Özbay, “Ekonomimizin ayakta kalması için canla başla çalışan Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük haklarının insan onuruna yakışır şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, Gelir Vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesini, ya da maaş artışlarının vergi dilimleri dikkate alınarak yapılmasını, memurlara yapılan artışların vergi ile geri alınmasının önüne geçilmesi gerekiyor” dedi.
Vergi toplayan memurların
talepleri göz ardı edilmemeli
Vergi toplayan memurların taleplerinin göz ardı edilmemesini isteyen Başkan Özbay, “657 sayılı kanunda mali hizmetler sınıfının oluşturulması, ek gösterge oranlarının yükseltilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personele de ek gösterge verilmesi sağlanması, 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan fazla çalışma uygulamasının yeniden başlatılması, resmi ve dini bayramlarda ve idari izinlerde çalışan personele fazla çalışma ücreti ödenmesi, kamudaki uzmanların özlük haklarının eşitlenmesi konusunda yapılan düzenlemeye Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm uzmanlar dahil edilerek merkez taşra ayrımına son verilmesini istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Özbay, “Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı merkez teşkilatlarında görev alan asıl ve geçici personele verilen belediye ulaşım kartının taşra teşkilatına (Defterdarlık ve Vergi Dairesi Personeline) de verilmesi, personelin tümünün gelişimine katkı sağlayıp, hizmetin daha etkin ve verimli şekilde yürütülmesi ve hizmet kalitesinin artırılması bakımından Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı yapılması, Müdür ve Müdür Yardımcılığı Görevde Yükselme Sınavlarının rutin hale getirilmesi, görevlendirmelerde Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliği hükümlerine titizlikle uyulması konusunda taşra teşkilatının uyarılmasını çalışanlar adına vergi haftasında talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Vergi politikaları oluşturulurken, vergi çalışanlarının öneri ve tekliflerinin alınmadığını kaydeden Özbay, “Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışanları yapılandırma uygulamalarının başlatıldığı süreçte, mesai mefhumu tanınmadan çalıştırılmaktadır. Kurum çalışanlarının ağır iş temposuna, yapılandırma çalışmalarıyla gelen yeni bir iş yükü binmekte, personel mükelleflerle karşı karşıya geliyor. Gece-gündüz, hafta sonu demeden bayram tatillerinde dahi çalışarak görevini yapan fedakâr vergi memurlarının sorunları çözülmeden kutlamaların kabul edilmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.
Yeni bir ödeme sisteminin
oluşturulması şart
Türk Büro Sen Gaziantep Şube Başkanı Atilla Özbay, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Bu yılın başında ücret gelirlerinden asgari ücret tutarı olan 4 bin 253 TL kadar kısmının gelir vergisinden muaf tutulması, vergide adaletin sağlanması bakımından önemli bir gelişme olarak kabul edilse de 2006 yılında yürürlüğe giren asgari geçim indiriminin kaldırılması bu olumlu etkiyi minimize etti. Asgari geçim indirimi ile belli bir sayıda çocuğu olan ve eşi çalışmayan ücretliler zaten asgari ücretin yüzde 90’ı kadar olan gelirleri için vergi ödememekteydi. Dolayısıyla asgari ücretin gelir vergisi dışında bırakılması, evli ve çocuklu çalışanlar bakımından etkisiz kalmış, yalnızca bekar çalışanlara küçük bir avantaj sağladı. Bu nedenle vergi tahsilatında adaletin sağlanması için vatandaşların zorunlu tüketim harcamaları üzerindeki KDV, ÖTV gibi dolaylı vergi uygulamasının asgariye indirilmesi, dolaylı vergiler yerine doğrudan vergilendirme yönteminin benimsenmesi ve kaldırılan asgari geçim indirimi yerine evli ve çocuklu çalışanları destekleyecek yeni bir ödeme sisteminin oluşturulması gerekiyor.” Özer Karınca