TİSK: İŞSİZLİKTEKİ AZALMANIN YÜZDE 85.8’İ DÜŞÜK NİTELİKLİLERDEN KAYNAKLANDI

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) araştırmasına göre genel lise mezunları en yüksek işsizlik oranlarına sahip bulunuyor. Nisan döneminde işsiz sayısında kaydedilen 212 bin kişilik azalmanın yüzde 85.8’i genel lise ve altında eğitim düzeyine sahip, düşük nitelikli işgücünün iş bulmasından kaynaklandı. Mesleki ve teknik lise mezunlarının toplam işsizlik azalışına katkısı yüzde 17.9 olurken, yükseköğretim mezunu işsiz sayısı arttı. 
TİSK, Temmuz 2012 İşgücü Piyasası Bülteni’ni yayınladı. Bültende 2012 Nisan dönemi itibariyle TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları, İŞKUR’un derlediği işsizlik ödeneğine başvuranların sayısındaki gelişmeler ve kısa vadeli istihdam beklentilerine yönelik olarak yapılan anketlerin sonuçları birlikte değerlendirildiğinde, son bir yıllık dönemde işgücü piyasasında ön plana çıkan temel sonuçlar ve ana değişim eksenleri özetlendi. Buna göre işgücü artışı yavaşladı. Son bir yılda Türkiye’de 15 yaş ve üzerindeki nüfus 1 milyon 178 bin kişi arttı. Bunun 714 bini işgücü piyasasının dışında kalanlara eklendi. Dolayısıyla işgücü artışı 463 bin kişi oldu. 2011 yılının ilk 11 ayında aylık ortalama 1 milyon 64 bin kişi olan ve Nisan’dan itibaren 1 milyonun altına inmeyen yıllık işgücü artışı Aralık 2011’de 661 bine, Nisan 2012’de 463 bine geriledi. Önceki yılların aksine, kıştan ilkbahara geçişte bu yıl düşüş trendi görülmesi alışılmadık ve takip edilmesi gereken bir olgu olarak dikkat çekti. İşgücü içinde istihdam edilenler 675 bin kişi artarken, işsiz sayısı 212 bin kişi azaldı. 

-İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI GERİLEDİ- 

İşgücüne katılma oranı toplamda geriledi. Kadınların işgücüne katılma oranındaki artış devam ederken, erkekler ve gençler açısından azalış ortaya çıktı. İşgücüne katılma oranı, Nisan 2012 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.3 puan gerileyerek yüzde 49.6’ya indi. Oran, kadınlarda 0.3 puanlık artış kaydederken, erkeklerde 1 puan, gençlerde ise 1.3 puanlık azalış gerçekleşti. 307 bin kadın yeniden ev işlerine döndü. 

-İSTİHDAM ARTIŞI YAVAŞLADI- 

İstihdam artışı yavaşladı. Hizmetler sektöründe kamu çalışanlarının artışı, toplam istihdamı belirleyen en önemli faktör oldu. İstihdam sanayi sektöründe daralırken, sanayinin toplam istihdamdaki payı da azaldı. 
Genç istihdamı geriledi, kayıtdışı istihdam küçüldü. Yarım milyon üniversite mezunu iş buldu. Üniversite mezunlarının toplam istihdam artışındaki payının bir yıl içinde yüzde 20.5’ten yüzde 74.2’ye çıkması, açıklanmaya muhtaç bir gelişme olarak dikkat çekti. 

-NİSAN 2012’DE İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 9’A GERİLEDİ- 

İşsizlik oranının kriz öncesini ifade eden Nisan 2007 seviyesinin 1.1 puan altına inmesi olumlu bir gelişme oldu. Bununla birlikte işsiz sayısı aynı döneme göre 93 bin kişilik artış gösterdi. İşsizlik oranının kadınlarda yüzde 9.8 ile erkeklere (yüzde 8.6) göre daha yüksek olduğu görüldü. İşsizlik oranı erkeklerde 0.9 puan, kadınlarda 1.1 puan azaldı. Erkek işsizlerin sayısındaki düşüş 152 bin kişi olurken, kadın işsizlerin sayısı 60 bin kişi azaldı. 
Genel işsizlik oranlarına bakıldığında, genç nüfusun daha kırılgan olduğu görüldü. İşsizlik oranı genç nüfusta yüzde 16.7’ye yükseldi. Kentlerde genç işsizlik oranı yüzde 18.9. Öte yandan, Nisan 2012 döneminde genç işsizlik oranında 1.2 puanlık azalış olduğu görüldü. Söz konusu azalış kentlerde de aynı seviyede oldu. 

-TARIMDIŞI SEKTÖRLERDE GENÇLERİN VE KADINLARIN KIRILGANLIĞI ÇOK DAHA FAZLA- 

Tarım-dışı sektörlerde gençlerin ve kadınların söz konusu kırılganlığı çok daha fazla oldu. Tarım sektörü dışarıda bırakıldığında işsizlik oranı, gençlerde yüzde 19.5’e, kadınlarda ise yüzde 14.8’e yükseldi. Erkeklerde ise bu oran yüzde 9.8’dir. Tarım dışı sektörlerde işsizlik oranı Nisan 2012’de bir önceki yıla göre 1.4 puan azalışla yüzde 11.1 oldu. 
İşsizlikteki azalışın sektörel kaynakları incelendiğinde en fazla inşaat sektörünün katkıda bulunduğu, işsizlik riskinin yüksek olduğu sektörün ise hizmetler olduğu anlaşıldı. 

-YAKLAŞIK 2 MİLYON KİŞİNİN İŞ BULMA ÜMİDİ YOK- 

İş bulma ümidi olmayanlar ve iş bulduğu takdirde çalışmaya hazır olan diğer kişilerin sayısı, bir yıl önceye göre toplamda 75 bin kişi azaldı. Söz konusu azalışın 61 bini iş bulma ümidi olmayan, 14 bini ise çalışmaya hazır olan diğer kişilerin sayısındaki azalmadan kaynaklandı. Yaklaşık 2 milyon kişinin iş bulma ümidi yok veya çalışmaya hazır durumda olduğu halde iş aramıyor. 

- İŞSİZLİKTEKİ AZALMANIN YÜZDE 85.8’İ DÜŞÜK NİTELİKLİLERDEN KAYNAKLANDI- 

İşsizlere eğitim durumuna göre bakıldığında, genel lise mezunlarının en yüksek işsizlik oranlarına sahip olduğu anlaşıldı. İşsiz sayısında kaydedilen 212 bin kişilik azalmanın yüzde 85.8’i genel lise ve altında eğitim düzeyine sahip, düşük nitelikli işgücünün iş bulmasından kaynaklandı. Mesleki ve teknik lise mezunlarının toplam işsizlik azalışına katkısı yüzde17,9 olurken, yükseköğretim mezunu işsiz sayısı arttı. 

-YAPISAL İŞSİZLİK GERİLEDİ- 

Klasik işsizlik oranı Euro Bölgesi’nde Türkiye’den yüksek seyrediyor. En geniş işsizlik tanımına göre işsizlik oranı yüzde 17 ve 4 milyon 956 bin işsiz var. 

-İŞSİZLİK ÖDENEĞİNE BAŞVURU SAYISI AYLIK 50 BİNİN ALTINDA SEYREDİYOR- 

İşsizlik ödeneğine başvuru sayısı aylık 50 binin altında seyrediyor. İşsizlik ödeneğine başvuranların sayısı 2007 yılında 246 bin iken, krizin etkisiyle 2009 yılında 598 bine yaklaştı, 2010’da 427 bine geriledi. 2011 yılı genelinde ise yeniden yükseldi ve 441 bin oldu. Başvuru sayısı aylık olarak incelendiğinde ise Mayıs 2011’de 31 bine gerileyen rakamın, Ocak 2012’de 62 bine yaklaştığı, Nisan 2012’de 35 bine gerileyip Haziran 2012’de ise yeniden 43 bin seviyesine çıktığı görüldü. 

-REEL KESİMİN İSTİHDAM BEKLENTİSİNDE İYİMSERLİK AZALDI- 

Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen İktisadi Yönelim Anketi’nde imalat sanayinde faaliyet gösteren 2 bin170 civarında reel kesim katılımcısından gelecek üç aydaki istihdam beklentileri de soruldu. Söz konusu istihdam beklentilerinde 2011’in başından itibaren iyimserlik yükselişe geçti. Ancak Nisan ayından itibaren “artacak” diyenlerin oranı genel eğilim olarak küçülürken, “azalacak” diyenlerin oranı ise genel eğilim olarak büyüdü. Nisan 2012 itibariyle ağırlıklı görüş, gelecek üç ayda istihdam düzeyinin değişmeyeceği yönünde. Bununla birlikte iyimser beklentilerde nispi bir kötüleşme ortaya çıktı