Travma yaşayan çocukların sağlıklı bir vatandaş olmasını bekleyemezsiniz
Kartal, “Çocuk, anne ve babanın evladı olmadan önce devletin bir parçası. Devlet, çocukları doğumdan itibaren ebeveynlerinden ve kendi kurumlarından koruyacak şekilde sistemler oluşturmalı. Anne ve babalar psikolojik testlerden geçmesi gerekiyor. Doğumdan itibaren çocuğun, eğitim, sağlık ve psikolojisini denetleyecek sistemler oluşturmalı. Buna mutlaka bir bütçe olmalı. Travma yaşayan çocukların ilerleyen zamanlarda sağlıklı bir vatandaş olmasını bekleyemezsiniz” açıklamasında bulundu.
18 yaşını doldurmamış bir birey kendisini müdafaa edemez
‘Evlilik kurumunun süjeleri çocuklar olamaz’ ifadelerini kullanan Kartal, “Konuyu sadece cinsel özgürlük boyutu ile ele alamayız. Çünkü evlilik kurumu adı altında çocuğa psikolojik, fiziksel, sosyal ve sosyal şiddet uygulanan bir çark oluşturuluyor. 18 yaşını doldurmamış bir birey kendisini müdafaa edemez, hayata hazırlayamaz. Her anlamda sömürüye açık. Erken yaşta evlendirilenler bu sömürü çarkı içerisinde mahkûm edilmiş olur. Birey ilk önce kişisel gelişimini tamamlamalı. Hem mental hem de fiziksel gelişimi tamamlamayan birey ne yapmak istediğini veya nasıl bir hayat istediğinin kararını veremez. Olayı sadece cinsel açıdan ele alıp ‘15 yaşında üstünde rızası var, bu suç oluşturmaz demek’ doğru bir bakış değil, eksik ve yanlış bir bakış açısı” şeklinde konuşma yaptı.
Önemli olan görülmeyen ve duyulmayanları ortaya çıkarmak
Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Av. Özlem Kartal, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Türkiye genelinde cinsel istismarın çok yüksek boyutta olduğunu düşünüyorum. İnsanlar sosyal medya aracılığıyla yaşadıklarını duyurabiliyorlar. Bu şekilde bir özgüven ve kollektif bir düşünce oluşmaya başlıyor. Sosyal medya olmasa ise belki de hiçbir şeyden haberimiz olmayacaktı. Biz sadece istatistiklere yansıyanları görüyoruz, ama istatistikler de her zaman doğruyu söylemeyebilir. Önemli olan görülmeyen ve duyulmayanları ortaya çıkarmak.” Fatma Karabacak