ABD ile Türkiye arasındaki S-400 ve F-35 gerilimi yeniden tırmanırken, Dışişleri Bakanlığı ABD'den gelen "seçim sonuçlarını tanıyın" açıklamasına da cevap verdi
Türkiye ve ABD arasındaki kilit müzakere konularından biri olan F-35 savaş uçaklarıyla ilgili son gelişme ABD'nin F-35 savaş uçağı ile ilgili teçhizatın Türkiye'ye gönderilmesini durdurması olmuştu.
ABD tarafından F-35'lerle ilgili gerilimde en somut adım olan bu hamleden sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada AA'nın haberine göre şu ifadeler yer aldı:
"Bakan Pompeo, Suriye'nin kuzeydoğusu ile ilgili devam eden müzakereler konusunda desteğini dile getirdi, aynı zamanda bölgede Türkiye'nin tek taraflı bir askeri eyleminin muhtemel yıkıcı sonuçları hususunda uyarıda bulundu.
"Bakan Pompeo ayrıca Türkiye'nin Rusya'dan muhtemel S-400 füze sistemi alması konusundaki endişesini dile getirdi. Ayrıca Türkiye ile ABD arasındaki potansiyel ekonomik fırsatlar da görüşmede ele alındı."
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy Çavuşoğlu ile Pompeo arasındaki görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya değindi.
Aksoy, şunları kaydetti:
"Görüşmeye ilişkin olarak ABD Dışişleri Bakanlığınca yapılan ve söz konusu görüşmeden önce kaleme alındığı aşikar olan açıklamanın görüşmenin içeriğini yansıtmadığı gibi görüşmede gündeme dahi gelmeyen hususlara yer verdiği görülmektedir.
"Daha önce yapılan görüşmelerde de benzer sorunlarla karşılaşılmış olup, bu gibi açıklamaların daha özenli olarak yapılması ve özellikle görüşmede yer almayan hususlara yer verilmemesi, aramızdaki müttefiklik ilişkilerinin doğal bir gereğidir."
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin ilk açıklama 2 Nisan'da Bakanlık Sözcüsü Robert Palladino'dan gelmişti.
Palladino, "İtirazlara ilişkin haberleri gördük. Özgür ve adil seçimler, demokrasinin önemli unsularından biri. Buna meşru sonuçların kabul edilmesi de dahil. Bu bağlamda uzun ve güvenli bir seçim geleneği olan Türkiye'den daha azını beklemiyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Aksoy, bu açıklamaya ilişkin de şöyle konuştu:
"Hiçbir ülkenin, hukuk ve demokrasiden uzak şekilde başka bir ülkenin seçim sonuçlarına müdahale etme ve kendisini sonuçların meşruiyet kaynağı olarak görme yetkisi yoktur. Antidemokratik yaklaşım ve alışkanlıklar hiçbir şekilde Türkiye'nin demokratik olgunluğunu gölgeleyemez."
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise İngilizce attığı tweet'te "Türkiye'nin iç işlerine müdahale etme olarak sayılabilecek her türlü adımdan kaçının" ifadelerini kullandı ve şöyle dedi: "Pazar günü yapılan seçim, düzen ve huzur içinde gerçekleşti. Seçimler, milletimize ait demokrasimizin mihenk taşıdır. Seçimlerin hür ve adil olması, tüm makamların sorumluluğudur. Oyların kanunlarımıza uygun olarak sayılması aynı ölçüde önemlidir. Birçok siyasi partinin usul hataları ve başka usulsüzlükleri gerekçe göstererek yaptıkları itirazları yakından takip ediyoruz".
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko ise Sputnik haber ajansının haberine göre Rusya basınına yaptığı açıklamada "ABD'nin müttefiklerine karşı her konuda baskı yapmak için her türlü imkânı kullanmaktan çekinmediği açıkça biliniyor" dedi.
"ABD bu konularda baskı için kullanacağı yöntem, ifade arasında seçim yapmakta tereddüt etmiyor. Bu nedenle Türkiye'ye yapılan baskı şaşırtıcı değil." Sputnik News'ta yer alan habere göre, F-35 JSF (Joint Strike Fighter, yani müşterek savaş uçağı) programı çerçevesinde üretilmiş olan 5. nesil radar izi düşük çok işlevli savaş uçakları ailesinden.
ABD'li Lockheed Martin firmasının tasarladığı uçaklar ABD, Norveç, Avustralya, İtalya, İsrail ve İngiltere'de kullanılıyor.
Uçağın geliştirme çalışmaları için NATO üyesi dokuz ülke mali destek verdi ve birincil müşteri oldu.
Türkiye'nin yanı sıra İtalya, Hollanda, Kanada, Norveç, Danimarka, Avustralya ve Birleşik Krallık geliştirme ortağı ve müşterisi.
Ekim 2014'te dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 100 adet F-35 alınacağını, bunların ikisinin 2017'de teslim edileceğini ve uçaklar için 25 milyar dolar ödeme yapılacağını açıklamıştı.
Daha sonra Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, Nisan 2016'da teslimatın 2018'de yapılacağını duyurdu.
İlk test uçuşu 24 Ekim 2000'de gerçekleştirilen F-35, ABD'nin Fort Worth kentinde 10 Mayıs 2018'de Türk Hava Kuvvetleri bayrağı ile uçuş gerçekleştirdi.
Saatte 1931 kilometre hıza ulaşabilen F-35'ler 2 saat 36 dakika havada kalabiliyor ve 1667 – 2200 kilometre uçuş menziline ulaşabiliyor.
Radarlara görünmezlik, dikey kalkış-iniş, kısa mesafeli kalkış-iniş özelliklerine sahip uçaklar 8160 kilogram savaş yükü (cephane) taşıma kapasitesine sahip.
Bir adet F-35'in fiyatı 60-65 milyon euro arasında değişiyor. bianet
Türkiye ve ABD arasındaki kilit müzakere konularından biri olan F-35 savaş uçaklarıyla ilgili son gelişme ABD'nin F-35 savaş uçağı ile ilgili teçhizatın Türkiye'ye gönderilmesini durdurması olmuştu.
ABD tarafından F-35'lerle ilgili gerilimde en somut adım olan bu hamleden sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada AA'nın haberine göre şu ifadeler yer aldı:
"Bakan Pompeo, Suriye'nin kuzeydoğusu ile ilgili devam eden müzakereler konusunda desteğini dile getirdi, aynı zamanda bölgede Türkiye'nin tek taraflı bir askeri eyleminin muhtemel yıkıcı sonuçları hususunda uyarıda bulundu.
"Bakan Pompeo ayrıca Türkiye'nin Rusya'dan muhtemel S-400 füze sistemi alması konusundaki endişesini dile getirdi. Ayrıca Türkiye ile ABD arasındaki potansiyel ekonomik fırsatlar da görüşmede ele alındı."
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy Çavuşoğlu ile Pompeo arasındaki görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya değindi.
Aksoy, şunları kaydetti:
"Görüşmeye ilişkin olarak ABD Dışişleri Bakanlığınca yapılan ve söz konusu görüşmeden önce kaleme alındığı aşikar olan açıklamanın görüşmenin içeriğini yansıtmadığı gibi görüşmede gündeme dahi gelmeyen hususlara yer verdiği görülmektedir.
"Daha önce yapılan görüşmelerde de benzer sorunlarla karşılaşılmış olup, bu gibi açıklamaların daha özenli olarak yapılması ve özellikle görüşmede yer almayan hususlara yer verilmemesi, aramızdaki müttefiklik ilişkilerinin doğal bir gereğidir."
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin ilk açıklama 2 Nisan'da Bakanlık Sözcüsü Robert Palladino'dan gelmişti.
Palladino, "İtirazlara ilişkin haberleri gördük. Özgür ve adil seçimler, demokrasinin önemli unsularından biri. Buna meşru sonuçların kabul edilmesi de dahil. Bu bağlamda uzun ve güvenli bir seçim geleneği olan Türkiye'den daha azını beklemiyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Aksoy, bu açıklamaya ilişkin de şöyle konuştu:
"Hiçbir ülkenin, hukuk ve demokrasiden uzak şekilde başka bir ülkenin seçim sonuçlarına müdahale etme ve kendisini sonuçların meşruiyet kaynağı olarak görme yetkisi yoktur. Antidemokratik yaklaşım ve alışkanlıklar hiçbir şekilde Türkiye'nin demokratik olgunluğunu gölgeleyemez."
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise İngilizce attığı tweet'te "Türkiye'nin iç işlerine müdahale etme olarak sayılabilecek her türlü adımdan kaçının" ifadelerini kullandı ve şöyle dedi: "Pazar günü yapılan seçim, düzen ve huzur içinde gerçekleşti. Seçimler, milletimize ait demokrasimizin mihenk taşıdır. Seçimlerin hür ve adil olması, tüm makamların sorumluluğudur. Oyların kanunlarımıza uygun olarak sayılması aynı ölçüde önemlidir. Birçok siyasi partinin usul hataları ve başka usulsüzlükleri gerekçe göstererek yaptıkları itirazları yakından takip ediyoruz".
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko ise Sputnik haber ajansının haberine göre Rusya basınına yaptığı açıklamada "ABD'nin müttefiklerine karşı her konuda baskı yapmak için her türlü imkânı kullanmaktan çekinmediği açıkça biliniyor" dedi.
"ABD bu konularda baskı için kullanacağı yöntem, ifade arasında seçim yapmakta tereddüt etmiyor. Bu nedenle Türkiye'ye yapılan baskı şaşırtıcı değil." Sputnik News'ta yer alan habere göre, F-35 JSF (Joint Strike Fighter, yani müşterek savaş uçağı) programı çerçevesinde üretilmiş olan 5. nesil radar izi düşük çok işlevli savaş uçakları ailesinden.
ABD'li Lockheed Martin firmasının tasarladığı uçaklar ABD, Norveç, Avustralya, İtalya, İsrail ve İngiltere'de kullanılıyor.
Uçağın geliştirme çalışmaları için NATO üyesi dokuz ülke mali destek verdi ve birincil müşteri oldu.
Türkiye'nin yanı sıra İtalya, Hollanda, Kanada, Norveç, Danimarka, Avustralya ve Birleşik Krallık geliştirme ortağı ve müşterisi.
Ekim 2014'te dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 100 adet F-35 alınacağını, bunların ikisinin 2017'de teslim edileceğini ve uçaklar için 25 milyar dolar ödeme yapılacağını açıklamıştı.
Daha sonra Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, Nisan 2016'da teslimatın 2018'de yapılacağını duyurdu.
İlk test uçuşu 24 Ekim 2000'de gerçekleştirilen F-35, ABD'nin Fort Worth kentinde 10 Mayıs 2018'de Türk Hava Kuvvetleri bayrağı ile uçuş gerçekleştirdi.
Saatte 1931 kilometre hıza ulaşabilen F-35'ler 2 saat 36 dakika havada kalabiliyor ve 1667 – 2200 kilometre uçuş menziline ulaşabiliyor.
Radarlara görünmezlik, dikey kalkış-iniş, kısa mesafeli kalkış-iniş özelliklerine sahip uçaklar 8160 kilogram savaş yükü (cephane) taşıma kapasitesine sahip.
Bir adet F-35'in fiyatı 60-65 milyon euro arasında değişiyor. bianet
RSS