Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blok’u Antep Kongre Girişimi adına konuşan EMEP İl Başkanı Adnan Mecit Bozkurt, Başbakan’ın “Terörle mücadeleyi siyasi iradeyle müzakere ederiz” demesinden 2 gün bile geçmeden Kürt siyasetçilerine, BDP’li belediye başkanlarına karşı siyasal bir operasyon başlatıldığını, Gaziantep’te seçimli siyaset zemininde çaba gösteren 20 BDP üye ve yöneticisinin tutuklandığını söyledi.
Kürt siyaseti yasal zeminin dışına itiliyor
BDP il binasında düzenlenen basın toplantısında BDP ve Blok milletvekillerinin meclise dönmesinin hemen ardından yapılan bu gözaltı ve tutuklanmaların legal siyasete indirilmiş bir hukuksuzluk darbesi olduğunu dile getiren Bozkurt, “Bu tutuklanmalar Kürt siyasetini yasal zeminin dışına itmeyi, siyaseti insansızlaştırmayı hedeflemektedir. Aylar öncesinden 14002ü aşkın kişinin tutuklanacağını ve listenin hazır olduğunu bir gazete yazarı köşesinde açıklıyorsa, AKP hükümetinin bu tutuklamalarla Kürt siyasal hareketini güçsüzleştirme ve itibarsızlaştırma amacında olduğu görülecektir” diye konuştu.
Kürt siyasetçileri rehin alan bu
tutuklamalardan vazgeçilmelidir
“Daha önce aralarında belediye başkanlarından BDP’li siyasetçilere kadar yapılan KCK tutuklamaları ile devlet hangi çözüme ulaştı? Şiddet ortamı son mu buldu? BDP’nin mecliste temsili mi engellendi? Kürt sorununun barışçı çözümü mü sağlandı?” diye soran Mecit Bozkurt, “Bu tutuklanmaların sonucunda da değişen bir şey olmayacaktır. Hükümet Kürt siyasetçileri rehin alan bu tutuklamalardan derhal vazgeçmelidir. Kürt sorununun barışçı çözümünün önünü açmak için İmralı’daki tecrit uygulamalarına son vermeli. Yarıda kalan görüşmeler devam etmeli, KCK tutuklularına ana dilde savuna hakkı tanınmalıdır” şeklinde açıklamada bulundu.
Terörle mücadele yasası kaldırılmalıdır
Bozkurt sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni Anayasa yapmaya aday bir meclis 12 eylül hukukunun devamı olan terörle mücadele kanununu kaldırmalı, mutabakata dayalı bir anayasa ile Kürt sorununa neden olan tekçi, ayrımcı zihniyetin zeminini ortadan kaldırmalıdır. Biz Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu bileşenleri olarak, yani BDP, EDP, EMEP, ESP, Sosyalist Yeniden Kuruluş Parti Girişimi olarak bu haksız tutuklamalara karşı özgürlüklerin savunucusu olacağız. Bundan böyle tutuklanan arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşuncaya dek siyasi faaliyetlerimizi BDP il binasında yürüterek, Kürt siyasetçisi arkadaşlarımızla dayanışma içinde olacağız.”
Gökkuşağına tahammül edemediler
BDP MYK Üyesi Mihdi Perinçek ise yaptığı açıklamada, son operasyonda gözaltına alınıp tutuklanan 20 kişinin 19’unun daha 3 ay önce 12 Haziran seçimlerinde seçim çalışmalarına katıldığını hatırlatarak, “Bu süreçte biz ne yaptıysak gözaltına alının arkadaşlarımızda aynı şeyleri yaptı. Yaptığımız şey şudur biz siyaset yaptık siyasi mücadele yürüttük. Bu kentte bizim bir rengimizin olduğunu, ama bu rengimizin onların renginden çok daha güçlü, çok daha renkli olduğunu göstermeye çalıştık. Biz bir gökkuşağıydık, tahammül edemediler. Gözaltına alınıp tutuklanan arkadaşlarımızın 6 tanesi şuanda bir fiil il yöneticisidir, 8 tanesi daha önce BDP’de yöneticilik yapmış, 2 arkadaşımızda terörle mücadele düzeyinde görev yapmıştır” dedi.
Hukukçular tutuklamayı gerektirecek bir şey yok diyor
Perinçek, “Hukukçu arkadaşlar ‘Dosya kapsamında delil niteliğinde olabilecek hiç bir şey yok’ diyorlar. Sundukları delil ise, “BDP ilde toplantı yaparken gündemde olan konuyu tahmin ediyoruz” diyorlar. Niyet sorguluyorlar, hukukta buna yer yok. “Bu bir siyasi operasyondur. Ama emek demokrasi ve özgürlük ailesi olarak bu musibetin içinden daha dagüçlenerek çıkacağız” dedi. SHA
Kürt siyaseti yasal zeminin dışına itiliyor
BDP il binasında düzenlenen basın toplantısında BDP ve Blok milletvekillerinin meclise dönmesinin hemen ardından yapılan bu gözaltı ve tutuklanmaların legal siyasete indirilmiş bir hukuksuzluk darbesi olduğunu dile getiren Bozkurt, “Bu tutuklanmalar Kürt siyasetini yasal zeminin dışına itmeyi, siyaseti insansızlaştırmayı hedeflemektedir. Aylar öncesinden 14002ü aşkın kişinin tutuklanacağını ve listenin hazır olduğunu bir gazete yazarı köşesinde açıklıyorsa, AKP hükümetinin bu tutuklamalarla Kürt siyasal hareketini güçsüzleştirme ve itibarsızlaştırma amacında olduğu görülecektir” diye konuştu.
Kürt siyasetçileri rehin alan bu
tutuklamalardan vazgeçilmelidir
“Daha önce aralarında belediye başkanlarından BDP’li siyasetçilere kadar yapılan KCK tutuklamaları ile devlet hangi çözüme ulaştı? Şiddet ortamı son mu buldu? BDP’nin mecliste temsili mi engellendi? Kürt sorununun barışçı çözümü mü sağlandı?” diye soran Mecit Bozkurt, “Bu tutuklanmaların sonucunda da değişen bir şey olmayacaktır. Hükümet Kürt siyasetçileri rehin alan bu tutuklamalardan derhal vazgeçmelidir. Kürt sorununun barışçı çözümünün önünü açmak için İmralı’daki tecrit uygulamalarına son vermeli. Yarıda kalan görüşmeler devam etmeli, KCK tutuklularına ana dilde savuna hakkı tanınmalıdır” şeklinde açıklamada bulundu.
Terörle mücadele yasası kaldırılmalıdır
Bozkurt sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni Anayasa yapmaya aday bir meclis 12 eylül hukukunun devamı olan terörle mücadele kanununu kaldırmalı, mutabakata dayalı bir anayasa ile Kürt sorununa neden olan tekçi, ayrımcı zihniyetin zeminini ortadan kaldırmalıdır. Biz Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu bileşenleri olarak, yani BDP, EDP, EMEP, ESP, Sosyalist Yeniden Kuruluş Parti Girişimi olarak bu haksız tutuklamalara karşı özgürlüklerin savunucusu olacağız. Bundan böyle tutuklanan arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşuncaya dek siyasi faaliyetlerimizi BDP il binasında yürüterek, Kürt siyasetçisi arkadaşlarımızla dayanışma içinde olacağız.”
Gökkuşağına tahammül edemediler
BDP MYK Üyesi Mihdi Perinçek ise yaptığı açıklamada, son operasyonda gözaltına alınıp tutuklanan 20 kişinin 19’unun daha 3 ay önce 12 Haziran seçimlerinde seçim çalışmalarına katıldığını hatırlatarak, “Bu süreçte biz ne yaptıysak gözaltına alının arkadaşlarımızda aynı şeyleri yaptı. Yaptığımız şey şudur biz siyaset yaptık siyasi mücadele yürüttük. Bu kentte bizim bir rengimizin olduğunu, ama bu rengimizin onların renginden çok daha güçlü, çok daha renkli olduğunu göstermeye çalıştık. Biz bir gökkuşağıydık, tahammül edemediler. Gözaltına alınıp tutuklanan arkadaşlarımızın 6 tanesi şuanda bir fiil il yöneticisidir, 8 tanesi daha önce BDP’de yöneticilik yapmış, 2 arkadaşımızda terörle mücadele düzeyinde görev yapmıştır” dedi.
Hukukçular tutuklamayı gerektirecek bir şey yok diyor
Perinçek, “Hukukçu arkadaşlar ‘Dosya kapsamında delil niteliğinde olabilecek hiç bir şey yok’ diyorlar. Sundukları delil ise, “BDP ilde toplantı yaparken gündemde olan konuyu tahmin ediyoruz” diyorlar. Niyet sorguluyorlar, hukukta buna yer yok. “Bu bir siyasi operasyondur. Ama emek demokrasi ve özgürlük ailesi olarak bu musibetin içinden daha dagüçlenerek çıkacağız” dedi. SHA