Yeme-içme alışkanlığı maşallah ama okuma alışkanlığımız yok
Kentin nüfusu 2 milyona ulaştı ama, AVM’lerdeki kitapçıları saymazsak, kentte bir-iki tane kitabevi bulunuyor. Çünkü, okuma alışkanlığı yok denecek kadar az. Kentin kitapçısı da yaptığı işin farkında ki kitabevinin adını Don Kişot koymuş. Adeta cehalete ve
Karşı savaşan Donkişot olmuş.
Kitabevinin sahibi Veysel Kaygusuz, “Bu şehre hiç yakışmıyor. Bizlerde kitap okuma alışkanlığı yok. Ama yemek yeme alışkanlığımız çok fazla” diye sitem ediyor.
Veysel Kaygusuz, “Bazı kaynaklara göre, Don Kişot dünya edebiyatının ilk romanı sayılıyor. Don Kişot’un kahramanı yeldeğirmenlerine karşı savaşır. Bizde de hiçbir iş yapmayan boş işlerle uğraşanlar için kullanılır.. Biz de hiç prim yapmayan bu sektörü seçtik eğitimci olduğumuz için. Antep’te kitap okuma oranımız mağlum, daha çok yeme içme kültürümüz var” diye konuştu.
Sizi diğer kitapevlerinden ayıran özellik nedir?
Kaygusuz, AWM’lerdeki D&R’lar hariç, YKY’nın da yalnızca kendi kitaplarını sattığını belirterek, kentteki tek kitapçının kendileri olduğunu söylüyor. “Gaziantep’te kitap evi olarak sadece biz varız. Diğerleri daha çok kırtasiye malzemeleri satarak aynı zamanda raflarında da kitap bulunduruyorlar. Ama biz sadece kitap satıyoruz, kırtasiye denmesini doğru bulmuyorum. Tabi bunlar niye böyle yapıyor. Çünkü kitaptaki kar oranına bakıldığında çok düşük rakamlar ortaya çıktığı için işletme sahipleri kırtasiye çeşitlerine yönelmek zorunda kalıyorlar” diyor.
Gaziantep halkı maalesef okumuyor
“Gaziantep halkı maalesef okumuyor. Gaziantep Üniversitesi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Zirve Üniversitesi ve Sanko Üniversitesi olmak üzere üniversiteler şehri olmuşuz ve üstelik 2 milyon nüfusa sahip bir kentte bir tane kitapçı dükkanı var. Bir de AVM’lere sıkışmış D&R’lar var. Bizim kitle daha çok üniversite öğrencilerinin ve hocalarının geldiği bir kitle. Daha nitelikli bir okur kitlemiz var” derken, üniversite sayısındaki artışın okuma oranında paralel bir artışa neden olmadığına dikkat çekiyor..
Çok para kazanmak değil
Niyetimiz, masrafı çıksın yeter
Kaygusuz, “Burada çay ve kahve var. Gelenler kitap okurken çay ve kahve içisin diye. İsteyen herkes kendi kitabını getirip çayını yudumladığı sırada kitabını okuyabiliyor. Biz burayı açarken kar etmek için açmadık. Açtıktan sonra da anladık ki bu iş para kazanmak için yapılacak bir iş değil. Biz zaten öğretmeniz. Geliri buranın masrafını kaldırırsa yeter. Kirasını, çalışanın masrafını çıkarırsa yeter, çünkü kar etmiyor. 2 milyon nüfuslu bir kentte neden kitapçı dükkanın olmadığını şimdi anladık. Biz burayı 3 yıl once açmıştık. Şuanda okuma kitlemiz iyi, ama daha fazla olması gerekirdi” diye konuştu. Adem Kesenek
Kentin nüfusu 2 milyona ulaştı ama, AVM’lerdeki kitapçıları saymazsak, kentte bir-iki tane kitabevi bulunuyor. Çünkü, okuma alışkanlığı yok denecek kadar az. Kentin kitapçısı da yaptığı işin farkında ki kitabevinin adını Don Kişot koymuş. Adeta cehalete ve
Karşı savaşan Donkişot olmuş.
Kitabevinin sahibi Veysel Kaygusuz, “Bu şehre hiç yakışmıyor. Bizlerde kitap okuma alışkanlığı yok. Ama yemek yeme alışkanlığımız çok fazla” diye sitem ediyor.
Veysel Kaygusuz, “Bazı kaynaklara göre, Don Kişot dünya edebiyatının ilk romanı sayılıyor. Don Kişot’un kahramanı yeldeğirmenlerine karşı savaşır. Bizde de hiçbir iş yapmayan boş işlerle uğraşanlar için kullanılır.. Biz de hiç prim yapmayan bu sektörü seçtik eğitimci olduğumuz için. Antep’te kitap okuma oranımız mağlum, daha çok yeme içme kültürümüz var” diye konuştu.
Sizi diğer kitapevlerinden ayıran özellik nedir?
Kaygusuz, AWM’lerdeki D&R’lar hariç, YKY’nın da yalnızca kendi kitaplarını sattığını belirterek, kentteki tek kitapçının kendileri olduğunu söylüyor. “Gaziantep’te kitap evi olarak sadece biz varız. Diğerleri daha çok kırtasiye malzemeleri satarak aynı zamanda raflarında da kitap bulunduruyorlar. Ama biz sadece kitap satıyoruz, kırtasiye denmesini doğru bulmuyorum. Tabi bunlar niye böyle yapıyor. Çünkü kitaptaki kar oranına bakıldığında çok düşük rakamlar ortaya çıktığı için işletme sahipleri kırtasiye çeşitlerine yönelmek zorunda kalıyorlar” diyor.
Gaziantep halkı maalesef okumuyor
“Gaziantep halkı maalesef okumuyor. Gaziantep Üniversitesi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Zirve Üniversitesi ve Sanko Üniversitesi olmak üzere üniversiteler şehri olmuşuz ve üstelik 2 milyon nüfusa sahip bir kentte bir tane kitapçı dükkanı var. Bir de AVM’lere sıkışmış D&R’lar var. Bizim kitle daha çok üniversite öğrencilerinin ve hocalarının geldiği bir kitle. Daha nitelikli bir okur kitlemiz var” derken, üniversite sayısındaki artışın okuma oranında paralel bir artışa neden olmadığına dikkat çekiyor..
Çok para kazanmak değil
Niyetimiz, masrafı çıksın yeter
Kaygusuz, “Burada çay ve kahve var. Gelenler kitap okurken çay ve kahve içisin diye. İsteyen herkes kendi kitabını getirip çayını yudumladığı sırada kitabını okuyabiliyor. Biz burayı açarken kar etmek için açmadık. Açtıktan sonra da anladık ki bu iş para kazanmak için yapılacak bir iş değil. Biz zaten öğretmeniz. Geliri buranın masrafını kaldırırsa yeter. Kirasını, çalışanın masrafını çıkarırsa yeter, çünkü kar etmiyor. 2 milyon nüfuslu bir kentte neden kitapçı dükkanın olmadığını şimdi anladık. Biz burayı 3 yıl once açmıştık. Şuanda okuma kitlemiz iyi, ama daha fazla olması gerekirdi” diye konuştu. Adem Kesenek
RSS