ANASAYFA arrow right Güncel

Arazinin kazandığı parayı hiçbir sektör kazanmıyor

Arazinin kazandığı parayı hiçbir sektör kazanmıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.01
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.01
Gaziantep’in önde gelen gayri menkul zenginlerinden Osman Nakıboğlu, Şanlıurfa’da işadamları ile tecrübelerini paylaştığı konuşmada Antep’in önemli gerçeğini açık yüreklilikle dile getirdi

Naksan Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nakıboğlu, Şanlıurfa Girişimci İşadamları Derneği (ŞUGİAD) üyelerine tecrübelerini anlattı. Çağlayan Kültür Sarayı'nda yüzlerce ŞUGİAD üyesi ile bir araya gelen Nakıboğlu, Şanlıurfalı iş adamlarına öneri ve tavsiyelerde de bulundu. “Biz 10 kuruş kazanırsak 5 kuruşunu arsaya yatırırız” diyen Naksan Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nakıboğlu, “Arazinin kazandığı parayı hiçbir sektör kazanmıyor. Bugün 20 liraya aldığınız arsa birkaç yıl sonra 100 lira ediyor. Tasarruf ederek paranızın bir kısmını mutlaka arsaya yatırın. Arsadan edeceğiniz kar ile evinizi alın” dedi.

Ticaretin karı işin ayrıntılarında gizli
"Bir koltukta iki karpuz tutulmuyor" diyen Nakıboğlu, ticaretin karının işin ayrıntılarında olduğunu dile getirdi, iş adamlarına işine tam hakim olmasını tavsiye etti. Çocuk yaşta babasının yanında iş hayatına atıldığını söyleyen Nakıboğlu, “Sizler de çocuklarınızı küçük yaşlarda çalıştırmaya başlayın. Onların iş yaşamına çekirdekten yetiştirin. Ben çocukluğum ve öğrencilik hayatım süresince çalıştım. Okul harçlığımı muhtelif ürünler satarak çıkardım. Ailedeki ilk arabayı kendim kazandığım parayla aldım. Böyle başladı bizim ticaret hayatımız. Çocuklarınızı bu konuda eğitmeniz lazım. Çocuk her şeyi babadan beklememeli. Kendi ayaklarının üzerinde durabilmeyi öğrenmeli” dedi.



1986 yılında yurt dışına çıkma fırsatı bulduklarını belirten Nakıboğlu, “Yurt dışında gördüklerimizle kendimize bir yol haritası çizdik. Özellikle makine noktasında yanlış yaptığımızı gördük. Çok kısa süre içinde makinelerimizi teknolojik makinelere göre uyarladık. Burada şunu söylemek istiyorum. Doğru makine demek, doğru iş demek, temiz iş demektir. O yüzden makineye dayalı bir iş yapıyorsanız makinelerinizi doğru yerlerden almalısınız” diye konuştu.

Tüm aile bireyleri maaş usulü çalışmalı
Aile şirketlerinin 3. nesilden sonra büyük bir çöküş yaşadığını kaydeden Nakıboğlu, “Aileler şirketlerin özellerine karışmamalı. Herkes kendi yağıyla kavrulmalı. Ayrıca yönetim kurulu da dahil olmak üzere tüm aile bireyleri maaş usulü çalışmalıdır. Ortak bir denge için özel yatırımlar, şirket sermayesinden değil de şahsi gelirlerden yapılmalıdır. Bu sayede sorunlar olmayacaktır” değerlendirmesini yaptı.
İş hayatında aşırı organizasyon şemasının bazı kopukluklar getirdiğini kaydetti.

Patronun işçilerini tanıması gerekir
Nakıboğlu, “Organizasyon şemalarında patron ile işçi arasına 5-6 aşama giriyor. Bu bazen kopukluk ve yanlışlıklara neden oluyor. Bunun bu kadar gerekli olduğunu düşünmüyor, hatta yanlış olduğu kanaatindeyim. Patronun işçilerini tanıması ve onun meziyetlerine göre iş vermesi gerekir. Ben işçilerimin büyük bir kısmını tanırım hatta aile yapısını bilirim. Çalışanlar arası irtibatsızlık sosyal faaliyetlerle kapatılmalı” şeklinde konuştu.

Küçük yatırımlar yapın ama
krediyle değil, kendi öz sermayenizle
Sanayicilere en büyük tavsiyesinin krediye bulaşmamaları gerektiğinin altını çizen Nakıboğlu “Benim buradan sizlere tavsiyem, mümkün olduğu kadar krediye bulaşmayın. Küçük yatırımlar yapın ama krediyle değil, kendi öz sermayenizle. İş dünyasında bir kural vardır. O da bildiğin işi yapmaktır. Sizlerde bildiğiniz, anladığınız işi yapın. Bilmediğiniz deryalara, boş hayallere yelken açmayın derim. Temkinli hareket edin. Her büyük şirketin doğru yaptığını düşünmeyin. Hırs göstermeyin. Dedikodudan uzak durun. Büyük şirketler hep dedikodu yüzünden batmıştır. Arkadan gelen nesiller sizi örnek alırlar. Kazancınızın bir kısmını Allah'ın yolunda harcayın. Siz verdikçe Allah da size verecek, bundan emin olabilirsiniz” diyerek sözlerini tamamladı.Cihan Ölmez
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *