Yemenici Hayri Usta markasının sahibi Orhan Çakıroğlu, yemenicilik sanatının ayaklar altına alındığını ve önüne gelen herkesin yemenicilik yapmaya kalkıştığını ve buna birilerinin dur demesi gerektiğini söyledi.
Orijinal yemeninin özellikleri nelerdir?
Çakıroğlu, “Bunlar tamamen tabi ve doğal deriden yapıldığı için bunların içerisinde ayağa değen, temas eden yerde ve yüzeyinde dışında plastik kaplama, cila herhangi bir sentetik malzeme olmaz. Neden olmaz? Çünkü bu ayağın terini çekip dışarıya atması için tasarlanmış bir ayakkabıdır. Ayağın terini çeken ayakkabı da hiçbir şekilde ayakta koku olmaz, mantar veya herhangi bir hastalık olmaz. Bunlar tamamen doğal deri olduğu için taban bastığında sanki toprağa çıplak ayakla bastığın zaman ayağını nasıl hissediyorsan öyle hissedersin. Osmanlı değil, Selçuklu değil, ondan daha önce Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya daha gelmeden önceki zamandan beri yapıla gelen bir meslektir. Şu anda bu bulunduğunuz müessese 128 yıllık bir müessese ve dört kuşaktan delen bir yer” dedi.
“Daha önce bu yemeniler 3 renkten oluşuyordu. Siyah, kırmız ve mor renklerdi. Biz şuanda bütün renklerde ve istenilen renklerde yemeni yapıyoruz” diyen Çakıroğlu, “ Şu anda Gaziantep’te bir çok yemenici var, ama bunlar gerçek yemeni ustası değil” dedi.
Çakıroğlu, “Yemeni kültürünü bilmeden ayakkabıcılar yemeniye benzer ayakkabı yapıyorlar. Çünkü yemeninin derisinin neden kesildiği de çok önemli. Derinin üzerinden soyulan hayvan dahi çok önemli. Yani kışın mı kesildi, yoksa yazın mı kesildi. Erkek mi, dişi mi, doğum yaptı mı, yapmadı mı, bunlar çok önemli. Derinin dokusundan ve gözeneklerinden hissedilir. O yüzden önce deriyi bilmek gerekiyor. Şuanda yemeniye benzer ayakkabı yapıyorlar, bunların hiçbirisi yemeni değildir, kimse bunlara aldanmasın. Yemeninin özellikleri çok başka. Tamamen farklı. Yemeniyi yemenici yapar. Nasıl ki ekmeği ekmekçi yaparsa, yemeniyi de yemenici yapar. Ben yemeni yaparım diye yüzlerce insan oluştu ki bunların hep şikayeti bize geliyor. Bende diyorum gidin aldığınız yere şikayet edin diyorum. Bunun için bir müessese yok, ilgilenen yok. Sen bunu yapıyorsun, bu bir sanat, geleneksel bir sanat, bir kültür sanatı, bir turizm sanatı diyen birleri yok. Önüne gelen yemenici oluyor. Çaycı yemenicilik yapıyor, Otoparkçı yemenicilik yapıyor. Eski döşemelik parçalardan yemeni yapıyorlar. Koltuk döşemesinde yemeni yapıyorlar.
Biz yaşına göre, zayıflığına ve kilosuna göre, hasta olup olmadığına göre yemeni yapıyoruz ve müşterilere de bu şekilde sorup öyle veriyoruz. Şeker hastası olan her ayakkabıyı giyemez, Yaşlı olan kişiler her ayakkabıyı giyemez. Bunun bir kültür olduğunu bilmek gerek” dedi. Haber / Adem Kesenek
Orijinal yemeninin özellikleri nelerdir?
Çakıroğlu, “Bunlar tamamen tabi ve doğal deriden yapıldığı için bunların içerisinde ayağa değen, temas eden yerde ve yüzeyinde dışında plastik kaplama, cila herhangi bir sentetik malzeme olmaz. Neden olmaz? Çünkü bu ayağın terini çekip dışarıya atması için tasarlanmış bir ayakkabıdır. Ayağın terini çeken ayakkabı da hiçbir şekilde ayakta koku olmaz, mantar veya herhangi bir hastalık olmaz. Bunlar tamamen doğal deri olduğu için taban bastığında sanki toprağa çıplak ayakla bastığın zaman ayağını nasıl hissediyorsan öyle hissedersin. Osmanlı değil, Selçuklu değil, ondan daha önce Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya daha gelmeden önceki zamandan beri yapıla gelen bir meslektir. Şu anda bu bulunduğunuz müessese 128 yıllık bir müessese ve dört kuşaktan delen bir yer” dedi.
“Daha önce bu yemeniler 3 renkten oluşuyordu. Siyah, kırmız ve mor renklerdi. Biz şuanda bütün renklerde ve istenilen renklerde yemeni yapıyoruz” diyen Çakıroğlu, “ Şu anda Gaziantep’te bir çok yemenici var, ama bunlar gerçek yemeni ustası değil” dedi.
Çakıroğlu, “Yemeni kültürünü bilmeden ayakkabıcılar yemeniye benzer ayakkabı yapıyorlar. Çünkü yemeninin derisinin neden kesildiği de çok önemli. Derinin üzerinden soyulan hayvan dahi çok önemli. Yani kışın mı kesildi, yoksa yazın mı kesildi. Erkek mi, dişi mi, doğum yaptı mı, yapmadı mı, bunlar çok önemli. Derinin dokusundan ve gözeneklerinden hissedilir. O yüzden önce deriyi bilmek gerekiyor. Şuanda yemeniye benzer ayakkabı yapıyorlar, bunların hiçbirisi yemeni değildir, kimse bunlara aldanmasın. Yemeninin özellikleri çok başka. Tamamen farklı. Yemeniyi yemenici yapar. Nasıl ki ekmeği ekmekçi yaparsa, yemeniyi de yemenici yapar. Ben yemeni yaparım diye yüzlerce insan oluştu ki bunların hep şikayeti bize geliyor. Bende diyorum gidin aldığınız yere şikayet edin diyorum. Bunun için bir müessese yok, ilgilenen yok. Sen bunu yapıyorsun, bu bir sanat, geleneksel bir sanat, bir kültür sanatı, bir turizm sanatı diyen birleri yok. Önüne gelen yemenici oluyor. Çaycı yemenicilik yapıyor, Otoparkçı yemenicilik yapıyor. Eski döşemelik parçalardan yemeni yapıyorlar. Koltuk döşemesinde yemeni yapıyorlar.
Biz yaşına göre, zayıflığına ve kilosuna göre, hasta olup olmadığına göre yemeni yapıyoruz ve müşterilere de bu şekilde sorup öyle veriyoruz. Şeker hastası olan her ayakkabıyı giyemez, Yaşlı olan kişiler her ayakkabıyı giyemez. Bunun bir kültür olduğunu bilmek gerek” dedi. Haber / Adem Kesenek