ANASAYFA arrow right Güncel

Çocuklar tarikatların insafına bırakılıyor

Çocuklar tarikatların insafına bırakılıyor
YAYINLAMA: 10 Temmuz 2025 / 11.39
GÜNCELLEME: 10 Temmuz 2025 / 11.39

Eğitimciler: ‘2+2 sistemi toplumsal bir felakettir’

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan araştırma sonucunda eğitim sisteminin yeniden ele alınması gündeme geldi.

Lisede zorunlu eğitimi kısaltmayı öngören “2+2” ve “3+1” modelleri eğitimcilerin sert tepkisine neden oldu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in işgücü piyasasını gerekçe göstererek gündeme taşıdığı sistem değişikliği için Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖBSEN) Genel Başkanı Deniz Ezer, “Bu sistem yalnızca pedagojik değil, aynı zamanda toplumsal bir felakettir” dedi.

Cumhuriyet’e konuşan Ezer, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in mevcut zorunlu eğitim sistemi olan 4+4+4 modelinin son dört yılının yeniden ele alınması gerektiğini açıklaması üzerine Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sistemini masa başında dizayn etmeye kalkıştığını, yeni modelin ise çocukları sistem dışına iterek tarikat ve sermaye yapılarının insafına bıraktığını söyledi.

Ezer, açıklamasında 2012’de uygulamaya konan 4+4+4 sistemini hatırlatarak “O dönem yandaş sendika Eğitim-Bir-Sen’in alkışlarıyla getirilen model şimdi aynı ittifak tarafından rafa kaldırılıyor. Yerine yine onların ürünü olan başka bir ‘ucube model’ dayatılıyor: 2+2 ve 3+1. İki yılın sonunda diploma, sonraki yılların ise isteğe bağlı hale getirilmesi pedagojik değil, ideolojik bir dayatmadır” ifadesini kullandı.

Ezer’e göre, 2+2 modeli yalnızca eğitimde değil, toplumun tüm yapısında eşitsizlikleri derinleştirecek bir ayrışma yaratacak. Ezer şu sözlerle uyardı: “Bu model fırsat eşitliğini zedeler. Varlıklı ailelerin çocukları akademik eğitime devam ederken yoksul çocuklar erken yaşta meslek liselerine ve oradan da ucuz işgücü pazarına itilecektir. Eğitim, insan gelişimi içindir, piyasaya ve patronlara hizmet etmek için değil.”

Modelin pedagojik hiçbir temele dayanmadığını vurgulayan Ezer, “2011’de 4+4+4 düzenlemesi getirilirken sahadan gelen talepler, anketler, eğitim paydaşları bahanesi öne sürülmüştü. Bugün de aynı senaryo tekrarlanıyor. 36 bin kişiyle yapılan bir anketin tüm sistemi belirlemesi bilimsel değil, ideolojik bir tiyatrodur” dedi. Ezer, sistemin çocukları erken yaşta işgücüne katmayı hedeflediğini, bu durumun çocuk işçiliğini meşrulaştıran bir yaklaşıma dönüştüğünü söyledi.

Ezer, eğitimi ideolojik mühendislik aracı olarak gören tüm girişimlere karşı toplumsal mücadeleyi büyüteceklerini ilan ederek sözlerini şöyle noktaladı: “Eğitim evrensel, bilimsel ve laik ilkelerle planlandığında nesillerin geleceğini aydınlatır. Bu ülkenin geleceği için eğitimi sermayeye, piyasaya ve gericiliğe karşı savunmaya devam edeceğiz.” Cumhuriyet

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *