Kadınların mobil iletişim teknolojileriyle ekonomik hayata katılımını artırmayı hedefleyen mWomen Programına ilişkin protokol, programın küresel hamisi, kadın hakları savunucusu ve eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in eşi Cherie Blair ile Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray’ın katılımıyla imzalandı.
Timuray, toplantıda yaptığı konuşmada, Vodafone Grubu olarak destek veriyor olmaktan onur duydukları dünya çapında yürütülen bir sosyal programı Türkiye;de hayata geçirmek amacıyla bir araya geldiklerini belirterek, bu konudaki ilk adımı, geçen mart ayında tüm çalışanlarıyla beraber mWomen programı kapsamındaki "Kadınlar da iletişim özgürlüğü hak ediyor" kampanyasını imzalayarak attıklarını anımsattı.
Timuray, "Bugün kadınlarımız için değer yaratarak, teknoloji kullanımındaki cinsiyet eşitsizliğini kapatmak adına somut bir yola çıkıyoruz.
mWomen programının önderi olan Cherie Blair’in, bu çok anlamlı girişimi ülkemizde başlatırken bizlerle birlikte olmasından memnuniyet duyuyoruz" dedi.
Blair’in programın şekillenmesinde büyük rol oynadığını, tüm bu sürecin başlangıç noktasının, Dünya GSM Birliği Kalkınma Fonu (GSMA) ile Cherie Blair Kadın Vakfı’nın küresel çapta yayımladığı "Cep Telefonu ve Kadınlar: Kürsel bir Fırsat Araştırması" raporu olduğunu anlatan Timuray, şunları kaydetti: "Vodafone Türkiye olarak, GSMA’nın hazırladığı ve farklı 4 ülkeyi kapsayan ikinci raporda ülkemizin de yer almasını sağlıyoruz. Araştırmanın bulguları ışığında, mWomen dünya örnek uygulamaları somut ve sürdürülebilir programlar oluşturarak, kadınlarımızı mobil teknolojilerle tanıştırmayı ve bu yolla sosyal ve ekonomik hayata tam katılımlarını sağlamayı amaçlıyoruz. Bu yolculuğumuzda bayrağı, topluma katkı taahhüdümüzün kurumsal takipçisi olan Türkiye Vodafone Vakfı, Türkiye Bilişim Vakfı ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği birlikte taşıyacak.
Vodafone Türkiye olarak, mWomen Programı çerçevesinde şekillendirdiğimiz Teknolojide Kadın Hareketi, Türkiye Vodafone Vakfı aracılığıyla KAGİDER ve TBV gibi 2 güçlü ortağımızla başlatmaktan memnuniyet duyuyoruz. Yeni programımızı Cherie Blair gibi küresel fikir liderlerinin katkılarıyla Türkiye’de başarıyla uygulamakta kararlıyız."
-"İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÇOK ÖNEMLİ FARK YARATABİLİR"-
Cherie Blair de, teknolojinin dünyada çok belirleyici bir unsur haline geldiğini ve insanların yaşamlarının her yönünü değiştirip dönüştürdüğünü anlattı. Bunun sadece gelişmiş ülkeler değil bütün ülkeler için geçerli olduğunu vurgulayan Blair, teknoloji tarafından özgürleştirilen, 4 çocuk annesi çalışan bir kadın olarak teknolojinin kadınları özgürleştirdiğini söyleyebileceğini ifade etti.
Tüm dünyada iletişim teknolojilerinin çok önemli fark yaratabileceğine inandığını vurgulayan Blair, bu teknolojilerin her yerde kadınların girişimcilik ruhlarını ortaya koyabilmeleri ve refahın desteklenmesi için çok önemli bir araç olduğunu söyledi.
Kadınların potansiyellerinin engellenmemesinin büyük bir refah ve ekonomik gelişme sağlayacağını dile getiren Blair, kadınların dünyadaki 1,2 milyar az gelirlinin yüzde 70’ini oluşturduğunu, birçok ülkede kadınların eğitime, mali hizmetlere, teknolojiye erişimlerinin engellendiğini, çalışma haklarının ellerinden alındığını anlattı.
Blair, bunun sadece o kadınlara değil tüm topluma zarar verdiğine işaret ederek, "Bugün herhangi bir ülkeye veya şirkete bakarsanız en önemli hammadde insan sermayesidir. Vatandaşlarının tüm potansiyelini en iyi kullanan ülkelere bakacak olursak bunlar gelişmiş ülkelerdir. Kendi insan sermayesinin yüzde 50’sini göz ardı edenler ise geri kalmış ülkelerdir. Bunun ötesinde Dünya Bankası, kadınların cep telefonları gibi iletişim araçlarına erişiminde de çok net engellerle karşılaştığını söylüyor. Biz kadınların bu araçlara erişimini sağlayabilirsek girişimci faaliyetlerini destekleyebiliriz, kendi işlerini büyütmeleri için destekte bulunabiliriz, para transferleri maliyetlerini düşürebiliriz ve makro seviyede çok büyük bir oranda yoksulluğu ortadan kaldırabiliriz. Bundan dolayı bugün ele aldığımız inisiyatif bu kadar önemlidir." 2010 yılında 5,3 milyar cep telefonu kaydının bulunduğunu yani dünya nüfusunun yüzde 90’ının mobil teknolojiye ulaştığını dile getiren Blair, ancak kadın ile erkekler arasında bir teknolojik uçurumun söz konusu olduğunu söyledi.
Blair, "Afrika’da kadınların cep telefonuna sahip olma oranı erkeklere göre yüzde 23 daha düşük. Ortadoğu’da bu biraz daha fazla, Güney Asya’da çok daha az bir oran söz konusu" dedi.
GSMA Kalkınma Fonuyla hazırladıkları raporun yaklaşık 300 milyon kadının gelişmekte olan ülkelerde mobil teknolojilere erişiminin olmadığını ortaya koyduğunu anlatan Blair, "Bu kadınlar, mobil erişim imkanları olmadığı için sosyal ve ekonomik fırsatlardan da yararlanamıyor. Erişimi olan insanların yüzde 85’i ise kendilerini daha özgür hissettiklerini söylüyorlar. Kadınların yüzde 41’i kendi işlerinde cep telefonu kullandıklarında gelirlerinin arttığını dile getiriyorlar. Bundan dolayı cep telefonu kişisel güvenlik, bankacılığa erişim hatta sağlık için bilgi erişimi bağlamında çok önemli bir cihaz. İşte biz kadınlar ve erkekler arasında bu teknoloji uçurumunu kapatmalıyız" diye konuştu.
-"AMAÇ 150 MİLYON KADININ 2014’E KADAR MOBİL TEKNOLOJİYE ERİŞİMİNİ SAĞLAMAK"-
Cherie Blair, özellikle Ortadoğu, Afrika ve Asya’da daha çok çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını, mWomen programı gibi daha büyük kuruluşların yaptığı projelere de katıldıklarını belirterek, şöyle devam etti: "GSMA tarafından, ABD Dışişleri Bakanlığı, Vodafone dahil sektör sanayi kuruluşları tarafından desteklenen bir program bu. Amacı yaklaşık 150 milyon kadına ulaşmak ve bunların 2014’e kadar mobil teknolojiye erişimlerini sağlamak.
Siz Türkiye olarak bu inisiyatif ailesine katılmak üzeresiniz. Türkiye’de inisiyatifin sponsoru olmam için bana yaptığınız tekliften de çok büyük gurur duyuyorum." Blair, bir soru üzerine, erkeklerin desteğinin de çok önemli olduğunu dile getirerek, Anadolu’daki erkeklerin bu konuda olumsuz bir yaklaşımının olmadığını, erkekler ve babaların eşleri ile kızlarını destekleyebildiklerini söyledi.
Konuşmaların ardından gerçekleştirilen panelde konuşan, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Gülden Türktan, şimdiye kadar kadınları desteklemek için yaklaşık 200 üyenin çabasıyla 2 bin kadın girişimciye ulaştıklarını belirterek, şimdi yapacakları işbirliğiyle daha büyük sayılara imza atabileceklerini söyledi.
Doğru kadını doğru teknolojiye ulaştırmanın önemini vurgulayan Türktan, "ufak bir kapı aralayınca, biraz destekleyince kadınlar bunun sonunu getiriyor.
Kadına verilen her destek kendi çabalarıyla ileriye gidebiliyor. Bunu bu projede de çok net görebileceğimize inanıyorum. Her kadının kendi girişiminde, kendi hayatında gerekli bilgiyi, teknolojiyle alabilmesi son derece faydalı olacak" dedi.
-"ERKEĞİN DÜŞÜNCE TARZINI DEĞİŞTİRMESİ GEREKLİ"-
Türktan, bir soru üzerine, kadın hareketinin erkeğin desteği olmadan başarılı olmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, "Erkeğin düşünce tarzının değişmesi gerekli. ’Sen çalışırsan hepimiz için faydalı olacak’ demezse aile, bu kadının ezilmesine hatta dövülmesine kadar gidebiliyor. Partilerimizin bu görüşü taşıması, politikacılarımızın buna destek vermesi, iş hayatının da bunu bir fırsat olarak görmesi gerekiyor. Bu projenin erkek bacağı olmadan ortaya çıkması çok mümkün değil" yanıtını verdi.
Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise yapılan bir araştırmanın her 100 kişiye eklenecek 10 ilave mobil telefonun milli gelirde binde 6 artışa neden olduğunu gösterdiğini dile getirerek, dolayısıyla kadınlara sağlanacak mobil erişim imkanının ekonomiye büyük katkısı olacağını ve fırsatlar yaratacağını söyledi.
Mobil teknolojilerde 5 kişiye sağlanan yardımın 10 kişilik sonuç verdiğini anlatan Eczacıbaşı, "Aktif iş yaşamına katılamayan çok önemli bir potansiyeli harekete geçirebilirsek çok büyük bir iş yapmış olacağız" dedi.
Toplantıda daha sonra taraflar, Cherie Blair Vakfı, Vodafone Vakfı, KAGİDER ve TBV arasındaki işbirliğine ilişkin protokolü, tablet PC’ye imza atarak kayıt altına aldı.
Timuray, toplantıda yaptığı konuşmada, Vodafone Grubu olarak destek veriyor olmaktan onur duydukları dünya çapında yürütülen bir sosyal programı Türkiye;de hayata geçirmek amacıyla bir araya geldiklerini belirterek, bu konudaki ilk adımı, geçen mart ayında tüm çalışanlarıyla beraber mWomen programı kapsamındaki "Kadınlar da iletişim özgürlüğü hak ediyor" kampanyasını imzalayarak attıklarını anımsattı.
Timuray, "Bugün kadınlarımız için değer yaratarak, teknoloji kullanımındaki cinsiyet eşitsizliğini kapatmak adına somut bir yola çıkıyoruz.
mWomen programının önderi olan Cherie Blair’in, bu çok anlamlı girişimi ülkemizde başlatırken bizlerle birlikte olmasından memnuniyet duyuyoruz" dedi.
Blair’in programın şekillenmesinde büyük rol oynadığını, tüm bu sürecin başlangıç noktasının, Dünya GSM Birliği Kalkınma Fonu (GSMA) ile Cherie Blair Kadın Vakfı’nın küresel çapta yayımladığı "Cep Telefonu ve Kadınlar: Kürsel bir Fırsat Araştırması" raporu olduğunu anlatan Timuray, şunları kaydetti: "Vodafone Türkiye olarak, GSMA’nın hazırladığı ve farklı 4 ülkeyi kapsayan ikinci raporda ülkemizin de yer almasını sağlıyoruz. Araştırmanın bulguları ışığında, mWomen dünya örnek uygulamaları somut ve sürdürülebilir programlar oluşturarak, kadınlarımızı mobil teknolojilerle tanıştırmayı ve bu yolla sosyal ve ekonomik hayata tam katılımlarını sağlamayı amaçlıyoruz. Bu yolculuğumuzda bayrağı, topluma katkı taahhüdümüzün kurumsal takipçisi olan Türkiye Vodafone Vakfı, Türkiye Bilişim Vakfı ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği birlikte taşıyacak.
Vodafone Türkiye olarak, mWomen Programı çerçevesinde şekillendirdiğimiz Teknolojide Kadın Hareketi, Türkiye Vodafone Vakfı aracılığıyla KAGİDER ve TBV gibi 2 güçlü ortağımızla başlatmaktan memnuniyet duyuyoruz. Yeni programımızı Cherie Blair gibi küresel fikir liderlerinin katkılarıyla Türkiye’de başarıyla uygulamakta kararlıyız."
-"İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÇOK ÖNEMLİ FARK YARATABİLİR"-
Cherie Blair de, teknolojinin dünyada çok belirleyici bir unsur haline geldiğini ve insanların yaşamlarının her yönünü değiştirip dönüştürdüğünü anlattı. Bunun sadece gelişmiş ülkeler değil bütün ülkeler için geçerli olduğunu vurgulayan Blair, teknoloji tarafından özgürleştirilen, 4 çocuk annesi çalışan bir kadın olarak teknolojinin kadınları özgürleştirdiğini söyleyebileceğini ifade etti.
Tüm dünyada iletişim teknolojilerinin çok önemli fark yaratabileceğine inandığını vurgulayan Blair, bu teknolojilerin her yerde kadınların girişimcilik ruhlarını ortaya koyabilmeleri ve refahın desteklenmesi için çok önemli bir araç olduğunu söyledi.
Kadınların potansiyellerinin engellenmemesinin büyük bir refah ve ekonomik gelişme sağlayacağını dile getiren Blair, kadınların dünyadaki 1,2 milyar az gelirlinin yüzde 70’ini oluşturduğunu, birçok ülkede kadınların eğitime, mali hizmetlere, teknolojiye erişimlerinin engellendiğini, çalışma haklarının ellerinden alındığını anlattı.
Blair, bunun sadece o kadınlara değil tüm topluma zarar verdiğine işaret ederek, "Bugün herhangi bir ülkeye veya şirkete bakarsanız en önemli hammadde insan sermayesidir. Vatandaşlarının tüm potansiyelini en iyi kullanan ülkelere bakacak olursak bunlar gelişmiş ülkelerdir. Kendi insan sermayesinin yüzde 50’sini göz ardı edenler ise geri kalmış ülkelerdir. Bunun ötesinde Dünya Bankası, kadınların cep telefonları gibi iletişim araçlarına erişiminde de çok net engellerle karşılaştığını söylüyor. Biz kadınların bu araçlara erişimini sağlayabilirsek girişimci faaliyetlerini destekleyebiliriz, kendi işlerini büyütmeleri için destekte bulunabiliriz, para transferleri maliyetlerini düşürebiliriz ve makro seviyede çok büyük bir oranda yoksulluğu ortadan kaldırabiliriz. Bundan dolayı bugün ele aldığımız inisiyatif bu kadar önemlidir." 2010 yılında 5,3 milyar cep telefonu kaydının bulunduğunu yani dünya nüfusunun yüzde 90’ının mobil teknolojiye ulaştığını dile getiren Blair, ancak kadın ile erkekler arasında bir teknolojik uçurumun söz konusu olduğunu söyledi.
Blair, "Afrika’da kadınların cep telefonuna sahip olma oranı erkeklere göre yüzde 23 daha düşük. Ortadoğu’da bu biraz daha fazla, Güney Asya’da çok daha az bir oran söz konusu" dedi.
GSMA Kalkınma Fonuyla hazırladıkları raporun yaklaşık 300 milyon kadının gelişmekte olan ülkelerde mobil teknolojilere erişiminin olmadığını ortaya koyduğunu anlatan Blair, "Bu kadınlar, mobil erişim imkanları olmadığı için sosyal ve ekonomik fırsatlardan da yararlanamıyor. Erişimi olan insanların yüzde 85’i ise kendilerini daha özgür hissettiklerini söylüyorlar. Kadınların yüzde 41’i kendi işlerinde cep telefonu kullandıklarında gelirlerinin arttığını dile getiriyorlar. Bundan dolayı cep telefonu kişisel güvenlik, bankacılığa erişim hatta sağlık için bilgi erişimi bağlamında çok önemli bir cihaz. İşte biz kadınlar ve erkekler arasında bu teknoloji uçurumunu kapatmalıyız" diye konuştu.
-"AMAÇ 150 MİLYON KADININ 2014’E KADAR MOBİL TEKNOLOJİYE ERİŞİMİNİ SAĞLAMAK"-
Cherie Blair, özellikle Ortadoğu, Afrika ve Asya’da daha çok çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını, mWomen programı gibi daha büyük kuruluşların yaptığı projelere de katıldıklarını belirterek, şöyle devam etti: "GSMA tarafından, ABD Dışişleri Bakanlığı, Vodafone dahil sektör sanayi kuruluşları tarafından desteklenen bir program bu. Amacı yaklaşık 150 milyon kadına ulaşmak ve bunların 2014’e kadar mobil teknolojiye erişimlerini sağlamak.
Siz Türkiye olarak bu inisiyatif ailesine katılmak üzeresiniz. Türkiye’de inisiyatifin sponsoru olmam için bana yaptığınız tekliften de çok büyük gurur duyuyorum." Blair, bir soru üzerine, erkeklerin desteğinin de çok önemli olduğunu dile getirerek, Anadolu’daki erkeklerin bu konuda olumsuz bir yaklaşımının olmadığını, erkekler ve babaların eşleri ile kızlarını destekleyebildiklerini söyledi.
Konuşmaların ardından gerçekleştirilen panelde konuşan, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Gülden Türktan, şimdiye kadar kadınları desteklemek için yaklaşık 200 üyenin çabasıyla 2 bin kadın girişimciye ulaştıklarını belirterek, şimdi yapacakları işbirliğiyle daha büyük sayılara imza atabileceklerini söyledi.
Doğru kadını doğru teknolojiye ulaştırmanın önemini vurgulayan Türktan, "ufak bir kapı aralayınca, biraz destekleyince kadınlar bunun sonunu getiriyor.
Kadına verilen her destek kendi çabalarıyla ileriye gidebiliyor. Bunu bu projede de çok net görebileceğimize inanıyorum. Her kadının kendi girişiminde, kendi hayatında gerekli bilgiyi, teknolojiyle alabilmesi son derece faydalı olacak" dedi.
-"ERKEĞİN DÜŞÜNCE TARZINI DEĞİŞTİRMESİ GEREKLİ"-
Türktan, bir soru üzerine, kadın hareketinin erkeğin desteği olmadan başarılı olmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, "Erkeğin düşünce tarzının değişmesi gerekli. ’Sen çalışırsan hepimiz için faydalı olacak’ demezse aile, bu kadının ezilmesine hatta dövülmesine kadar gidebiliyor. Partilerimizin bu görüşü taşıması, politikacılarımızın buna destek vermesi, iş hayatının da bunu bir fırsat olarak görmesi gerekiyor. Bu projenin erkek bacağı olmadan ortaya çıkması çok mümkün değil" yanıtını verdi.
Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise yapılan bir araştırmanın her 100 kişiye eklenecek 10 ilave mobil telefonun milli gelirde binde 6 artışa neden olduğunu gösterdiğini dile getirerek, dolayısıyla kadınlara sağlanacak mobil erişim imkanının ekonomiye büyük katkısı olacağını ve fırsatlar yaratacağını söyledi.
Mobil teknolojilerde 5 kişiye sağlanan yardımın 10 kişilik sonuç verdiğini anlatan Eczacıbaşı, "Aktif iş yaşamına katılamayan çok önemli bir potansiyeli harekete geçirebilirsek çok büyük bir iş yapmış olacağız" dedi.
Toplantıda daha sonra taraflar, Cherie Blair Vakfı, Vodafone Vakfı, KAGİDER ve TBV arasındaki işbirliğine ilişkin protokolü, tablet PC’ye imza atarak kayıt altına aldı.