Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Ekim ayında 2.9 milyar dolara, ilk 10 ayda ise 51.9 milyar dolara yükselen cari işlemler açığının kısa vadeli sermaye hareketleri yoluyla kapandığına dikkat çekti. Cari açığın nedenini sadece enerji üretimi için gerekli ara mallarla ilişkilendirmenin doğru olmayacağını vurgulayan TİSK, "Çin’den bu nevi mal ithal etmediğimiz halde Çin ile dış ticaret açığımız 17.5 milyar dolar. Çin’den ithalatımız son 10 yılda 8 kat arttı” değerlendirmesinde bulundu.
TİSK, 30 Aralık 2013 tarihli Aylık Ekonomi Bülteni'ni yayımladı.Dünya ve Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerin yer aldığı bültende 2014’e girerken gelişmiş ülke ekonomilerinde canlanma belirtileri başladığına dikkat çeken TİSK, ABD'nin büyüme trendine girdiğini vurguladı. OECD’deki bu gelişmeye bir desteğin de AB ve Euro Bölgesi ülkelerinden geldiğini kaydeden TİSK, 2013 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre GSYH’yi Euro Bölgesi ülkelerinin yüzde 0.1; Avrupa Birliği'nin (AB28) yüzde 0.2 oranında artırmayı başardığının altını çizdi.
Türkiye’de GSYH'nin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4.4 arttı belirten TİSK, bu dönemde en hızlı büyüyen sektörün bankacılık olduğunu bildirdi. İmalat sanayiinin yüzde 4.9 büyüdüğüne dikkat çeken TİSK, "Büyüme iç talepten kaynaklandı. Hanehalkı tüketim harcamaları artarken, kamu kesimi tüketim harcamaları azaldı.Yatırım harcamaları yüzde 6 arttı ancak yatırımların GSYH içindeki payı azaldı.Özel sektörün yatırım yapma güçlüğü arttı.Dış talebin büyümeye katkısı negatif oldu. Sanayi Üretim Endeksi aylık bazda yüzde 3.1 azalırken, yıllık bazda yüzde 0.7 arttı.İmalat sanayiinde aylık azalış yüzde 3.7; yıllık artış yüzde 0.9 oldu.Dayanıklı tüketim malı imalatı 2013 yılında dalgalı bir seyir izledi, bu da büyüme oranına yansıdı" değerlendirmesinde bulundu.
TİSK, cari açık ve sebeplerine yönelik değerlendirmelerde de bulundu. Cari işlemler açığının Ekim ayında 2.9 milyar dolara, ilk 10 ayda ise 51.9 milyar dolara yükseldiğini vurgulayan TİSK, İlk 10 ayda cari açığın kısa vadeli sermaye hareketleri yoluyla kapandığını ifade etti. Birçok kurum ve kişinin cari açığın yüksekliğini Türkiye’nin enerji üretmek için ithal ettiği ara mallarına bağladığına dikkat çeken TİSK, dış ticaret açığını sadece enerjiye bağlamanın doğru olmadığını kaydetti. Türkiye’nin ithalat yapısında son on yılda farklılaşmaların arttığına işaret eden TİSK, Çin örneğini verdi. Çin’in Türkiye’nin toplam ithalatı içindeki payının özellikle Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne girdiği 2005 yılından bu yana hızla artmaya başladığını belirten TİSK, Çin’in Türkiye’nin ithalatındaki ağırlığının 2005 yılında yüzde 5.8 iken, 2013 yılında Çin’in Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı ülke konumuna geldiğini ve toplam ithalattan yüzde 9.9 pay almayı başardığını bildirdi.
Merkez Bankası’nın, cari açığın sürdürülebilirliğini sıcak para girişine bağladığına dikkat çeken TİSK, “Cari açığın nedenini sadece enerji üretimi için gerekli ara mallarla ilgili görmek doğru değil. Çin’den bu nevi mal ithal etmediğimiz halde Çin ile dış ticaret açığımız 17.5 milyar dolar.Çin’den ithalatımız son 10 yılda 8 kat arttı” değerlendirmesinde bulundu.
TİSK'in bülteninde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından açıklanan 2014 yılı para ve kur politikası hakkında değerlendirmelere de yer verildi. Merkez Bankası’nın 2014 yılına ilişkin temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğuna dikkat çekilen bültende, “Hedef enflasyon yüzde 5. TCMB sermaye akımının hacmini belirlemeye çalışacak, iç talebi kısmak için ticari kredilere ağırlık verecek.Zorunlu karşılıklar basitleştirilirken, likidite yönetiminde Merkez Bankası daha aktif konuma gelecek, döviz kuru dalgalanmalarını kontrol altında tutacak önlemler alacak.Merkez Bankası’nın 2013 enflasyon tahmini yüzde 7” denildi.
TİSK’in bülteninde Türkiye ekonomisine ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi: “-Toplam Sanayi ve İmalat Sanayii Ciro Endeksleri yıllık bazda yüzde 6.8 oranında yükseldi. En yüksek ciro artışı sermaye malı imalatı sektöründe görülürken, dayanıklı tüketim malı sektörü yüzde 12 ile en yüksek kaybı yaşadı. -İşsizlik artmaya devam ediyor.İşgücüne katılma oranı 0.3 puan arttı. İşsiz sayısı 292 bin kişi ve işsizlik oranı 0.8 puan arttı. İşsizlik oranı genç nüfusta yüzde 19.4’e yükseldi.Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam oranı 0.1 puan azaldı, işsizlik oranı 0.1 puan arttı. -Ekim 2013’te yıllık bazda ihracat yüzde 8.2 azaldı, ithalat yüzde 3.7 arttı. Dış ticaret açığı yüzde 31.8 artışla 7.4 milyar dolara çıkarken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 62.1’e geriledi. İhracatta AB’nin payı yüzde 43.8’e yükseldi.”SHA
TİSK, 30 Aralık 2013 tarihli Aylık Ekonomi Bülteni'ni yayımladı.Dünya ve Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerin yer aldığı bültende 2014’e girerken gelişmiş ülke ekonomilerinde canlanma belirtileri başladığına dikkat çeken TİSK, ABD'nin büyüme trendine girdiğini vurguladı. OECD’deki bu gelişmeye bir desteğin de AB ve Euro Bölgesi ülkelerinden geldiğini kaydeden TİSK, 2013 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre GSYH’yi Euro Bölgesi ülkelerinin yüzde 0.1; Avrupa Birliği'nin (AB28) yüzde 0.2 oranında artırmayı başardığının altını çizdi.
Türkiye’de GSYH'nin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4.4 arttı belirten TİSK, bu dönemde en hızlı büyüyen sektörün bankacılık olduğunu bildirdi. İmalat sanayiinin yüzde 4.9 büyüdüğüne dikkat çeken TİSK, "Büyüme iç talepten kaynaklandı. Hanehalkı tüketim harcamaları artarken, kamu kesimi tüketim harcamaları azaldı.Yatırım harcamaları yüzde 6 arttı ancak yatırımların GSYH içindeki payı azaldı.Özel sektörün yatırım yapma güçlüğü arttı.Dış talebin büyümeye katkısı negatif oldu. Sanayi Üretim Endeksi aylık bazda yüzde 3.1 azalırken, yıllık bazda yüzde 0.7 arttı.İmalat sanayiinde aylık azalış yüzde 3.7; yıllık artış yüzde 0.9 oldu.Dayanıklı tüketim malı imalatı 2013 yılında dalgalı bir seyir izledi, bu da büyüme oranına yansıdı" değerlendirmesinde bulundu.
TİSK, cari açık ve sebeplerine yönelik değerlendirmelerde de bulundu. Cari işlemler açığının Ekim ayında 2.9 milyar dolara, ilk 10 ayda ise 51.9 milyar dolara yükseldiğini vurgulayan TİSK, İlk 10 ayda cari açığın kısa vadeli sermaye hareketleri yoluyla kapandığını ifade etti. Birçok kurum ve kişinin cari açığın yüksekliğini Türkiye’nin enerji üretmek için ithal ettiği ara mallarına bağladığına dikkat çeken TİSK, dış ticaret açığını sadece enerjiye bağlamanın doğru olmadığını kaydetti. Türkiye’nin ithalat yapısında son on yılda farklılaşmaların arttığına işaret eden TİSK, Çin örneğini verdi. Çin’in Türkiye’nin toplam ithalatı içindeki payının özellikle Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne girdiği 2005 yılından bu yana hızla artmaya başladığını belirten TİSK, Çin’in Türkiye’nin ithalatındaki ağırlığının 2005 yılında yüzde 5.8 iken, 2013 yılında Çin’in Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı ülke konumuna geldiğini ve toplam ithalattan yüzde 9.9 pay almayı başardığını bildirdi.
Merkez Bankası’nın, cari açığın sürdürülebilirliğini sıcak para girişine bağladığına dikkat çeken TİSK, “Cari açığın nedenini sadece enerji üretimi için gerekli ara mallarla ilgili görmek doğru değil. Çin’den bu nevi mal ithal etmediğimiz halde Çin ile dış ticaret açığımız 17.5 milyar dolar.Çin’den ithalatımız son 10 yılda 8 kat arttı” değerlendirmesinde bulundu.
TİSK'in bülteninde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından açıklanan 2014 yılı para ve kur politikası hakkında değerlendirmelere de yer verildi. Merkez Bankası’nın 2014 yılına ilişkin temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğuna dikkat çekilen bültende, “Hedef enflasyon yüzde 5. TCMB sermaye akımının hacmini belirlemeye çalışacak, iç talebi kısmak için ticari kredilere ağırlık verecek.Zorunlu karşılıklar basitleştirilirken, likidite yönetiminde Merkez Bankası daha aktif konuma gelecek, döviz kuru dalgalanmalarını kontrol altında tutacak önlemler alacak.Merkez Bankası’nın 2013 enflasyon tahmini yüzde 7” denildi.
TİSK’in bülteninde Türkiye ekonomisine ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi: “-Toplam Sanayi ve İmalat Sanayii Ciro Endeksleri yıllık bazda yüzde 6.8 oranında yükseldi. En yüksek ciro artışı sermaye malı imalatı sektöründe görülürken, dayanıklı tüketim malı sektörü yüzde 12 ile en yüksek kaybı yaşadı. -İşsizlik artmaya devam ediyor.İşgücüne katılma oranı 0.3 puan arttı. İşsiz sayısı 292 bin kişi ve işsizlik oranı 0.8 puan arttı. İşsizlik oranı genç nüfusta yüzde 19.4’e yükseldi.Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam oranı 0.1 puan azaldı, işsizlik oranı 0.1 puan arttı. -Ekim 2013’te yıllık bazda ihracat yüzde 8.2 azaldı, ithalat yüzde 3.7 arttı. Dış ticaret açığı yüzde 31.8 artışla 7.4 milyar dolara çıkarken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 62.1’e geriledi. İhracatta AB’nin payı yüzde 43.8’e yükseldi.”SHA