ANASAYFA arrow right Güncel

Buğdayda fiyatların düşmesine neden olan Hükümet, primi artırarak hatasını telafi etmeli

Buğdayda fiyatların düşmesine neden olan Hükümet, primi artırarak hatasını telafi etmeli
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.51
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.51
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğdayda üreticinin mağdur olduğunu belirterek, “Hasatta çıkardığı yanlış kararnameyle buğdayda fiyatların düşmesine neden olan hükümetimiz, primi artırarak hatasını telafi etmeli, üretic
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğdayda üreticinin mağdur olduğunu belirterek, “Hasatta çıkardığı yanlış kararnameyle buğdayda fiyatların düşmesine neden olan hükümetimiz, primi artırarak hatasını telafi etmeli, üreticinin zararını gidermelidir” dedi.

TZOB Başkanı Bayraktar, buğday fiyatlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Buğday üreticisinin ilk darbeyi, hasatta çıkarılan kararnamenin etkisiyle düşen fiyatlarla yediğini ifade eden Bayraktar, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bazı illerinde yaşanan kuraklığın ürüne verdiği zararın ikinci darbe, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) müdahale alım fiyatlarını açıklamakta gecikmesi ve üreticinin talebini karşılamayan bir fiyat açıklamasının üçüncü darbe olduğunu bildirdi.
Kilogramda 5 kuruş olarak ödenen primin artırılması gerektiğini, bu yapılmazsa stratejik bir ürün olan buğdayda üreticinin üretimden kaçırılacağını kaydeden Bayraktar, “Buğday çiftçimiz açısından çok önemli bir ürün. Doğu Karadeniz kıyı şeridi dışında hemen her yerde yetiştiriliyor. 23,8 milyon hektar tarım arazisinin 11,4 milyon hektarı tahıla, bu alanın da üçte ikisinden fazlası olan 7,7 milyon hektarı buğdaya ayrılıyor” açıklamasında bulundu.
Hasat döneminde, 27 Haziran 2017’de çıkarılan kararnameyi “talihsiz” olarak niteleyen Bayraktar, kararname ile buğday, arpa ve mısırda yüzde 130 olan gümrük vergisi oranlarının, buğdayda yüzde 45’e, arpada yüzde 35’e, mısırda yüzde 25’e indirildiğini ifade etti. Üreticinin hasatta çıkarılan kararnamenin etkisiyle düşen fiyatlar sonucu ilk darbeyi yediğinin altını çizen Bayraktar, şöyle devam etti:
“Hasatta çıkardığı yanlış kararnameyle buğdayda fiyatların düşmesine neden olan hükümetimiz, primi artırarak hatasını telafi etmeli, üreticinin zararını gidermelidir. Hasadın başında tonu ekmeklikte 1000-1050, makarnalıkta 1050-1150 lira olan fiyat, bazı bölgelerde ekmeklikte 800 liraya, makarnalıkta 900 liraya kadar geriledi. Hatta Trakya bölgemizde buğday fiyatı tonda 750 liraya kadar indi. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hemen devreye girmesi gerekiyordu.
İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bazı illerinde yaşanan kuraklığın ürüne verdiği zarar ikinci darbe, TMO’nun müdahale alım fiyatlarını açıklamakta gecikmesi ve üreticinin talebini karşılamayan bir fiyat açıklaması üçüncü darbe olmuştur.”
Açıklanan buğday fiyatının yetersiz kaldığını, müdahale alım fiyatının ise düşen fiyatları yükseltmediğini ifade eden Bayraktar, “Geçen yıl yüzde 12,5 protein içeren ekmeklik buğday fiyatı ton başına 910 lira açıklanmışken, bu yıl bu rakam enflasyonun altında yüzde 3,3 artışla 940 liraya çıkarıldı. 1000 lira olan makarnalık buğday fiyatı da artırılmadı. Üstüne üstlük protein oranına göre yüzde 7’ye kadar artış verilmesine olanak sağlayan geçen yılki uygulama, bu yıl ekmeklik buğdayda yüzde 5’e indirildi. Üreticide buğday fiyatları vasfına göre 830 liraya kadar düşmüş durumda. Hızlı ve acil karar alınmalı, kilogramda 5 kuruş olarak ödenen prim artırılmalıdır. Bu yapılmazsa stratejik bir ürün olan buğdayda üretici üretimden kaçırılır” açıklamasında bulundu.
Bayraktar, TMO’nun randevulu alımlara geçmesinin alım merkezlerinde yığılmaların önüne geçtiğini ama yine de çiftçinin bazı sorunlar yaşadığını belirterek, “TMO, hızlı bir şekilde alım yapmalıdır. TMO’nun günlük alım kapasitesi kimi yerde yetersiz kalıyor. Bazı yörelerimizde alım merkezleri çiftçimize oldukça uzak. Çiftçimiz, gümrük vergisi indiriminin ardından daha çok TMO’ya yöneldi, alım merkezlerinin kapasitesinin yetersizliği nedeniyle randevularda 1-2 aya varan ileri tarihlere verilen randevular görüldü. Bunun önlenmesi için, TMO, alım merkezlerinin sayısını artırmalı, geçici alım merkezleri kurmalı, Cumartesi günleri yaptığı gibi Pazar günleri de çalışmalı, hasat döneminde ürününü acilen satmak zorunda olan çiftçilerimizi tüccarın eline bırakmamalıdır. Gerekirse hasat dönemlerinde TMO alım noktalarına eksper takviyesi yapılarak satış için alınan randevuların sürekli açık kalması ve seri alım yapılması sağlanmalıdır. TMO, çiftçiyi mağdur etmemeli, yarı yolda bırakmamalıdır” ifadelerini kullandı. (ANKA)

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *