Emlakçılar umutlu değil...
Emlakçılar, hükümetin uzun vadeli kredilerle dar gelirliyi konut sahibi yapma projesinden (Mortgage) pek umut değil. Bir bölümü, gecelik devalüasyonlarla büyük krizler yaşayan bir ülkede insanların uzun vadeli kredi riskinin altına girmeyeceği görüşünü ileri sürerken, bazı emlakçılar dar gelirlinin ne kadar uzun vadeli olursa olsun ödeme gücünün konut edinmeye yetmeyeceğini vurgularken, "Dar gelirli 30 yıl borç ödemeyi göze alamaz. Geliri iyi olanlar zaten diledikleri zaman nakit alma şansına sahip. Kredi olanağından önce insanların gelir seviyesinin yükseltilmesinin çaresine bakılmalı” diye konuşuyor.
Bu durum evsiz insanlar için olumlu bir proje
Uzun vadeli krediyle ev sahibi imkanının dar gelirli insanların lehine olacağını, ancak yıllardır ekonomik istikrar hasreti çeken insanların halen devlete karşı güvensizlikleri bulunduğunu belirten Emlakçı Mehmet Köseler, "Uzun vadeli kredilerle ev sahibi olmanın kirada oturan insanlar için büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Kredi ile ev sahibi olmaya çalışan insanlar ilk başta sıkıntı çekebilir, ancak evin içine geçtikten sonra rahatlayacaklarına inanıyorum. Çünkü uzun vadeli kredi olanaklarıyla ev sahibi olmak isteyenler, zaten kiracı oldukları için, her ay düzenli olarak kira ödüyorlar. En azından bu kez kira öder gibi ödedikleri bu ücretlerin karşısın da bir ev sahibi olacaklar. Bu durum evsiz insanlar için bir avantaj dedi.
Kafasında atıp tutuyor, ancak çekiniyor da
Uzun vadeli kredi ile konut sahibi olmayı pek çok kişinin istediğini, ancak bir güvensizlik de yaşadıklarını, bu belirsizlik sürecinin devam etmesinin emlak piyasasında da durgunluk yarattığını söyleyen Köseler, "Halkımız bir anda devalüasyonla paranın değerinin düştüğünü, bankaların kredi faizlerini yükselttiğini, hatta kredi süresi bitmeden alacaklının tahsilat yoluna gittiğini gördü. Bu nedenle uzun vadeli kredi ya da yatırım insanlarımızı korkutuyor. Bilse ki paranın değeri aynı kalacak. Dolarda ve Euro'da beklenmedik bir hareket olmayacak. Uzun vadeli yatırımdan ve krediden korkmayacak. Ancak bu tür olağan koşullara alışkın olmadığı için hep bir korku ve çekinceyle bu konuyu kafasında atıp tutuyor. Hala uzun vadeli yatırımlardan korkuyoruz. Çünkü birkaç yıl sonrası için paranın akıbeti belli değil" diye konuştu.
Mantar gibi toplu konutlar türüyor
Tüm çekince ve kaygılara rağmen uzun vadeli kredi ile ev edinmeye ilginin fazla olacağını, ancak bu belirsiz sürede emlak piyasasındaki durgunluğun devam edeceğini ifade eden Köseler, "Yılbaşından beri emlak piyasası çok durgun. Herkes bir bekleyiş içinde. Sadece bende durgunluk olduğunu düşünüyordum, diğer arkadaşlarım da yılbaşından bu yana yüzde 80 oranda durgunluk olduğunu söyledi. İnsanlar parasını nasıl değerlendireceği konusunda endişeli. Konut yatırımcıya her zaman kazandırır. Halk bunun bilincinde, bir taraftan kooperatifler, bir taraftan toplu konutlar mantar gibi türüyor" şeklinde açıklama yaptı.
Önce toplumun gelir seviyesi yükseltilmeli
Uzun vadeli kredi ile ev sahibi olmayı arzulayan kesimin gelir seviyesinin düşük olduğunu, bu şartlarda günlük yaşamlarını bile sürdürmekte sıkıntı çekenlerin ne kadar düşük miktar olursa olsun krediyi ödeyemeyeceğini ifade eden Emlakçı Mehmet Özkabalcı ise, "Dar gelirli insanlar 30 yıl borç ödemeyi göze alamaz. Geliri iyi olanlar ise zaten diledikleri zaman nakit alma şansına sahip. Kredi olanağından ön- ce insanların gelir seviyesinin artırılmasının bir yoluna bakılmalı. Gelir adaleti mümkün olduğu kadar eşitlenmeli diye düşünüyorum" dedi.
Önce cazip bulsalar da daha sonra yarı yolda kalacaklar
Eve ihtiyacı olanların büyük bölümünün 350 milyon lira olan asgari ücretle çalıştığını, asgari ücretlilerin yaşamları boyunca sürekli borçla yaşadıkları için ek bir ödemeyi kaldırmalarının mümkün olmayacağına işaret eden Özkabalcı, "Uzun vadeli kredilerle ev sahibi olmak memurun, küçük esnafın ve işçinin işi değil. Çünkü bu insanlar değil kredi ile ev almak mevcut giderlerini karşılamakta zorlanıyor. Bu nedenle ben uzun vadeli kredilerle konut sahibi olayına sıcak bakacaklarına inanmıyorum. Ancak ilk etapta bu olay insanlara çok cazip gelebilir, fakat daha sonra ödeyemeyen insanlar yarı yolda kalarak hazır ki birikimlerden de olacaklardır" diye konuştu.
Siyasi bir proje
Emlakçı Bilal Atmaca, piyasada nakit olmadığı için emlak piyasasının çok durgun olduğunu, uzun vadeli kredi açıklamalarının ise bu durgunluğu daha da artırdığını söylerken, "Uzun vadeli kredi ile konut edinme projesi siyasi bir karar. 'Bak biz fakir fukara için bu olanakları yarattık' diye yapılan bir uygulama. Siyasi bir projenin daha sonraki süreçlerde nasıl ve ne şekilde devam edeceğini kimse kestiremez. 20- 30 Yıl içinde hükümet değişebilir, yeni gelen hükümet bu projeye ne kadar sahip çıkar ve destekler bu belli değil. Bunun için insanlar tedirgin. Hem mal sahibi olmak istiyor, hem de korkuyor" dedi. Uzun vadeli kredi ile ev sahibi olmak isteyen vatandaşların şartlarını çok iyi değerlendirip tedbirli olması gerektiğini öğütleyen Atmaca, projenin emlak piyasasını olumsuz etkileyeceğini söyledi.