Demokratik Halk Partisi Kadın Kolları Yöneticisi Gülten Aydın, ülkemizdeki demokratikleşmenin önündeki en temel sorunun Kürt sorunu olduğunu iddia etti.
Aydın, "Avrupa Birliği'ne hazırlık sürecindeyiz ve ülkemiz geleceğinin rotasını net belirleyecek AB'ye giriş müzakere tarihinin verilip verilmeyeceği ya da hangi tarihte ver ileceğinin belirleneceği 17 Aralık'a sayıl günler kaldı. Ancak AB'ye girme konusunda hemfikir olunan bu süreçte, kadınlar olarak kaygılarımız artarak derinleşiyor" dedi.
Yasal güvence istiyoruz
"Ülkemizin demokratikleşmesi için Kürt ve kadın sorunlarının çözümü konusunda samimi bir yaklaşım varsa getirilecek olan çözüm de net olmalıdır diyen Aydın, Kürt sorununun çözümü demokratikleşmenin temel olgusudur. Kürt kimliği Anayasal güvenceye kavuşturulmalı. Kürtler de laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan cumhuriyetin asıl kurucuları olarak kabul edilmeli. Kürt dili, kültürü, yayını, eğitimi yasal güvencele alınmalı" diye konuştu.
Engeller kaldırılmalı
Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini belirten Aydın şöyle devam etti: "Partiler ve seçim yasaları demokratikleştirilmeli. Halkın iradesinin siyasete yansıtılması sağlanmalıdır. Köye dönüşler için gerekli idari, hukuk, ekonomik ve sosyal tedbirler alınmalı. Koruculuk ve devlet içinde yuvalanmış illegal çeteler lağvedilmelidir. Toplumsal barış ve demokratik katılım yasası çıkarılmalı, operasyonlar durdurulmalı. İşkence yapanlar sorgulan malı, faili meçhul olaylar aydınlatılmalı. Çözüm için diyalog yolu açılmalı, çift taraflı ateşkes sağlanmalı. Bölgenin ekonomik kalkınması için acil eylem planı hazırlanmalıdır. Kadın politikalarının sürekliliği için bir çerçeve eşitlik yasasının çıkarılması, siyasi partiler ve seçim yasalarında değişiklik yapılarak yüzde 33 cins kotasının tüm siyasi partilere zorunlu hale getirilmesi ve ülke barajının yüzde 3'e indirilmesi gerekir.
Kadın sığınma evlerinin yaygınlaşması gerekir
İş yaşamında kadın erkek arasında eşitsizlikler bulunduğunu ve bunların düzenlenmesi için ciddi değişikler yapılmasını beklediklerini belirten Aydın, "4320 Sayılı kadını şiddetten koruyan yasa, TCK ve medeni yasanın bilinir, görünür ve uygulanabilir kılınması için hükümetin aktif çalışma yapması, medeni yasada mal paylaşımı, işe giriş ve soyadı konusunda kadın aleyhinde olan maddelerin tekrar düzeltilmesi gerekir. Yaşamındaki eşitsizliğin giderilmesi, kreş açılışındaki engellerin kaldırılması, doğum izinlerinin araştırılması, ana çocuk sağlığını güçlendirecek çalışmaların yapılması ve bebek ölümü hızırı düşürecek önlemlerin alınması lazım. Kız çocuklarının okul gitmesi yönünde olumlu ayrımcılık çalışmalarının süreklilik, kazanacak bir yaklaşımla talepler göz önünde bulundurularak yapılması, aile içi şiddete yönelik tedbirlerin alınması, kadın sığınma evlerinin hızla çoğaltılması, kadın rehabilitasyon merkezlerinin kurulması, yerel yönetimlerin bu konudaki yetkilerinin arttırılması gerekmektedir şeklinde ifade etti. Aydın, DEHAP kadın çalışanları olarak ülkenin bu süreci demokratikleşme konusunda büyük kazanımlarla aşması için AB'nin rolünü doğru temelde oynamasını beklediklerini de sözlerine ekledi.