Zirve Üniversitesi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Bezen Balamir Coşkun, Yemen'in geleceğinin Ortadoğu'nun güvenliğini yakından ilgilendirdiğini bildirdi.
Bezen Balamir Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son bir kaç aydır Suriye ve Mısır'daki ayaklanmaların popülaritesi yüzünden Yemen'in neredeyse gündemden çıktığına dikkati çekti.
Suriye, Libya, Mısır'ın Ortadoğu'nun etkili aktörleri olduğunu ve bölgenin geleceğini etkileyecek güçler olduğunu ifade eden Coşkun, şöyle konuştu: ''Yemen'de olan bitenler göz ardı edilmemeli. Yemen'in geleceği bölgenin güvenliğini yakından ilgilendirmekte. Yemen, politik olarak tek partinin Halkın Kongresi Partisi'nin egemen olduğu bir ülke. Hükümet muhalefet partilerine izin vermiş olsa da muhalefetin karar alma süreçlerine etkisi oldukça zayıf. Al-Ahmar kabilesi, Saleh'e karşı olan tek ciddi mücadeleyi yürütmektedir. Hashid'ler ise uzun yıllardır iktidara karşı ana muhalefeti oluşturan ailedir.
Hashid'lerden ayrı olarak Bakhil'ler de Yemen'deki ikinci en güçlü aileleridir. Saleh, bu kabilelerin desteğini finansal teşvikler ve imtiyazlı anlaşmalarla sağlamakta idi. Hükümetle yakın ilişkileri olan zengin üst sınıf ile işsizlikten dolayı giderek fakirleşen alt sınıf arasındaki sosyal ve ekonomik dengesizlik, ülkede rejime karşı oluşan öfkenin yoğunlaşmasına neden olmuştur.''
Yemen Devlet Başkanı Saleh'in resmi olarak istifa etmediğini, yetkilerini uzun süredir yardımcılığını yapan Abd Al-Rab Mansur Al-Hadi'ye geçici olarak devrettiğini vurgulayan Coşkun, ortaya çıkan krizde ülkenin en güçlü aileleri olan ''Saleh ailesi ile Al-Ahmar ailesi'' aileleri arasında güç mücadelesine dönüştüğünü ve bu durumun Yemen Devleti'nin parçalanmasına yol açacak bir durum olduğunu belirtti.
Yemen Devleti'nin, ABD liderliğindeki bir müdahaleye açık duruma geldiğini ifade eden Coşkun, şunları kaydetti: ''Yemenliler, iç savaştan korunsalar ve barışçıl bir geçiş süreci yaşansa bile ekonomik kriz, bölgesel gerilimler ve istikrarsız güvenlik ortamı gibi sorunlarla karşı karşıya kalacaklardır. Merkezi otoritenin karışık olmasından dolayı, El-Kaide teröristlerinin ülke içine sızması tehlikesi var. Amerikan güvenlik güçleri, dikkatlerini Yemenli bir din adamı ve aynı zamanda El-Kaide üyesi olan 'Anwar Al-Awlak'ı' yakalamaya yoğunlaştırmıştır. Bunun yanı sıra ülkeyi idare etmekte başarısız olan Yemen devleti, Amerika'nın liderliğindeki bir müdahaleye de açık duruma gelmektedir. Uluslararası toplumun Yemen siyasetinin ve toplumunun karmaşık yapısını anlayabilmesi, doğru hamlede bulunabilmesi önemlidir. Ayrıca Yemen'in uluslararası topluma entegre edilmesi oldukça önemlidir.''
Yemen'in uluslararası platformlarda izole edilmesinin tehlikeli olduğunu, Yemen'in uluslararası topluma mutlaka entegre edilmesi gerektiğini kaydeden Coşkun, ''Tehlikeli olan ise Yemen'in uluslararası platformlardan izole edilmesidir. Başarılı bir ulus inşasının ve devlet teşkilatının eksikliği, Yemen toplumunun ve siyasetinin kabilesel dinamikleri ve başarısız devlet olgusu Yemen'deki barışçıl geçiş sürecinin yolunu kesmektedir. Kısaca, Yemen başarılı bir devrim için strateji ve siyasi iradeye ihtiyaç duymaktadır. İşte bu noktada bölgede etkin olmaya çalışan Türkiye başta olmak üzere uluslararası topluma büyük görevler düşmektedir'' diye konuştu.AA
Bezen Balamir Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son bir kaç aydır Suriye ve Mısır'daki ayaklanmaların popülaritesi yüzünden Yemen'in neredeyse gündemden çıktığına dikkati çekti.
Suriye, Libya, Mısır'ın Ortadoğu'nun etkili aktörleri olduğunu ve bölgenin geleceğini etkileyecek güçler olduğunu ifade eden Coşkun, şöyle konuştu: ''Yemen'de olan bitenler göz ardı edilmemeli. Yemen'in geleceği bölgenin güvenliğini yakından ilgilendirmekte. Yemen, politik olarak tek partinin Halkın Kongresi Partisi'nin egemen olduğu bir ülke. Hükümet muhalefet partilerine izin vermiş olsa da muhalefetin karar alma süreçlerine etkisi oldukça zayıf. Al-Ahmar kabilesi, Saleh'e karşı olan tek ciddi mücadeleyi yürütmektedir. Hashid'ler ise uzun yıllardır iktidara karşı ana muhalefeti oluşturan ailedir.
Hashid'lerden ayrı olarak Bakhil'ler de Yemen'deki ikinci en güçlü aileleridir. Saleh, bu kabilelerin desteğini finansal teşvikler ve imtiyazlı anlaşmalarla sağlamakta idi. Hükümetle yakın ilişkileri olan zengin üst sınıf ile işsizlikten dolayı giderek fakirleşen alt sınıf arasındaki sosyal ve ekonomik dengesizlik, ülkede rejime karşı oluşan öfkenin yoğunlaşmasına neden olmuştur.''
Yemen Devlet Başkanı Saleh'in resmi olarak istifa etmediğini, yetkilerini uzun süredir yardımcılığını yapan Abd Al-Rab Mansur Al-Hadi'ye geçici olarak devrettiğini vurgulayan Coşkun, ortaya çıkan krizde ülkenin en güçlü aileleri olan ''Saleh ailesi ile Al-Ahmar ailesi'' aileleri arasında güç mücadelesine dönüştüğünü ve bu durumun Yemen Devleti'nin parçalanmasına yol açacak bir durum olduğunu belirtti.
Yemen Devleti'nin, ABD liderliğindeki bir müdahaleye açık duruma geldiğini ifade eden Coşkun, şunları kaydetti: ''Yemenliler, iç savaştan korunsalar ve barışçıl bir geçiş süreci yaşansa bile ekonomik kriz, bölgesel gerilimler ve istikrarsız güvenlik ortamı gibi sorunlarla karşı karşıya kalacaklardır. Merkezi otoritenin karışık olmasından dolayı, El-Kaide teröristlerinin ülke içine sızması tehlikesi var. Amerikan güvenlik güçleri, dikkatlerini Yemenli bir din adamı ve aynı zamanda El-Kaide üyesi olan 'Anwar Al-Awlak'ı' yakalamaya yoğunlaştırmıştır. Bunun yanı sıra ülkeyi idare etmekte başarısız olan Yemen devleti, Amerika'nın liderliğindeki bir müdahaleye de açık duruma gelmektedir. Uluslararası toplumun Yemen siyasetinin ve toplumunun karmaşık yapısını anlayabilmesi, doğru hamlede bulunabilmesi önemlidir. Ayrıca Yemen'in uluslararası topluma entegre edilmesi oldukça önemlidir.''
Yemen'in uluslararası platformlarda izole edilmesinin tehlikeli olduğunu, Yemen'in uluslararası topluma mutlaka entegre edilmesi gerektiğini kaydeden Coşkun, ''Tehlikeli olan ise Yemen'in uluslararası platformlardan izole edilmesidir. Başarılı bir ulus inşasının ve devlet teşkilatının eksikliği, Yemen toplumunun ve siyasetinin kabilesel dinamikleri ve başarısız devlet olgusu Yemen'deki barışçıl geçiş sürecinin yolunu kesmektedir. Kısaca, Yemen başarılı bir devrim için strateji ve siyasi iradeye ihtiyaç duymaktadır. İşte bu noktada bölgede etkin olmaya çalışan Türkiye başta olmak üzere uluslararası topluma büyük görevler düşmektedir'' diye konuştu.AA