Arzuhalcilik Osmanlı döneminden beri yapıla gelen bir meslek. Şarkılara, türkülere ve romanlara konu alan bu meslek teknolojinin gelişmesiyle değişime uğradı. Arzuhalcinin dilekçesi de artık daktilo ile değil, bilgisayarla yazılıyor. Teknolojinin değişmesiyle birlikte artık herkes bu işi yapabiliyor. Gaziantep’te sayıları 20-civarında. Arzuhalciler, bu mesleğe belli bir sınırlandırma ve statü getirilmesi gerektiğini dile getiriyor.
Yaklaşık bir yıldır arzuhalcilik yapan Ömer Murat Kocaoğlu, 15 sene avukat katipliğini yaptığını söyledi. Avukat katipliğini yaparken arzuhalcilik işini öğrendiğini belirten Kocaoğlu, “Arzuhalcilik, insanlar mahkeme kalemlerine gider. Mahkeme kalemi de şu dilekçeyi yazdırması gerektiğini söyler. Vatandaş da genelde dilekçe yazmayı bilmediği için ya bir avukata ya da arzuhalcilere gider. Bize geldiklerinde kendilerine yardımcı oluruz. Dilekçelerini yazar, kendilerine veririz” diyor
‘Yanlış bir dilekçe vatandaşı
daha da mağdur eder’
Arzuhalcilik işini bilmeyenlerin de bu işi yapmasından yakınan Kocaoğlu, “İşi bilen insanların yapması gerekiyor. Arzuhalcilik mesleğine belli bir statü getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin, bu işte icralık olanlar geliyor. UYAP sistemine girmeleri gerekiyor. Ben UYAP sistemine girebiliyorum. Bize gelen insanlara da UYAP sistemine girip doğru dilekçeyi yazıp veriyoruz. Ama eski bir pazarcı UYAP sistemine giremez. Veya eski bir tüpçü bunu yapamaz. Burada yanlış anlaşılmak istemiyorum. Adını saydığım bu meslekleri küçümsediğim için değil. Benim demek istediğim, bu işi bilenlerin yapması gerektiği. Böylelikle vatandaş da mağdur olmamış olur. Yanlış bir dilekçe vatandaşı daha da mağdur eder. Bu nedenle biz bu işe bir sınırlandırma, bir statü getirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Arzuhalcilik, vatandaşın taleplerini
idari bölümlere iletmektir’
Yaklaşık olarak 15 yıldır arzuhalcilik işini yapan emekli adliye çalışanı Zeki Aktaş ise arzuhalciliği şu şekilde anlatıyor: “Bence arzuhalcilik, vatandaşın taleplerini idari bölümlere iletmektir. Adliye, savcılığa, bakanlığa, birçok devlet kurumuna dilekçe yazılır. Vatandaşın tam olarak ne demek istediğini, vatandaştan alıp toparlayarak uygun bir dille karşıya iletmektir. Arzuhalcilik eskisi gibi bir türkü değildir.”
‘Her önüne gelen
arzuhalci olamaz’
Bir kişinin arzuhalci olması için uzun bir süre avukatın yanında çalışması ya da adliye konusunda belli bir bilgisi olması gerektiğini vurgulayan Aktaş, “ Burada birkaç kişi eski adliye çalışanı veya avukat katipliği yapmış insanlar. Bizler çekirdekten yetişiyoruz. Burada adliye ile ilgili bilgisi olmayanlar da bu işi yapıyor. Evet vatandaşın işini yapmaya çalışıyorlar. Ama farkında olmadan onlara kötülük yapıyorlar. Biz onları birkaç defa uyardık. Bazı yerlere başvurduk ama değişen bir şey olmadı. Ben ve birçok kişi, bu işi bilenlerin yapmaması taraftarıyız. Her önüne gelen ben arzuhalciyim diye çıkıp da arzuhalcilik yapamaz. Bu iş herkesin yapabileceği bir meslek değil. Biz avukatız demiyoruz. Ama geçmişteki birikimimizden faydalanarak hem vatandaşa yardımcı olmak hem de işimizi yapmak istiyoruz. Bizim amacımız bu” dedi. Esra Aydın
Yaklaşık bir yıldır arzuhalcilik yapan Ömer Murat Kocaoğlu, 15 sene avukat katipliğini yaptığını söyledi. Avukat katipliğini yaparken arzuhalcilik işini öğrendiğini belirten Kocaoğlu, “Arzuhalcilik, insanlar mahkeme kalemlerine gider. Mahkeme kalemi de şu dilekçeyi yazdırması gerektiğini söyler. Vatandaş da genelde dilekçe yazmayı bilmediği için ya bir avukata ya da arzuhalcilere gider. Bize geldiklerinde kendilerine yardımcı oluruz. Dilekçelerini yazar, kendilerine veririz” diyor
‘Yanlış bir dilekçe vatandaşı
daha da mağdur eder’
Arzuhalcilik işini bilmeyenlerin de bu işi yapmasından yakınan Kocaoğlu, “İşi bilen insanların yapması gerekiyor. Arzuhalcilik mesleğine belli bir statü getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin, bu işte icralık olanlar geliyor. UYAP sistemine girmeleri gerekiyor. Ben UYAP sistemine girebiliyorum. Bize gelen insanlara da UYAP sistemine girip doğru dilekçeyi yazıp veriyoruz. Ama eski bir pazarcı UYAP sistemine giremez. Veya eski bir tüpçü bunu yapamaz. Burada yanlış anlaşılmak istemiyorum. Adını saydığım bu meslekleri küçümsediğim için değil. Benim demek istediğim, bu işi bilenlerin yapması gerektiği. Böylelikle vatandaş da mağdur olmamış olur. Yanlış bir dilekçe vatandaşı daha da mağdur eder. Bu nedenle biz bu işe bir sınırlandırma, bir statü getirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Arzuhalcilik, vatandaşın taleplerini
idari bölümlere iletmektir’
Yaklaşık olarak 15 yıldır arzuhalcilik işini yapan emekli adliye çalışanı Zeki Aktaş ise arzuhalciliği şu şekilde anlatıyor: “Bence arzuhalcilik, vatandaşın taleplerini idari bölümlere iletmektir. Adliye, savcılığa, bakanlığa, birçok devlet kurumuna dilekçe yazılır. Vatandaşın tam olarak ne demek istediğini, vatandaştan alıp toparlayarak uygun bir dille karşıya iletmektir. Arzuhalcilik eskisi gibi bir türkü değildir.”
‘Her önüne gelen
arzuhalci olamaz’
Bir kişinin arzuhalci olması için uzun bir süre avukatın yanında çalışması ya da adliye konusunda belli bir bilgisi olması gerektiğini vurgulayan Aktaş, “ Burada birkaç kişi eski adliye çalışanı veya avukat katipliği yapmış insanlar. Bizler çekirdekten yetişiyoruz. Burada adliye ile ilgili bilgisi olmayanlar da bu işi yapıyor. Evet vatandaşın işini yapmaya çalışıyorlar. Ama farkında olmadan onlara kötülük yapıyorlar. Biz onları birkaç defa uyardık. Bazı yerlere başvurduk ama değişen bir şey olmadı. Ben ve birçok kişi, bu işi bilenlerin yapmaması taraftarıyız. Her önüne gelen ben arzuhalciyim diye çıkıp da arzuhalcilik yapamaz. Bu iş herkesin yapabileceği bir meslek değil. Biz avukatız demiyoruz. Ama geçmişteki birikimimizden faydalanarak hem vatandaşa yardımcı olmak hem de işimizi yapmak istiyoruz. Bizim amacımız bu” dedi. Esra Aydın
RSS