükümetin tavrını eleştiren Tekin, "Nedense hiç kimse Başbakan'a 5-8 ya da 60 yıl önce değil, sadece '8 ay önce sıfır sorun varken ne oldu' diyemiyor. Bu 8 ay içinde 'Kardeşim' dediği Kaddafi'yle, dostum dediği Mısır Devlet Başkanı'yla, yanı başımızdaki Suriye Devlet Başkanı'yla bütün bu dostluklarınız varken, bu zaman içinde ne oldu acaba? Gerçekten bu komşularımız Türkiye için gerçekten bir tehdit mi oluşturmaya başladı. Ana muhalefet olarak bunu bilmek istiyoruz. Siz NATO'nun ne işi var orada diyeceksiniz. Üstünden 24 saat geçmeyecek. 24 saat sonra bırakın sadece NATO'ya sizin onay vermeniz, orada en önemli figür haline geliyorsunuz. Ortadoğu'da yaşanan sorunun bir benzeri bizim kendi coğrafyamızda yaşanıyor. Kendi coğrafyamızda yaşanan sorunları da maalesef iktidara bir türlü soramıyoruz." diye konuştu.
"BU HÜKÜMET TELEKULAK HÜKÜMETİDİR"
Hükümetin "bir telekulak hükümeti" olduğunu iddia eden Tekin, "Bugüne kadar özellikle yargıda, devletin çeşitli kurumlarında bu tür dinlemelerin nasıl afişe edildiği sizler çok iyi biliyorsunuz. İnsan haklarına aykırı olduğu gibi, vicdanen de yapılmaması gereken bir olay. Ama en vahim olanı Türkiye'deki 75 milyon insanın güvenliğinden sorumlu Genelkurmay Başkanı dinlenebilir ve afişe edilebilir bir duruma gelmişse, bu dünyanın hangi ülkesinde olsa iktidarlar kesinlikle ciddi hesap verir, hatta iktidardan düşürülür.
İktidar yetkilisinin, 'Bizim istihbarat örgütleri değil, yabancı istihbarat örgütleri dinlemiş olabilir' demesi apayrı bir vahim olaydır. Yani bir taraftan Ortadoğu coğrafyası kanamalı bir coğrafya haline gelmiş, bir taraftan kendi bölgenizde terör gibi çok ciddi sorunlarla mücadele ediyorsunuz ve onun en tepesindeki Genelkurmay Başkanı rahatlıkla dinlenebiliyorsa, Türkiye'nin iç ve dış güvenliğinin hangi boyutta olduğunu bütün kamuoyunun vicdanına sunuyorum." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE İKTİDAR DEĞİL MUHALEFET SORGULANIYOR"
Son 5 yıldır dünyanın neresinde olursa olsun iktidarlar sorgulanırken, Türkiye'de muhalefetin sorgulandığına dikkat çeken Tekin, bunun bir kara mizah olduğunu savundu.
Muhalefetin de sorgulanacağını, buna bir itirazlarının olmadığını belirten Tekin, "İktidar sorgulanmaz mı? Yani birileri, 'ey Başbakan, ey Adalet Bakanı soruşturması devam eden bir sorunu, Avrupa'da yüzyılın davası olan bir sorunu ne oldu da hangi gerekçeyle siz 3 tane savcı değiştiriyorsunuz' diyemiyorsa, yazamıyorsa, yurttaş ne yapacak. 75 milyon yurttaşın güvenliğinden sorumlu bir Genelkurmay Başkanı karargahında dinleniyor, afişe ediliyorsa, bunun sorgusu sorulmayıp, tam tersine emekli olan Genelkurmay Başkanı'na hesap soruluyorsa, vatandaşın haber alma özgürlüğü yok. Çok güzel bir slogan var: Susma, sustukça sıra sana gelir. Umut ediyorum ki bu baskıcı anlayış iktidara da yaramayacaktır." açıklamasında bulundu.
Konuşmasında Deniz Feneri e.V. davasının "yüzyılın davası" olarak nitelendirildiğini söyleyen Tekin, "En azından Adalet Bakanı bu 3 savcının hangi dayanakla değiştirildiğini açıklamalı. Neden buna ihtiyaç duyulmuş. Bu kimseyle paylaşmış değildir. Deniz Feneri, çok önemli bir soruşturmadır. Bu soruşturmanın selameti açısından umut ediyorum ki iktidar elini çekecektir. Eğer iktidar elini çekmiyorsa bizim kafamızda ya da kamuoyunda yaratılan algı, herhalde Deniz Feneri iktidarın ta bilmem nesine kadar ulaşacak gibi gözüküyor." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Türkiye'deki 75 milyon insanın güvenliğinden sorumlu Genelkurmay Başkanı dinlenebilir ve afişe edilebilir bir duruma gelmişse, bu dünyanın hangi ülkesinde olsa iktidarlar kesinlikle ciddi hesap verir, hatta iktidardan düşürülür." dedi.
SAHNEDE HALAY ÇEKTİ
Tekin, partisinin AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı tarafından huzurevinde kalan yaşlılar için düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Aynı masada yemek yediği yaşlılarla yemeğin ardından, sahneye çıkıp halay çeken Tekin, daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
"İKTİDARA SORAMIYORUZ"
Ortadoğu'da yaşanan olaylarla ilgili hükümetin tavrını eleştiren Tekin, "Nedense hiç kimse Başbakan'a 5-8 ya da 60 yıl önce değil, sadece '8 ay önce sıfır sorun varken ne oldu' diyemiyor. Bu 8 ay içinde 'Kardeşim' dediği Kaddafi'yle, dostum dediği Mısır Devlet Başkanı'yla, yanı başımızdaki Suriye Devlet Başkanı'yla bütün bu dostluklarınız varken, bu zaman içinde ne oldu acaba? Gerçekten bu komşularımız Türkiye için gerçekten bir tehdit mi oluşturmaya başladı. Ana muhalefet olarak bunu bilmek istiyoruz. Siz NATO'nun ne işi var orada diyeceksiniz. Üstünden 24 saat geçmeyecek. 24 saat sonra bırakın sadece NATO'ya sizin onay vermeniz, orada en önemli figür haline geliyorsunuz. Ortadoğu'da yaşanan sorunun bir benzeri bizim kendi coğrafyamızda yaşanıyor. Kendi coğrafyamızda yaşanan sorunları da maalesef iktidara bir türlü soramıyoruz." diye konuştu.
"BU HÜKÜMET TELEKULAK HÜKÜMETİDİR"
Hükümetin "bir telekulak hükümeti" olduğunu iddia eden Tekin, "Bugüne kadar özellikle yargıda, devletin çeşitli kurumlarında bu tür dinlemelerin nasıl afişe edildiği sizler çok iyi biliyorsunuz. İnsan haklarına aykırı olduğu gibi, vicdanen de yapılmaması gereken bir olay. Ama en vahim olanı Türkiye'deki 75 milyon insanın güvenliğinden sorumlu Genelkurmay Başkanı dinlenebilir ve afişe edilebilir bir duruma gelmişse, bu dünyanın hangi ülkesinde olsa iktidarlar kesinlikle ciddi hesap verir, hatta iktidardan düşürülür.
İktidar yetkilisinin, 'Bizim istihbarat örgütleri değil, yabancı istihbarat örgütleri dinlemiş olabilir' demesi apayrı bir vahim olaydır. Yani bir taraftan Ortadoğu coğrafyası kanamalı bir coğrafya haline gelmiş, bir taraftan kendi bölgenizde terör gibi çok ciddi sorunlarla mücadele ediyorsunuz ve onun en tepesindeki Genelkurmay Başkanı rahatlıkla dinlenebiliyorsa, Türkiye'nin iç ve dış güvenliğinin hangi boyutta olduğunu bütün kamuoyunun vicdanına sunuyorum." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE İKTİDAR DEĞİL MUHALEFET SORGULANIYOR"
Son 5 yıldır dünyanın neresinde olursa olsun iktidarlar sorgulanırken, Türkiye'de muhalefetin sorgulandığına dikkat çeken Tekin, bunun bir kara mizah olduğunu savundu.
Muhalefetin de sorgulanacağını, buna bir itirazlarının olmadığını belirten Tekin, "İktidar sorgulanmaz mı? Yani birileri, 'ey Başbakan, ey Adalet Bakanı soruşturması devam eden bir sorunu, Avrupa'da yüzyılın davası olan bir sorunu ne oldu da hangi gerekçeyle siz 3 tane savcı değiştiriyorsunuz' diyemiyorsa, yazamıyorsa, yurttaş ne yapacak. 75 milyon yurttaşın güvenliğinden sorumlu bir Genelkurmay Başkanı karargahında dinleniyor, afişe ediliyorsa, bunun sorgusu sorulmayıp, tam tersine emekli olan Genelkurmay Başkanı'na hesap soruluyorsa, vatandaşın haber alma özgürlüğü yok. Çok güzel bir slogan var: Susma, sustukça sıra sana gelir. Umut ediyorum ki bu baskıcı anlayış iktidara da yaramayacaktır." açıklamasında bulundu.
Konuşmasında Deniz Feneri e.V. davasının "yüzyılın davası" olarak nitelendirildiğini söyleyen Tekin, "En azından Adalet Bakanı bu 3 savcının hangi dayanakla değiştirildiğini açıklamalı. Neden buna ihtiyaç duyulmuş. Bu kimseyle paylaşmış değildir. Deniz Feneri, çok önemli bir soruşturmadır. Bu soruşturmanın selameti açısından umut ediyorum ki iktidar elini çekecektir. Eğer iktidar elini çekmiyorsa bizim kafamızda ya da kamuoyunda yaratılan algı, herhalde Deniz Feneri iktidarın ta bilmem nesine kadar ulaşacak gibi gözüküyor." değerlendirmesinde bulundu.