Doğru Parti Şehitkamil İlçe Başkanı M. Şakir Kabaklıoğlu, yaptığı açıklamada, “Felaket tellallığı yapmıyoruz. Mümkün olduğu kadar gerçekleri, halkın sıkıntılarını dile getirmeye çalışıyoruz. Keşke her şey çok güzel olsa da; bizlerde muhalefet partileri olarak teknolojik gelişmelerden, aşıları tamamlayıp ülkemizde salgının bitmesinden, ekonominin rayına oturmasından, milli gelirin artışından filan bahsedebilsek” dedi.
Adalet ölürse her şey ölür
AK Parti döneminde Sayıştay tarafından denetlenebilen kurumların tek tek denetimden KHK ile çıkarıldığını, hatta bazılarının ihaleler daha başta yapılırken denetimden muaf tutulduğunu hatırlatan Kabakoğlu, “Tek adam rejimi otokrasiye dönüşmüş, her şey dikte edilir hale gelmiştir. Kanunlar herkese eşit uygulanmamaktadır. En basiti salgın dönemindeki maske mesafe kuralı başta AKP kongrelerinde ihlal edilmesine ve bir cezai muameleye tabii tutulmazken, İstiklal Caddesi’nde maskesi bir süreliğine çenesine kayan bir kadına ceza kesilmek istendi. Böyle komedi olmaz. Unutmayınız ki, adalet ölürse her şey ölür” şeklinde açıklama yaptı.
Ayyuka çıkan yolsuzluklar ve cevapsız sorular her gün artıyor
Başkan Kabakoğlu, “Kamu harcamalarında ki, ayyuka çıkan yolsuzluklar ve cevapsız sorular her gün artmaktadır. Denetim yoktur ve devlet eliyle imkansızlaştırılmaktadır. Muhalefetin sorduğu sorular saçma bir mantıkla ticari sır diyerek halktan gizlenmektedir. Yavuz Sultan Selim ,Osmangazi köprüleri, Avrasya Tüneli, İzmir Buca otoyolu, Şehir hastaneleri maliyetleri ve verilen garantiler nelerdir? Yaptınız da kaça yaptınız? İstanbul Havalimanını işleten İGA ile yapılan sözleşme nedir? TRT’te de yapılan film, dizi ve belgesellere yapılan harcamalar nedir? Afrin’den ihraç kayıtlı alınan 44,5 milyon USD’lik zeytinyağı doğru mudur? AKP’li belediyelerin yurt dışından ithal ettiği mal ve hizmetlerin cinsleri ve ödenen paralar nelerdir? Şehit aileleri için toplanan paralar nerede? Kaç adet grip aşısı ithal edildi ve maliyeti nedir?” diye sordu.
Adı rüşvet skandalına karışan insanlar büyükelçi olarak atanmamalı
Karma ekonomi modeline dönülmesi ve Devlet Planlama Teşkilatı gibi kurumların yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Kabakoğlu, “Monşerler diye alaya alınan ve son derece titiz eğitimlerle kazanılan dış işleri mensuplarından fikir alınmalı. Adı rüşvet skandalına karışan insanlar büyükelçi olarak atanmamalıdır. 20 ada ve154 kayacık Yunanistan’a kimsenin bilmediği bir anlaşmayla verilmiş, ABD’nin oraya askeri yığınak yapmasına zemin hazırlanmıştır. Bu adalar Lozan Antlaşması ve BM kararı olmasına rağmen silahlandırılmış ve askeri olarak güçlendirilmiştir. Bunların hesabını uluslararası anlamda kim soracaktır? Bunların hesabını Doğru Parti sorumlulara içte ve dışta soracak” ifadesini kullandı. Fatma Karabacak