Dolar, 18 TL altındaki seyrini sürdürürken, Türkiye'nin döviz rezervi ve ekonomi politikalarının yarattığı endişeler sürüyor. Piyasalar haftayı ABD tarım dışı istihdam verisiyle kapatıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) dün yayımladığı verilere göre döviz rezervi dün 2 milyar doların biraz üzerinde artışla en son 2002 yılında gördüğü dip seviyelerden kısmen toparlandı. Buna rağmen bankacıların hesaplamalarına göre temmuz ortasında eksi 55 milyar dolar olan swap hariç döviz rezervlerinde ancak sınırlı toparlanma görüldü.
Turizm sezonundaki güçlü seyire ve yıl sonu turizm hedeflerinin yükselmesine rağmen enerji ithalat faturası ve Euro/dolar paritesindeki düşüş kaynaklı yurtiçi döviz talebinin artacağı tahmin ediliyor.
Hafta ortasında 18 seviyesine yükselerek 20 Aralık'tan bu yana yeni zirveyi gören dolar/TL bugün 17,93/17;96 seviyesinde. Bu seviyeye göre TL'nin dolar karşısında nisan başından beri değer kaybı yüzde 17,4, yılbaşından beri kaybı ise yüzde 26,7 oldu.
Euro/TL ise 18,39 seviyelerinde.
Uluslararası piyasalardan borçlanma maliyetinin de bir göstergesi olan Türkiye'nin beş yıllık dış borcunu iflasa karşı sigortalamanin maliyeti (CDS) geçen hafta 880 baz puanın üzerine çıkarak tarihi zirveye yaklaşmasının ardından Cuma gününden itibaren sert düşüşler kaydetti.
CDS dün 33 baz puan daha gerileyerek 728/739 baz puandan kapanırken cumadan bu yana 150 baz puan düşüş kaydetti.
Türkiye'nin cari açığının kapanmasında hayati öneme sahip ihracat gelirleri ilk yedi ayda yüzde 19 artış kaydederken, ithalat yüzde 41 artarak dış ticaret açığındaki artışı yüzde 143'e taşıdı. Küresel pazarlardaki gelişmelerle birlikte ihracatçı sektörlerde aşağı yönlü revize edilmeye başlanan yılsonu beklentileri hükümetin ihracat gelirlerine dayalı ekonomi politikasını işlevsiz kılabilir.
Bu bağlamda yurtdışından Türkiye'ye döviz girişi yakından izleniyor. Yine dün yayımlanan verilere göre yurtiçi yerleşiklerin yabancı para mevduatı geçen hafta parite etkisinden arındırılmış olarak 2,1 milyar dolar artış kaydetti. Bir bankacı tüzel kişi mevduatındaki artışın Rusya'nın Akkuyu nükleer santralinin yapımı için temmuz ayının son günlerinde gerçekleştiği düşünülen Türkiye'ye para aktarımı ile ilgili olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
Küresel piyasalarda, gözler bugün ABD ekonomisinde yaşanan teknik resesyonun gerçek anlamda bir ekonomik durgunluk olup olmadığına dair önemli bir sinyal verecek olan ABD'nin istihdam raporundaki verilere çevrildi.
Söz konusu verilere dair beklentiler, tarım dışı istihdam artışının yavaşlayacağına, ancak işsizlik oranının yüzde 3,6'da sabit kalarak karışık sinyal vereceğine işaret ediyor. Söz konusu beklentinin gerçekleşmesi, ekonominin resesyonda olmadığına dair güçlü bir kanıt sunacakken, bu durumun ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımları konusunda elini rahatlatacağı değerlendiriliyor.