İsrafa karşı durmanın hem vicdani hem de ahlaki bir sorumluluk olduğunu dile getiren Aydın, “Ramazan ayı Covid salgını gölgesinde geçecek. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkilerini ve Covid ile mücadelede önemli rol oynadığını artık biliyoruz. Ramazan’da dengeli ve sağlıklı beslenmek kadar çöpe yiyecek atmamak, ihtiyaçtan fazla almamak; hem vicdanen hem de ahlaken artık bir zaruriyet” değerlendirmesini yaptı.
Ekmek israfı konusunda duyarlılığımızın artması lazım
Aç iken alışveriş yapılmaması uyarısında bulunan Aydın, “Alış veriş saatlerinizin çok aç olunan akşam saatleri yerine öğleden önce olmasına özen gösterin. Yapılan araştırmalar kan şekeri düşük olduğunda alış verişin hem fazla, hem de etkin yapılmadığını gösteriyor. Sebze ve meyveyi adetle almayı artık alışkanlık haline getirmeliyiz. Her seferinde taze tüketir, buzdolabında ezilip çürümesini engellemiş olursunuz. Sahurda hafif bayat ekmek tüketin. Rengi ve kokusunda değişim olmamış, küflenmemiş ekmekleri hava almayacak şekilde paketleyip buzluk ve dolapta saklayın. Hafif bayatlamış ekmeklerin sindirimi kolay olacağından sahur vaktinde tüketilmesi daha sağlıklıdır. Ekmek israfı konusunda duyarlılığımızın artması lazım” ifadelerine yer verdi.
Türkiye'de, yılda 26 milyon ton gıda israf ediliyor
Aydın, “Türkiye’nin de taraf olduğu BM 2030 hedefleri arasında yer alan ve dünyada açlığı sıfıra indirmeyi amaçlayan FAO Gıda israfı uzmanlarının raporlarına göre ‘Türkiye'de yılda yaklaşık 26 milyon ton gıda israf oluyor ve bunların çoğunu meyve ve sebzeler oluşturuyor. Ülkede üretilen meyve ve sebzenin yüzde 53'ü tarladan tüketiciye ulaşana kadar israf ediliyor’ ifadeleri yer alıyor. Bu çok çarpıcı bir veri. Ülkemiz gıda israfının azaltılması, tarımsal ürünlerin korunması ve gıda üretiminde katma değerli üretimin geliştirilmesi konularında acil adımlar, köklü reformlar ve uzun vadeli politikalar belirlenmeli” dedi.
Ülkemizdeki insanların yüzde 8,5’u açlık sınırında yaşıyor
Aydın, “Ülkemizde insanlarımızın yüzde 22`si yeterli gıdaya ulaşamıyor, yüzde 8,5`u ise açlık sınırında yaşamaktadır. İnsanlık için kâbus olan bu yokluğu ve yoksulluğu yenmek için sorumluluk almak hepimizin toplumsal görevidir. Unutulmamalıdır ki, dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 7,5 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktarda. Eğer dünyada açlık varsa, bu yetersiz bitkisel ve hayvansal ürünler ve gıda arzından değil, adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanıyor” açıklamasını yaptı.
Sebzelerinizi akan suda yıkamak yerine sirkeli suda bekletin
Küçük tabakların tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Yiyeceklerinizi doldurduğunuz tabakların küçük olması porsiyonun artmasını engelleyecektir. Sebzelerinizi akan suda yıkamak yerine sirkeli suda bekletin: Sebze ve meyveleri kişi sayısına uygun şekilde yıkayın ve yıkarken su israfına dikkat edin. Dondurulmuş gıdaları dolabınızın 4-8 derece olan bölümünde önceden çözdürmek hem güvenli olacak, hem de pişirme sırasında enerji israfını azaltacaktır. Buzdolabına yıkanmış ürün konulacaksa ürünleri kurutun ve saklama poşetlerinde saklayın. Farklı tip ürünlerin depolama sıcaklıkları farklıdır, dolabınızın farklı raflarında saklanmaları gerekir. Çiğ sebze ve meyve atıkları ile organik gübre yapabilir ve bahçenizdeki bitkileri kendi yaptığınız gübre ile besleyebilirsiniz. Evdeki fazla gıdaları sokak hayvanları ile paylaşın. Sokak hayvanlarının da su ve yiyeceğe sürekli ihtiyaç duyduğunu unutmayın.” Hüseyin Karataş