İSO verilerine göre 2011'in en büyük 3 şirketi Tüpraş, FORD ve OYAK Renault oldu.
2011 verilerine göre İSO 500'ün en büyük 3 şirketi Türaş, FORD ve OYAK Renault oldu. Elektrik Üretim A.Ş ((EÜAŞ) 7 milyar lira ile dördüncü, TOFAŞ 6.4 milyar TL ile beşinci oldu. İlk 10'a giren diğer firmalar ise şöyle sıralandı: "Arçelik 6.2 milyar TL, Ereğli Demir Çelik 5.2 milyar TL, İskenderun Demir Çelik 5.1 milyar TL, İçdaş 4.8 milyar TL, Aygaz 4.5 milyar TL."
Geçtiğimiz yıl İSO 500'e göre en büyük sanayi şirketi 20.8 milyar TL ile Tüpraş olmuştu. EÜAŞ 9.7 milyar TL ile ikinci, Ford Otomotiv de 6 milyar TL ile üçüncü sırada yer almıştı. 2010 yılında ilk 10'a giren diğer firmalar, Oyak Renault, TOFAŞ, Arçelik, Aygaz, Ereğli Demir Çelik, İçdaş ve İskenderun Demir Çelik olarak sıralanmıştı. İSO 500 verilerine 2011 sıralamasında ilk 10'daki tek kamu şirketi EÜAŞ oldu. Verilere göre TPAO 1.8 milyar TL ile en karlı şirket olurken EÜAŞ 1.3 milyar TL ile ikinci sırada. İhracat tarafında ise ilk 3'te de TÜPRAŞ, FORD Otosan ve Oyak yer aldı. İSO 500 sıralamasında 2011'de kar eden şirket sayısı 434'ten 380'e gerildi. KARLILIK ORANI ŞİRKETLERDE YÜZDE 5.6 DÜŞTÜ İSO Başkanı Tanıl Küçük İSO 500 listesini açıkladığı toplantıda yaptığı açıklamada kur ve kredi faizlerindeki artışla şirketlerin kaynak yapısının bozulduğunu kaydetti. Yabancı sermaye paylı kuruluş sayısının 2011'de azaldığını belirten Küçük İSO 500'deki özel kuruluşlarda borç/özkaynak oranının %140.7'ye çıktığını belirtti. Özel kuruluşların topam borçları yüzde 58,5'e yükselerek son 7 yılın en yüksek düzeyine çıkarken özkaynakları yüzde 41,5'e geriledi.
Şirketlerin toplam finansman giderleri 7,316,185,504 TL'den 14,612,295,285 TL'ye yükselerek yüzde 102,5 oranında artış gösterdi. Finansman giderlerinin toplam satışlar içerisindeki payı 2010'da bulunduğu yüzde 2,5 seviyesinden yüzde 3,8'e yükseldi. Kuruluşların finansman giderlerinde 2009'daki yüzde 48', 2010'daki yüzde 3,1'lik azalışlardan sonra görülen yüzde 102,5'lik artış şirket karlarını aşağı çekti.
Küçük, yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 2011'de azaldığına dikkat çekti ve 2011'de şirketlerde satıştan karlılık oranı yüzde 5.6'ya gerilediğini söyledi. Küçük değerlendirmesinde 2011'de özel kuruluşlar aktif karlılığı yüzde 6.5'e gerilediğini, 2011'de özel kuruluşlarda ekonomik karlılık oranı yüzde 14.2'ye yükselse de, 1990'lı yıllara göre daha düşük seviyede gerçekleştiğini belirtti. 2011'de varlık devir hızı yüzde 1.34'e yükselse de, oldukça düşük bir düzeyi işaret ettiğini kaydede İSO Başkanı özel kuruluşlarda üretim faaliyeti dışı gelirlerin dönem kar ve zarar toplamı içindeki payı 2011'de %22.7 ile 1987 sonrasında karşılaşılan en düşük oran olduğunu dile getirdi.
DİKKAT! ORTA GELİR TUZAĞINA DÜŞEBİLİRİZ! İSO 500'ün son 3 yıldaki sonuçları, Türkiye'nin asıl meselesinin başta cari açık ve sanayi kuruluşlarının kaynak yaratamaması olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Küçük, Türkiye'nin ekonomisindeki temel sorunlara süratle, yapısal dönüşüm odaklı çözümler üretilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de özel sektörde borçluluk oranlarının yüksekliğine dikkat çeken Küçük, borçlanma oranlarındaki yükseliğin, şirketlerin borçlanmaya bağımlı yapılarının göstergesi olduğunu ve kaynak yaratmada zorlandıklarını belirtti. Gelişmiş ülkelerdeki işletmeler, sermaye piyasalarından kaynak sağlarken, Türkiye'de işletmelerinin büyük bölümünün yararlanamadığına değinen Küçük, kamu kaynaklarının görece yüksek olmasının da engellerden biri olduğunu ifade etti. Türk ekonomisinin gereken yapısal dönüşümü gerçekleştiremediği için sağlanan başarı ve kazanımlara rağmen, ekonomide bir üst lige çıkamayacağını bildiren Küçük, Türkiye'nin orta gelir tuzağına takılıp kalan ülkelerden biri olacağını söyledi. Orta gelir tuzağına düşmeyen ülkelerin sayısının çok az olduğunu kaydeden Küçük, söz konusu tuzağa düşmeyen ülkelerin Japonya ile Güney Kore olduğunu belirtti. Küçük, ''Türkiye gerçekten potansiyeli yüksek ve hedefleri olan bir ülke. Bir üst lige çıkabilmek ya da dönüşümü gerçekleştirmek zorunda olduğumuz için cesur adımlar atmamız gerekiyor'' diye konuştu.
2012 yılının ilk altı ayına ilişkin değerlendirmede bulunan Küçük, finansman giderlerinde artış sorunu olmadığı için şirketlerin daha şanslı olduğunu fakat iç talepteki yavaşlamanın üretim ve satışlarda da yavaşlamayı beraberinde getireceğini belirtti.
2011 verilerine göre İSO 500'ün en büyük 3 şirketi Türaş, FORD ve OYAK Renault oldu. Elektrik Üretim A.Ş ((EÜAŞ) 7 milyar lira ile dördüncü, TOFAŞ 6.4 milyar TL ile beşinci oldu. İlk 10'a giren diğer firmalar ise şöyle sıralandı: "Arçelik 6.2 milyar TL, Ereğli Demir Çelik 5.2 milyar TL, İskenderun Demir Çelik 5.1 milyar TL, İçdaş 4.8 milyar TL, Aygaz 4.5 milyar TL."
Geçtiğimiz yıl İSO 500'e göre en büyük sanayi şirketi 20.8 milyar TL ile Tüpraş olmuştu. EÜAŞ 9.7 milyar TL ile ikinci, Ford Otomotiv de 6 milyar TL ile üçüncü sırada yer almıştı. 2010 yılında ilk 10'a giren diğer firmalar, Oyak Renault, TOFAŞ, Arçelik, Aygaz, Ereğli Demir Çelik, İçdaş ve İskenderun Demir Çelik olarak sıralanmıştı. İSO 500 verilerine 2011 sıralamasında ilk 10'daki tek kamu şirketi EÜAŞ oldu. Verilere göre TPAO 1.8 milyar TL ile en karlı şirket olurken EÜAŞ 1.3 milyar TL ile ikinci sırada. İhracat tarafında ise ilk 3'te de TÜPRAŞ, FORD Otosan ve Oyak yer aldı. İSO 500 sıralamasında 2011'de kar eden şirket sayısı 434'ten 380'e gerildi. KARLILIK ORANI ŞİRKETLERDE YÜZDE 5.6 DÜŞTÜ İSO Başkanı Tanıl Küçük İSO 500 listesini açıkladığı toplantıda yaptığı açıklamada kur ve kredi faizlerindeki artışla şirketlerin kaynak yapısının bozulduğunu kaydetti. Yabancı sermaye paylı kuruluş sayısının 2011'de azaldığını belirten Küçük İSO 500'deki özel kuruluşlarda borç/özkaynak oranının %140.7'ye çıktığını belirtti. Özel kuruluşların topam borçları yüzde 58,5'e yükselerek son 7 yılın en yüksek düzeyine çıkarken özkaynakları yüzde 41,5'e geriledi.
Şirketlerin toplam finansman giderleri 7,316,185,504 TL'den 14,612,295,285 TL'ye yükselerek yüzde 102,5 oranında artış gösterdi. Finansman giderlerinin toplam satışlar içerisindeki payı 2010'da bulunduğu yüzde 2,5 seviyesinden yüzde 3,8'e yükseldi. Kuruluşların finansman giderlerinde 2009'daki yüzde 48', 2010'daki yüzde 3,1'lik azalışlardan sonra görülen yüzde 102,5'lik artış şirket karlarını aşağı çekti.
Küçük, yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 2011'de azaldığına dikkat çekti ve 2011'de şirketlerde satıştan karlılık oranı yüzde 5.6'ya gerilediğini söyledi. Küçük değerlendirmesinde 2011'de özel kuruluşlar aktif karlılığı yüzde 6.5'e gerilediğini, 2011'de özel kuruluşlarda ekonomik karlılık oranı yüzde 14.2'ye yükselse de, 1990'lı yıllara göre daha düşük seviyede gerçekleştiğini belirtti. 2011'de varlık devir hızı yüzde 1.34'e yükselse de, oldukça düşük bir düzeyi işaret ettiğini kaydede İSO Başkanı özel kuruluşlarda üretim faaliyeti dışı gelirlerin dönem kar ve zarar toplamı içindeki payı 2011'de %22.7 ile 1987 sonrasında karşılaşılan en düşük oran olduğunu dile getirdi.
DİKKAT! ORTA GELİR TUZAĞINA DÜŞEBİLİRİZ! İSO 500'ün son 3 yıldaki sonuçları, Türkiye'nin asıl meselesinin başta cari açık ve sanayi kuruluşlarının kaynak yaratamaması olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Küçük, Türkiye'nin ekonomisindeki temel sorunlara süratle, yapısal dönüşüm odaklı çözümler üretilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de özel sektörde borçluluk oranlarının yüksekliğine dikkat çeken Küçük, borçlanma oranlarındaki yükseliğin, şirketlerin borçlanmaya bağımlı yapılarının göstergesi olduğunu ve kaynak yaratmada zorlandıklarını belirtti. Gelişmiş ülkelerdeki işletmeler, sermaye piyasalarından kaynak sağlarken, Türkiye'de işletmelerinin büyük bölümünün yararlanamadığına değinen Küçük, kamu kaynaklarının görece yüksek olmasının da engellerden biri olduğunu ifade etti. Türk ekonomisinin gereken yapısal dönüşümü gerçekleştiremediği için sağlanan başarı ve kazanımlara rağmen, ekonomide bir üst lige çıkamayacağını bildiren Küçük, Türkiye'nin orta gelir tuzağına takılıp kalan ülkelerden biri olacağını söyledi. Orta gelir tuzağına düşmeyen ülkelerin sayısının çok az olduğunu kaydeden Küçük, söz konusu tuzağa düşmeyen ülkelerin Japonya ile Güney Kore olduğunu belirtti. Küçük, ''Türkiye gerçekten potansiyeli yüksek ve hedefleri olan bir ülke. Bir üst lige çıkabilmek ya da dönüşümü gerçekleştirmek zorunda olduğumuz için cesur adımlar atmamız gerekiyor'' diye konuştu.
2012 yılının ilk altı ayına ilişkin değerlendirmede bulunan Küçük, finansman giderlerinde artış sorunu olmadığı için şirketlerin daha şanslı olduğunu fakat iç talepteki yavaşlamanın üretim ve satışlarda da yavaşlamayı beraberinde getireceğini belirtti.