ANASAYFA arrow right Güncel

AB’ye girmek için, Türkiye’nin şartları yerine getirmesi gerekir

AB’ye girmek için, Türkiye’nin şartları yerine getirmesi gerekir
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.41
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.41
Gaziantep, cumartesi günü son yılların en hareketli günlerinden birini yaşadı. Almanya Başbakanı
Gaziantep, cumartesi günü son yılların en hareketli günlerinden birini yaşadı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanı Volkan Bozkır’ı ağırladı

Gaziantep Üniversitesi Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen Türkiye-AB Suriyelilere Yardım Programı’nda soruları ana konusu, Türkiye’nin AB üyeliği, basın ve fikir özgürlüğü ile Suriyeliler için verilecek 3 milyar Euro idi. AB Komisyonu Başkanı Tusk, taahhüt edilen parayla ilgili sorun olup olmadığı yönündeki soruya, “Aslında oyunun en zor kısmıdır. Bu 3 milyar Avro harcanacak. Güçlü şekilde taahhütlerimizi ortaya koyduk. Ziyaretimizde de bunu gösterdik” dedi. Haziran ayında kaldırılacağı söylenen vize uygulaması konusunda ise taraflar açık ve net konuşamadı.

72 kriterden bahsediyoruz
“Türkiye AB’ye girebilecek mi” sorusu üzerine Angela Merkel, “Vize serbestisini, Haziran sonu itibariyle AB Türkiye anlaşması çerçevesinde kararlaştırdık. Türkiye’nin şartları yerine getirmesi gerekiyor. 72 kriterden bahsediyoruz. Bugün de bazı yönlerini ele aldık. Komisyon 4 Mayıs’ta bir rapor sunacak. Bu konuda anlaşmamıza uymamızı istiyorum. Uyacağız. Türkiye’de bu sonuçları bize sunacaktır. Çok yakın işbirliği içerisinde çalışılıyor. Buradaki endişeleri ele almak gerekiyor. Bir taraftan güvenliği sağlamaya çalışıyoruz. Diğer taraftan da taahhüdün de yerine getirilmesini istiyoruz. Yeni bir proje değil vize serbestisi. Uzun süredir ajandamızda olan konuydu” cevabını verdi.
Programa katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, basın açıklamasının son bölümünde ise gazetecilerin sorularına cevap verdi.

Güncel olarak, basın fikir özgürlü ve insan hakları konusunda Türkiye’nin tutumunun da sorulduğu Merkel, “Basın, düşünce ve fikir özgürlüğü konusunda endişeler dile getiriliyor, bunları konuşmadığımız söyleniyor. Türkiye ile belli bir bağımlılığa girdiğimiz söyleniyor. Cesaretli olmadığımız ifade ediliyor. Ben sizi temin edebilirim ki, bu kadar sık bir araya gelmemiz bile, tüm konuları konuştuğumuzu gösterir. Türkiye, AB ilişkilerini sıklaştırmak istiyor. Türkiye açısından baktığımızda olumlu gelişmeler görünebilir. Bizim açımızdan da illegal göçün yükünün paylaşılması lazımdır. Basın özgürlüğü, akraditasyonla ilgili sorunlar varsa ki, geçtiğimiz günlerde ARD muhabiri ile ilgili bir konu vardı. Konuştuk. Açıkça konuşuluyor, masaya yatırılıyor. Açık ve samimi bir şekilde ele alıyoruz. Hemen, yüzde yüz hemfikir olmak mümkün olmayabilir. Bu AB’nin diğer ülkelerinde de olsa aynısı geçerli. Onlarla da hemfikir olmayabiliriz. Ama bu görüşmeler, konuşabilmemiz daha fazla ilerleme kaydetmemizi sağladı. Konuşmasaydık, bu kadar ilerlemeyecektik. Bu değerler, yani basın ve düşünce özgürlüğü gibi değerler kaçınılmazdır. Her zaman ele alıyoruz. Somut konulara da dönüştürürüz” diye konuştu.
DAEŞ militanlarının Kilis’e yaptığı saldırılar ve alınabilecek önlemlerle Türkiye’nin güvenli bölge önerisi konusunun da sorulduğu Merkel, Rusya ve ABD arasında varılan mutabakata rağmen ateşkesin sağlanamadığını ifade etti. Suriye konusunda çok aktörün olduğunu belirten Merkel, buna rağmen Almanya’nın barış için üzerine düşen katkıyı verdiğini vurguladı.
Merkel, “Şimdi Almanya olarak biz beklenen her şeyi yapıyoruz, Suriye ile ilgili sürecin iyi bir yere gitmesi için. Konuştuğumuz, gördüğümüz Suriyelilerin bir çoğunun, vatanlarına, ülkelerine geri dönmek istediklerini görüyoruz. Aslında çok da uzakta değiller, ama yine de ülkelerine geri dönmek istiyor. Bu da siyasi sürecin ilerlemesi açısından bizi cesaretlendiriyor. Burada aslında silahların bırakılması, en azından geçici olarak durmasına riayet edilmediğini, bombardımanın başladığını, DAEŞ’in Kilis’e saldırdığını biliyoruz. Mağduriyete uğrayan insanların acılarını paylaşıyorum. İlerlememiz gerekiyor. Tüm dünyanın ortak bir çözüm üzerinde çalışması gerekiyor. Bu şekilde devam edemez. Almanya gerekli katkıyı yapıyor, yapacaktır da. Rusya ve ABD arasında bir çalışma var. Bir takım alanlar oluşturarak, özel korumanın sağlanacağı, tabi ki silahların sustuğu bir bölge olarak, insanların güvencede olacağı bir alan oluşturulabilirse insanlar kendilerini güvende hissederse, daha az sayıda kişi bu tarafa gelme gerekliliği hisseder” dedi.
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *