Maliye Bakanlığı süreci içinde başvuran, ancak taksitlerini süresinde ödemediği için Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve KHK’lara Değişiklik Yapan Kanunu’ndan yararlanma haklarını kaybeden borçlulara yeni bir imkân tanıyan yasal düzenlemenin uygulanmasına yönelik usul ve esasları belirledi.
Tebliğ ile Maliye Bakanlığı’na, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin olarak borçlarını yeniden yapılandırma haklarını kaybeden borçlulara yeni bir imkân getiren 6111 sayılı Kanunun Geçici 19. maddesinin uygulamasına yönelik usul ve esaslar belirlendi. Maliye Bakanlığı’nın Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğ’de, 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 42. maddesiyle, 25 Şubat 2011 tarihli ve 1. Mükerrer 27857 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna geçici 19. madde eklendiğine dikkat çekilerek, bu maddenin süresi içinde başvuran ancak taksitlerini süresinde ödemeyerek, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve KHK'lara Değişiklik Yapan Kanunu'ndan yararlanma haklarını kaybeden borçlulara, yeni bir imkân tanındığı hatırlatıldı. Tebliğ’de, anılan maddenin 6322 sayılı Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girdiğinin altı çizildi. Maliye Bakanlığı Tebliğ ile Maliye Bakanlığı’na, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun Geçici 19. maddesinin uygulamasına yönelik usul ve esasları belirlendi.
6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesi hükümlerinden; süresi içerisinde yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde geçici 19. maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek veya eksik ödeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler yararlanabilecek. Vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların bu madde hükmüne göre ödenmemesi nedeniyle geçici 19. maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal edenlere de bu imkân verilecek. Dolayısıyla, geçici 19. maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal etmemiş borçluların bu maddeyle getirilen düzenlemeler ile herhangi bir ilgisi bulunmayacak.
Tebliğ’de, 6111 sayılı Kanunla, Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımları kapsamında yapılandırılan borçların peşin veya taksitler halinde ödenmesi imkânı getirildiği vurgulandı. 6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesiyle, borçluların Kanundan yararlanma başvurularındaki ödeme süresine ilişkin tercihlerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı belirtilerek, maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla Kanun hükümlerinin ihlal edilmesine neden olan tutarların, 15 Haziran 2012 tarihini takip eden ayın başından itibaren dört aylık süre içerisinde, en son 31 Ekim 2012 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödenmesine imkân verildi. Diğer taraftan, madde hükmünde ödeme süresi, Kanunun yayımlandığı tarihi takip eden ayın başından itibaren dört ay olarak belirlenmiş olmakla birlikte borçlularca, geçici 19. maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihinden itibaren ödeme yapılması mümkün bulunacak.
6111 sayılı çerçevesinde 15 Haziran’da ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek veya eksik ödeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler, ihlale neden olan tutarları ödemeleri gerektiği tarihten itibaren Kanunun 19. maddesinde belirlenen geç ödeme zammı ile birlikte 31 Ekim 2012 tarihine kadar ödemeleri şartıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlandırılacak.
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin ayrıca yazılı başvuru aranılmayacak. Ancak, il özel idareleri ve belediyeler geçici 19. madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlulardan yazılı başvuru aranılıp aranılmayacağını belirlemede yetkili olacak. Diğer taraftan, geçici 19. madde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olan borçluların münhasıran 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla ödemedikleri tutarlara yeni bir ödeme süresi getirdiğinden, vadesi bu tarihten sonraya rastlayan taksitlere yönelik herhangi bir ödeme süresi uzatımı söz konusu olmayacak.
6111 sayılı Kanuna eklenen geçici 19 uncu madde ile getirilen ödeme süresi katsayı uygulamasını etkilemeyecek. Bir başka anlatımla, Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarına başvuru sırasında tercih edilen taksit sayısına göre uygulanan katsayıdan başka 31 Ekim 2012 tarihine kadar geçen süre için ayrıca bir katsayı hesaplanmayacak.
Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerin bir takvim yılında en fazla iki defa ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının borçlunun başvuru sırasında tercih ettiği taksitlendirme süresinin son taksitini izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılacak. Aynı şekilde bir takvim yılında bir taksit ödemesi öngörülen yapılandırmalarda da taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının geç ödeme zammı ile birlikte izleyen taksitle beraber ödenmesi şartıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılmaya devam edilecek.
Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi, bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, bir takvim yılında tek taksit ödemesi öngörülen hallerde ödenmeyen taksitin izleyen taksitle birlikte ödenmemesi halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecek. 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında mücbir sebep nedeniyle 6111 sayılı Kanun kapsamındaki taksitlerin ödeme sürelerinin uzatılabilmesi için, mücbir sebep halinin başladığı tarih itibarıyla borçluların Kanundan yararlanma haklarının bulunması zorunlu olacak. Dolayısıyla mücbir sebep halinin başladığı tarih itibarıyla 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olanların anılan Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında getirilen düzenlemelerden yararlanmaları mümkün bulunmayacak. 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla mücbir sebep hali devam eden ve mücbir sebep halinin başladığı tarihten önce süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen tutarlar nedeniyle 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olan borçluların, Kanun hükümlerini ihlal etmelerine neden olan tutarları, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar ödemeleri halinde Kanun hükümlerinden yararlanmaları mümkün olmayacak. Bu şekilde geçici 19. maddenin üçüncü fıkrası hükmünden yararlanan mükellefler, 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile getirilmiş olan imkânlardan da yararlanacak.
6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesiyle getirilen düzenlemeden yararlanmak isteyen mükelleflerden ayrıca yazılı başvuru aranılmayacak. Ancak, Kanun kapsamında yapılandırılan borçlara karşılık cebren veya rızaen tahsil edilen tutarların Kanun hükümlerine göre mahsubu gerektiğinden mahsup sonrası ödenecek tutarlarda değişiklik meydana gelebilecek. Bu durumda olan borçluların ödenecek tutarları öğrenebilmeleri için ödemelerini yapmadan önce ilgili vergi dairesi ile irtibata geçmesi gerekecek.
6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal ettikten sonra, ihlale konu borçlarını 6183 sayılı Kanun çerçevesinde tecil ve taksitlendirme hükümlerine göre ödemekte olan mükelleflerin, 6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesi hükmünden yararlanmak istemeleri halinde ilgili vergi dairelerine başvurmaları ve yapılandırmanın ihya edilmesini talep etmeleri gerekecek. Bu durumdaki mükelleflerin 6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesi hükmünden yararlanmak istemeleri halinde, 6183 sayılı Kanunun 48. maddesi kapsamında yapılan ödemeler (tecil faizi dâhil) yapılandırılan borçlara karşılık yapılan açıklamalar dikkate alınarak mahsup edilecek.
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna (YURTKUR) olan öğrenim ve katkı kredisi borçlarını yapılandırmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan ancak 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal eden borçlulardan ihlal tarihinden sonra cebren ya da rızaen yapılan tahsilâtlar YURTKUR’a aktarıldığından, geçici 19. madde kapsamında red ve iadesi gereken bir tutarın bulunması halinde, ret ve iade işlemi Kurum tarafından yapılacak. Ancak bu konuda gerekli bilgiler vergi dairesince Kuruma bildirilecek. Benzer durumda olan kurum alacaklarına karşılık da aynı şekilde işlem tesis edilecek.
6111 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları Kanuna göre taksitlendirilen mükellefler tarafından, vergi borçlarının olup olmadığına dair yazı istenilmesi halinde taksitlendirme ihlal edilmediği sürece bu borçları için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecek. Geçici 19. madde kapsamında borçlarını ödeme imkânına kavuşan mükelleflerin, maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihi ile ödeme süresinin son günü olan 31 Ekim 2012 tarihleri arasında Kanundan yararlanma imkânları bulunduğundan, bu tarihler arasında talep edecekleri vergi borçlarının olup olmadığına dair yazının verilmesi sırasında Kanun kapsamında ödeyecekleri borçları dikkate alınmayacak. İHA
Tebliğ ile Maliye Bakanlığı’na, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin olarak borçlarını yeniden yapılandırma haklarını kaybeden borçlulara yeni bir imkân getiren 6111 sayılı Kanunun Geçici 19. maddesinin uygulamasına yönelik usul ve esaslar belirlendi. Maliye Bakanlığı’nın Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğ’de, 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 42. maddesiyle, 25 Şubat 2011 tarihli ve 1. Mükerrer 27857 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna geçici 19. madde eklendiğine dikkat çekilerek, bu maddenin süresi içinde başvuran ancak taksitlerini süresinde ödemeyerek, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve KHK'lara Değişiklik Yapan Kanunu'ndan yararlanma haklarını kaybeden borçlulara, yeni bir imkân tanındığı hatırlatıldı. Tebliğ’de, anılan maddenin 6322 sayılı Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girdiğinin altı çizildi. Maliye Bakanlığı Tebliğ ile Maliye Bakanlığı’na, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun Geçici 19. maddesinin uygulamasına yönelik usul ve esasları belirlendi.
6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesi hükümlerinden; süresi içerisinde yapılandırma başvurusunda bulunduğu halde geçici 19. maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek veya eksik ödeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler yararlanabilecek. Vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların bu madde hükmüne göre ödenmemesi nedeniyle geçici 19. maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla Kanun hükümlerini ihlal edenlere de bu imkân verilecek. Dolayısıyla, geçici 19. maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal etmemiş borçluların bu maddeyle getirilen düzenlemeler ile herhangi bir ilgisi bulunmayacak.
Tebliğ’de, 6111 sayılı Kanunla, Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımları kapsamında yapılandırılan borçların peşin veya taksitler halinde ödenmesi imkânı getirildiği vurgulandı. 6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesiyle, borçluların Kanundan yararlanma başvurularındaki ödeme süresine ilişkin tercihlerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı belirtilerek, maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla Kanun hükümlerinin ihlal edilmesine neden olan tutarların, 15 Haziran 2012 tarihini takip eden ayın başından itibaren dört aylık süre içerisinde, en son 31 Ekim 2012 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödenmesine imkân verildi. Diğer taraftan, madde hükmünde ödeme süresi, Kanunun yayımlandığı tarihi takip eden ayın başından itibaren dört ay olarak belirlenmiş olmakla birlikte borçlularca, geçici 19. maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihinden itibaren ödeme yapılması mümkün bulunacak.
6111 sayılı çerçevesinde 15 Haziran’da ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek veya eksik ödeyerek Kanun hükümlerini ihlal edenler, ihlale neden olan tutarları ödemeleri gerektiği tarihten itibaren Kanunun 19. maddesinde belirlenen geç ödeme zammı ile birlikte 31 Ekim 2012 tarihine kadar ödemeleri şartıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlandırılacak.
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarına ilişkin ayrıca yazılı başvuru aranılmayacak. Ancak, il özel idareleri ve belediyeler geçici 19. madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlulardan yazılı başvuru aranılıp aranılmayacağını belirlemede yetkili olacak. Diğer taraftan, geçici 19. madde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olan borçluların münhasıran 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla ödemedikleri tutarlara yeni bir ödeme süresi getirdiğinden, vadesi bu tarihten sonraya rastlayan taksitlere yönelik herhangi bir ödeme süresi uzatımı söz konusu olmayacak.
6111 sayılı Kanuna eklenen geçici 19 uncu madde ile getirilen ödeme süresi katsayı uygulamasını etkilemeyecek. Bir başka anlatımla, Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarına başvuru sırasında tercih edilen taksit sayısına göre uygulanan katsayıdan başka 31 Ekim 2012 tarihine kadar geçen süre için ayrıca bir katsayı hesaplanmayacak.
Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerin bir takvim yılında en fazla iki defa ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının borçlunun başvuru sırasında tercih ettiği taksitlendirme süresinin son taksitini izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılacak. Aynı şekilde bir takvim yılında bir taksit ödemesi öngörülen yapılandırmalarda da taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının geç ödeme zammı ile birlikte izleyen taksitle beraber ödenmesi şartıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılmaya devam edilecek.
Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi, bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, bir takvim yılında tek taksit ödemesi öngörülen hallerde ödenmeyen taksitin izleyen taksitle birlikte ödenmemesi halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecek. 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında mücbir sebep nedeniyle 6111 sayılı Kanun kapsamındaki taksitlerin ödeme sürelerinin uzatılabilmesi için, mücbir sebep halinin başladığı tarih itibarıyla borçluların Kanundan yararlanma haklarının bulunması zorunlu olacak. Dolayısıyla mücbir sebep halinin başladığı tarih itibarıyla 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olanların anılan Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında getirilen düzenlemelerden yararlanmaları mümkün bulunmayacak. 15 Haziran 2012 tarihi itibarıyla mücbir sebep hali devam eden ve mücbir sebep halinin başladığı tarihten önce süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen tutarlar nedeniyle 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkını kaybetmiş olan borçluların, Kanun hükümlerini ihlal etmelerine neden olan tutarları, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar ödemeleri halinde Kanun hükümlerinden yararlanmaları mümkün olmayacak. Bu şekilde geçici 19. maddenin üçüncü fıkrası hükmünden yararlanan mükellefler, 2012/2941 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile getirilmiş olan imkânlardan da yararlanacak.
6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesiyle getirilen düzenlemeden yararlanmak isteyen mükelleflerden ayrıca yazılı başvuru aranılmayacak. Ancak, Kanun kapsamında yapılandırılan borçlara karşılık cebren veya rızaen tahsil edilen tutarların Kanun hükümlerine göre mahsubu gerektiğinden mahsup sonrası ödenecek tutarlarda değişiklik meydana gelebilecek. Bu durumda olan borçluların ödenecek tutarları öğrenebilmeleri için ödemelerini yapmadan önce ilgili vergi dairesi ile irtibata geçmesi gerekecek.
6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal ettikten sonra, ihlale konu borçlarını 6183 sayılı Kanun çerçevesinde tecil ve taksitlendirme hükümlerine göre ödemekte olan mükelleflerin, 6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesi hükmünden yararlanmak istemeleri halinde ilgili vergi dairelerine başvurmaları ve yapılandırmanın ihya edilmesini talep etmeleri gerekecek. Bu durumdaki mükelleflerin 6111 sayılı Kanunun geçici 19. maddesi hükmünden yararlanmak istemeleri halinde, 6183 sayılı Kanunun 48. maddesi kapsamında yapılan ödemeler (tecil faizi dâhil) yapılandırılan borçlara karşılık yapılan açıklamalar dikkate alınarak mahsup edilecek.
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna (YURTKUR) olan öğrenim ve katkı kredisi borçlarını yapılandırmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan ancak 6111 sayılı Kanun hükümlerini ihlal eden borçlulardan ihlal tarihinden sonra cebren ya da rızaen yapılan tahsilâtlar YURTKUR’a aktarıldığından, geçici 19. madde kapsamında red ve iadesi gereken bir tutarın bulunması halinde, ret ve iade işlemi Kurum tarafından yapılacak. Ancak bu konuda gerekli bilgiler vergi dairesince Kuruma bildirilecek. Benzer durumda olan kurum alacaklarına karşılık da aynı şekilde işlem tesis edilecek.
6111 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları Kanuna göre taksitlendirilen mükellefler tarafından, vergi borçlarının olup olmadığına dair yazı istenilmesi halinde taksitlendirme ihlal edilmediği sürece bu borçları için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecek. Geçici 19. madde kapsamında borçlarını ödeme imkânına kavuşan mükelleflerin, maddenin yürürlüğe girdiği 15 Haziran 2012 tarihi ile ödeme süresinin son günü olan 31 Ekim 2012 tarihleri arasında Kanundan yararlanma imkânları bulunduğundan, bu tarihler arasında talep edecekleri vergi borçlarının olup olmadığına dair yazının verilmesi sırasında Kanun kapsamında ödeyecekleri borçları dikkate alınmayacak. İHA