CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın il başkanları toplantısından dönen CHP İl Başkanı Duran Ergetir, toplantıda imza veren il başkanlarına ciddi anlamda baskı yapıldığını söyledi. 81 İl başkanının da toplantıda hazır bulunduğunu, bunların 62'sinin imza verdiğini, dört il başkanının ise ciddi baskılar altında imzalarının alındığını belirten Ergetir, "İl başkanları toplantıyı kendi aralarında yapıp bir karar vermeliydi. Genel Başkan Deniz Baykal'ın bu toplantıya katılıp baskı yapması doğru değildi" dedi.
Baykal bana 'tebliğ ile gelme' dedi
Baykal'ın parti içinde kollektif akılla karar alınmasına engel olduğunu, farklı düşüncelere tahammül edemediğini belirten Ergetir, "Baykal kollektif akıl istemiyor. Ortak akılla hareket etmeyi sevmiyor ve farklı düşünceleri kabul etmiyor. Toplantıda alışıla gelen laflarından biri olan 'dışardan güdümlü cümlesine sığınıyor. Biraz konuşuyor, insanları ikna edemeyince yeniden yarım saat konuşmaya devam ediyor. Aleyhinde konuşanları azarlıyor, lehinde konuşanları alkışlıyor. Bu şartlar altında il başkanlarına ciddi anlamda baskı yapıldı. Ben toplantının il başkanlarının kendi arasında yapılması gerektiğini hatırlattım, ama dikkate almadılar. Yine bu toplantılarda partinin ideolojisinden, hedeflerinden söz edilmesi gerektiğini, geçmişten beri arzumuzun bu olduğunu, ancak konuşmaların kişileri suçlamayla sınırlı kaldığını yineledim. Baykal bana, 'Sen bana tebliğ ile gelme' dedi. Konu imzaya gelince imzalamayacağımı söyledim. Baykal. "Sen rüşvete evet mi diyorsun', deyince 'Ben rüşvete evet demiyorum. Rüşvet alan yargılansın. Ama öbürü de rüşvet almadığını söylüyor, sizin söylediğiniz de söylemden ibaret, öbürünün söylediği de' demek durumunda kaldım" diye konuştu.
İmzaların yarısı bile zor toplanırdı
62 İl başkanının toplantıda imza attığını, kendilerinin imza vermediğini, il başkanları toplantısına Baykal'ın katılmasını antidemokratik bulduğunu vurgulayan Ergetir, "Genel merkeze destek olduğu için imza vermedik. İmza veren il başkanlarının içinde zaten 20 tane var. Toplantı öyle bir haldeydi ki siz bir tarafta 'hayır imza atmayacağım' diyorsunuz. Diğer yöneticiler gelip sizi imza atmaya iknaya çalışıyorlar. Tüm bunlara rağmen il başkanları toplantısında Genel Başkan Deniz Baykal olmasaydı, tüm zorlamaya rağmen şu an toplanan imzaların yüzde 50'si bile toplanamazdı. Baykal, insanların gözlerinin içine bakarak imza attırdı. Bu uygulama demokratik olmadığı gibi öyle bir baskı ki genel başkanın karşısında genel başkana karşı imzalattırılıyor. Sonuç olarak doğru bir tartışma ve tartışma zemini olarak görmedim toplantıyı" şeklinde açıklama yaptı.
İl başkanının kararı delegeyi bağlamaz
62 İl başkanının oyunun çok da önemli olmadığını, çünkü sonuçta her delegenin kendi oylunun olduğunu, il başkanlarının yüzde yüz delegelere hakim olmasının mümkün olmayacağını vurgulayan Ergețir şunları söyledi: "İl başkanının kararı delegeyi yüzde yüz bağlamaz. Yüzde 90 delegenin düşüncesi il başkanından farklı çıkabilir. İl başkanlarının imzalarının baskı altında alınmasının yanı sıra üzücü olan bir diğer konu ise kişileri tartışmak olmasıydı. Biz ideolojiyi tartışmak gerekirken hep farklı şeyleri tartışıyoruz" dedi.
Aday sayısı ikiye düşer
Kişileri tartışmakla yeterince zaman kaybedildiğini, CHP'nin ülkeyi dünyaya taşıyacak düşünceyi tartışması gerektiğine dikkat çeken Ergetir, "Genel başkan adaylarının 260 imza toplaması gerekiyor. Hurşit Güneş, bu imzayı toplayamaz ve seçimden çekilir. Seçime kadar ki süre Zülfü Livaneli, Mustafa Sarıgül, Deniz Baykal arasında geçer.. Üç aday salona gider, ancak salonda ikiye düşer. Beni adaylardan ziyade düşüncem ilgilendirir. Partimin ideolojisini, en iyi noktaya taşıyacak, halkın beklentisini karşılayıp sevgisini kazanabilecek, Türkiye'yi AB sürecine taşıyacak, halkın büyük çoğunluğunun desteğiyle iktidara gidebilecek bir liderin seçilmesini istiyorum" diye konuştu.