Nizip Çayı zehir kusuyor, insanlar kanser oluyor
HDP Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Toğrul, Nizip Çayı’ndaki kirliliği Meclis gündemine taşıdı. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin tüm atıklarının Nizip Çayı’na akması sonucu daha önce Nizip Çayı’nda birçok balık türü yaşarken şimdilerde ise canlı organizmalara rastlanmadığına dikkat çekti.
Toğrul, “Barak Ovasına hayat veren Nizip Çayında, Baş pınar Organize Sanayi Bölgesi’nin kimyasal atıkları yüzünden büyük bir çevre kirliliği yaşanmaktadır. Sulardaki anormal kirlilik, yöredeki ilçe ve köylere su sağlayan Hancağız Barajını da etkilemiştir. Bahçe ve tarlalarda kullanılan su; toprakları kirletmiş, bitkilerin kurumasına yol açmıştır. Yer altı suları da bölgedeki ciddi kirlilikten nasibini almıştır. Yaklaşık 40 bin dönüm arazide Hancağız Barajı’nda depolanan sulardan faydalanarak yetiştirilen tarım ürünleri, insan sağlığını tehdit etmektedir. Çevre kirliliği yüzünden Nizip Çayı ve Hancağız Barajının sularıyla temas eden insan ve hayvanların rahatsızlandığı, hatta bazı köylerde kanser vakalarının arttığı belirlenmiştir” dedi.
Nizip Çayı’nın kirlilik düzeyinin çayın akış yönü doğrultundaki 150 bin nüfuslu bölgede ekonomik, toplumsal ve sağlık alanlarında çeşitli sorunlar ortaya çıkardığına dikkat çeken Toğrul, “Ekonomik olarak bir kere bölgenin tarım ürünleri çıktısında niteliksel ve niceliksel olarak önemli bir düşüş yaşanmaktadır. Bölge ekonomisinin temel dayanakları olan mısır, hububat, ayçiçeği, domates, biber, patlıcan üretimi yapılamamakta; ceviz ağaçlan kurumaktadır. Bölgede sadece nane, semizotu, maydanoz gibi sudaki kirlilikten etkilenmeyen ürünler yetiştirilebilmektedir. Ancak bu ürünler de insan sağlığını tehdit etmektedir. İkinci olarak sağlık alanında civar köylerde tifo sıtma gibi hastalıkların gözlemlenmesinde artış olurken yine bölge köylerdeki kanser ölümlerinde de gözle görülen bir artış vardır. Toplumsal etkileri açısından bakıldığında da Nizip Çayı civarındaki köylerde yaz aylarında nehirden gelen koku ve yine nehirdeki kirlilikten kaynaklanan sivrisinek sorunu nedeniyle sağlıklı bir ortamda yaşamak imkânsız hale gelmektedir. Uzmanlara göre Nizip Çayında çok fazla cıva bulunmaktadır. Nizip Çayı içerisinde sadece cıva değil birçok kimyasal madde bulunmaktadır. Tekstil, sabun, deterjan, yağ ve daha birçok sektörde kullanılan kimyasalların atığı arıtma yapılmadan bu çaya akıtılmaktadır. Antep Organize Sanayi Bölgesi’nin tüm atıklarının Nizip Çayı’na akması sonucu daha önce Nizip Çayı’nda birçok balık türü yaşarken şimdilerde ise canlı organizmalara rastlanmamaktadır. Yöre halkını kaygılandıran diğer bir neden de tarlalardaki verimliğin düşmesi ve çayın etrafındaki bütün ağaçların kurumasıdır. Yöre halkı tarlalarını açtıkları kuyularla sulamaktadır, fakat Nizip çayındaki akan suyun toprağa karışmasından kaynaklı bu kuyulardan temin edilen suyun da kirlediğini ve ürünlere zarar verdiğini belirtmektedirler” dedi.
Toğrul soru önergesinde, “Nizip Çayı güzergâhında olan bölgelerde, çevresel şartları iyileştirmek için geçmişte uygulamış olduğunuz herhangi bir projeniz var mıdır? Eğer var ise, Bu projeler nelerdir ve nasıl uygulamaya geçirmeyi düşünmektesiniz? Bu konuda bir çalışmanız mevcut değilse gelecekte buna yönelik bir çalışmanız olacak mıdır? Geçmişte Nizip Çayında yaşayan su canlıları nelerdir, bunlardan hangileri Nizip Çayına karışan zararlı sanayi atıklarından kaynaklı canlılığını yitirmiştir? Nizip Çayı bölgede kaç tane köyün içinden geçmektedir? Bu köylülerin yaşamını olumsuz anlamdan etkilemesine yönelik bir çalışmanız var mıdır? Nizip çayından dolayı bölgede zarar gören ve gelişemeyen tarımsal ürünler nelerdir? Tarımsal ürünlerin üretimine yıllara göre oranı elinizde mevcut mudur? Nizip Çayı çevresinde yetişen, meyve- sebze ve üretilen tahıl ürünlerinin sağlığa zarar verdiği iddia edilmektedir. Bu ürünler nelerdir ve ürünler piyasa sunulmadan önce düzenli bir şekilde denetime tabii tutulmakta mıdır? Nizip Çayındaki zararlı atıklar ve akan kirli sudan kaynaklı bölgede hangi hastalıklara daha çok rastlamaktadır? Bu hastalıklardan ve kanserden kaynaklı kaç kişi yaşamını yitirmiştir? Nizip Çayına atılan sanayi atıklarının arıtılmasına yönelik bir projeniz mevcut mudur? Nizip Çayı’ndan kaynaklı zarar gören çevresel faktörlerin ıslahına yönelik bir çalışmanız var mıdır?” diye sordu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toğrul’un soru önergesine, “Nizip çayını olumsuz yönde etkileyen noktasal kirlilik kaynaklarının önlenmesine ilişkin olarak Bakanlığımızca 2872 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, Nizip çayının havzasında yer alan Nizip Belediyesinin Atıksu Arıtma Tesisi Bakanlığımız koordinasyonunda Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamında yapılacak olup, söz konusu Atıksu Arıtma Tesisi proje aşamasındadır” diye yanıt verdi.
Bakanlık önergesinde, “Tekstil Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Tebliği 14.12.2011 tarihli ve 28142 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış olup ve tebliğin amacı çevreyle uyumlu yönetiminin sağlanması için üretim sırasında suya, havaya ve toprağa verilecek her türlü emisyon, deşarj ve atıkların kontrolü ile hammadde ve enerjinin etkin kullanımının sağlanmasıdır. Önergede belirtilen diğer hususlar ilgili Orman ve Su İşleri Bakanlığı,Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığından bilgi alınmasının daha uygun olacağı Bakanlığımızca değerlendirilmektedir” denildi. Özer Karınca
HDP Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Toğrul, Nizip Çayı’ndaki kirliliği Meclis gündemine taşıdı. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin tüm atıklarının Nizip Çayı’na akması sonucu daha önce Nizip Çayı’nda birçok balık türü yaşarken şimdilerde ise canlı organizmalara rastlanmadığına dikkat çekti.
Toğrul, “Barak Ovasına hayat veren Nizip Çayında, Baş pınar Organize Sanayi Bölgesi’nin kimyasal atıkları yüzünden büyük bir çevre kirliliği yaşanmaktadır. Sulardaki anormal kirlilik, yöredeki ilçe ve köylere su sağlayan Hancağız Barajını da etkilemiştir. Bahçe ve tarlalarda kullanılan su; toprakları kirletmiş, bitkilerin kurumasına yol açmıştır. Yer altı suları da bölgedeki ciddi kirlilikten nasibini almıştır. Yaklaşık 40 bin dönüm arazide Hancağız Barajı’nda depolanan sulardan faydalanarak yetiştirilen tarım ürünleri, insan sağlığını tehdit etmektedir. Çevre kirliliği yüzünden Nizip Çayı ve Hancağız Barajının sularıyla temas eden insan ve hayvanların rahatsızlandığı, hatta bazı köylerde kanser vakalarının arttığı belirlenmiştir” dedi.
Nizip Çayı’nın kirlilik düzeyinin çayın akış yönü doğrultundaki 150 bin nüfuslu bölgede ekonomik, toplumsal ve sağlık alanlarında çeşitli sorunlar ortaya çıkardığına dikkat çeken Toğrul, “Ekonomik olarak bir kere bölgenin tarım ürünleri çıktısında niteliksel ve niceliksel olarak önemli bir düşüş yaşanmaktadır. Bölge ekonomisinin temel dayanakları olan mısır, hububat, ayçiçeği, domates, biber, patlıcan üretimi yapılamamakta; ceviz ağaçlan kurumaktadır. Bölgede sadece nane, semizotu, maydanoz gibi sudaki kirlilikten etkilenmeyen ürünler yetiştirilebilmektedir. Ancak bu ürünler de insan sağlığını tehdit etmektedir. İkinci olarak sağlık alanında civar köylerde tifo sıtma gibi hastalıkların gözlemlenmesinde artış olurken yine bölge köylerdeki kanser ölümlerinde de gözle görülen bir artış vardır. Toplumsal etkileri açısından bakıldığında da Nizip Çayı civarındaki köylerde yaz aylarında nehirden gelen koku ve yine nehirdeki kirlilikten kaynaklanan sivrisinek sorunu nedeniyle sağlıklı bir ortamda yaşamak imkânsız hale gelmektedir. Uzmanlara göre Nizip Çayında çok fazla cıva bulunmaktadır. Nizip Çayı içerisinde sadece cıva değil birçok kimyasal madde bulunmaktadır. Tekstil, sabun, deterjan, yağ ve daha birçok sektörde kullanılan kimyasalların atığı arıtma yapılmadan bu çaya akıtılmaktadır. Antep Organize Sanayi Bölgesi’nin tüm atıklarının Nizip Çayı’na akması sonucu daha önce Nizip Çayı’nda birçok balık türü yaşarken şimdilerde ise canlı organizmalara rastlanmamaktadır. Yöre halkını kaygılandıran diğer bir neden de tarlalardaki verimliğin düşmesi ve çayın etrafındaki bütün ağaçların kurumasıdır. Yöre halkı tarlalarını açtıkları kuyularla sulamaktadır, fakat Nizip çayındaki akan suyun toprağa karışmasından kaynaklı bu kuyulardan temin edilen suyun da kirlediğini ve ürünlere zarar verdiğini belirtmektedirler” dedi.
Toğrul soru önergesinde, “Nizip Çayı güzergâhında olan bölgelerde, çevresel şartları iyileştirmek için geçmişte uygulamış olduğunuz herhangi bir projeniz var mıdır? Eğer var ise, Bu projeler nelerdir ve nasıl uygulamaya geçirmeyi düşünmektesiniz? Bu konuda bir çalışmanız mevcut değilse gelecekte buna yönelik bir çalışmanız olacak mıdır? Geçmişte Nizip Çayında yaşayan su canlıları nelerdir, bunlardan hangileri Nizip Çayına karışan zararlı sanayi atıklarından kaynaklı canlılığını yitirmiştir? Nizip Çayı bölgede kaç tane köyün içinden geçmektedir? Bu köylülerin yaşamını olumsuz anlamdan etkilemesine yönelik bir çalışmanız var mıdır? Nizip çayından dolayı bölgede zarar gören ve gelişemeyen tarımsal ürünler nelerdir? Tarımsal ürünlerin üretimine yıllara göre oranı elinizde mevcut mudur? Nizip Çayı çevresinde yetişen, meyve- sebze ve üretilen tahıl ürünlerinin sağlığa zarar verdiği iddia edilmektedir. Bu ürünler nelerdir ve ürünler piyasa sunulmadan önce düzenli bir şekilde denetime tabii tutulmakta mıdır? Nizip Çayındaki zararlı atıklar ve akan kirli sudan kaynaklı bölgede hangi hastalıklara daha çok rastlamaktadır? Bu hastalıklardan ve kanserden kaynaklı kaç kişi yaşamını yitirmiştir? Nizip Çayına atılan sanayi atıklarının arıtılmasına yönelik bir projeniz mevcut mudur? Nizip Çayı’ndan kaynaklı zarar gören çevresel faktörlerin ıslahına yönelik bir çalışmanız var mıdır?” diye sordu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toğrul’un soru önergesine, “Nizip çayını olumsuz yönde etkileyen noktasal kirlilik kaynaklarının önlenmesine ilişkin olarak Bakanlığımızca 2872 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, Nizip çayının havzasında yer alan Nizip Belediyesinin Atıksu Arıtma Tesisi Bakanlığımız koordinasyonunda Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamında yapılacak olup, söz konusu Atıksu Arıtma Tesisi proje aşamasındadır” diye yanıt verdi.
Bakanlık önergesinde, “Tekstil Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Tebliği 14.12.2011 tarihli ve 28142 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış olup ve tebliğin amacı çevreyle uyumlu yönetiminin sağlanması için üretim sırasında suya, havaya ve toprağa verilecek her türlü emisyon, deşarj ve atıkların kontrolü ile hammadde ve enerjinin etkin kullanımının sağlanmasıdır. Önergede belirtilen diğer hususlar ilgili Orman ve Su İşleri Bakanlığı,Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığından bilgi alınmasının daha uygun olacağı Bakanlığımızca değerlendirilmektedir” denildi. Özer Karınca