Birleşmiş Milletler Özel Raportörü David Kaye Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştiriyor. Kaye, bulgularını paylaşmak üzere 18 Kasım’da basın toplantısı düzenleyecek.
BM Raportörü Kaye, düşünce ve ifade özgürlüğü durumunu değerlendirmek üzere Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirecek. BM İnsan Hakları Konseyi tarafından tüm dünyada düşünce ve ifade özgürlüğünü izlemek ve ihlalleri rapor etmekle görevlendirilen bağımsız uzman Kaye, Türkiye’nin birkaç zorlukla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Elbette ki, Temmuz’daki darbe girişimi Türkiye’de siyasi yelpaze boyunca bireyler tarafından iyi nedenlerle kesin olarak eleştirildi. Açık olarak demokratik kurumlar ve yönetime karşı bir saldırıydı. Ancak darbe girişiminin hem öncesi hem de sonrasında eleştirel sesler, akademisyenler, gazeteciler, avukatlar ve sivil toplumdaki diğerleri için (ifade) alanları tehdit altında bulunuyor. Bunlar, ülkedeki ziyaretim sırasında üzerinde çalışacağım başlıca konular arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki ifade özgürlüğünün değerlendirilmesi için bir önceki ziyaretin 1996 yılında yapıldığını anımsatan Kaye, “Medyanın bağımsızlığı, gazeteciler, aktivistler ve akademisyenlerin güvenliği ve aynı zamanda ülkede kamusal tartışmaların yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması konularında ilk elden bilgi toplayabilmem için önemli bir fırsat olacak” değerlendirilmesinde bulundu.
Hükümetin daveti üzerine Türkiye’ye gelecek olan Kaye, yasama, yürütme ve yargı organları yetkilileri ile görüşecek ve sivil toplum temsilcileri ile bir araya gelecek. Ziyaret esnasında elde ettiği başlıca bulgular ile bir rapor hazırlayacak olan Kaye, raporunu İnsan Hakları Konseyi’ne sunacak. Öte yandan Kaye, ön sonuçları ve gözlemlerini aktarmak üzere 18 Kasım’da Ankara’da basın toplantısı düzenleyecek. ANKA
BM Raportörü Kaye, düşünce ve ifade özgürlüğü durumunu değerlendirmek üzere Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirecek. BM İnsan Hakları Konseyi tarafından tüm dünyada düşünce ve ifade özgürlüğünü izlemek ve ihlalleri rapor etmekle görevlendirilen bağımsız uzman Kaye, Türkiye’nin birkaç zorlukla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Elbette ki, Temmuz’daki darbe girişimi Türkiye’de siyasi yelpaze boyunca bireyler tarafından iyi nedenlerle kesin olarak eleştirildi. Açık olarak demokratik kurumlar ve yönetime karşı bir saldırıydı. Ancak darbe girişiminin hem öncesi hem de sonrasında eleştirel sesler, akademisyenler, gazeteciler, avukatlar ve sivil toplumdaki diğerleri için (ifade) alanları tehdit altında bulunuyor. Bunlar, ülkedeki ziyaretim sırasında üzerinde çalışacağım başlıca konular arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki ifade özgürlüğünün değerlendirilmesi için bir önceki ziyaretin 1996 yılında yapıldığını anımsatan Kaye, “Medyanın bağımsızlığı, gazeteciler, aktivistler ve akademisyenlerin güvenliği ve aynı zamanda ülkede kamusal tartışmaların yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması konularında ilk elden bilgi toplayabilmem için önemli bir fırsat olacak” değerlendirilmesinde bulundu.
Hükümetin daveti üzerine Türkiye’ye gelecek olan Kaye, yasama, yürütme ve yargı organları yetkilileri ile görüşecek ve sivil toplum temsilcileri ile bir araya gelecek. Ziyaret esnasında elde ettiği başlıca bulgular ile bir rapor hazırlayacak olan Kaye, raporunu İnsan Hakları Konseyi’ne sunacak. Öte yandan Kaye, ön sonuçları ve gözlemlerini aktarmak üzere 18 Kasım’da Ankara’da basın toplantısı düzenleyecek. ANKA