Fıstık alanlarına Çocuk Hastanesini yapılacak olmasına bir tepkide İnşaat Mühendisleri Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk’ten geldi. Çeliktürk, “Fıstık ağaçları, bizim, Gaziantep ve Gaziantepliler için çok önemlidir. Aynı şekilde bizlerin gösterdiği bu hassasiyeti üniversite yönetimi’nin de göstermesini beklerdik. Çocuk Hastanesi elzem bir konudur ve yapılması şarttır. Ama üniversite içerisinde fıstık ağaçlarını kesmeden yapılabilecek alan mevcutken fıstık ağaçlarını kesip de yapmak kamu vicdanını yaralamıştır.” dedi.
Yeşil ve ormanlık alanlara rektör
beyin sahip çıkmasını bekliyoruz
Çocuk Hastanesi’nin nereye yapılacağının üniversitenin inisiyatifinde olduğunu belirten Çeliktürk, “Tabi şu anda yapılacak olan yer fıstık ağaçlarının olduğu bir yer. Ağaçların olduğu yer dedelerimizin ve atalarımızın diktiği yerdir. Gaziantep, fıstığı ile öne çıkmış, fıstık üretimi ile dünyada markalaşmış bir şehirdir. O yüzden fıstık ağaçları, Gaziantep ve Gaziantepliler için çok önemlidir. Aynı şekilde bizlerin gösterdiği bu hassasiyeti Üniversite Yönetimi’nin de göstermesini beklerdik. Çocukları Hastanesi elzem bir konudur ve yapılması şarttır. Ama üniversite içerisinde fıstık ağaçlarını kesmeden yapabilecek alan mevcutken fıstık ağaçlarını kesip de yapmak kamu vicdanını yaralamıştır. O yüzden başka alanlar dururken, fıstık ağaçlarının kesilmesini tasvip etmiyoruz. Bundan sonra da üniversite içerisindeki yeşil ve ormanlık alanlara rektör beyin sahip çıkmasını bekliyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Üniversitelerbilim yuvası
Üniversitelerin bilim yuvası olduğu vurgusu yapan Çeliktürk, üniversitedeki hocalarınöğrencilerine doğa, çevre ve şehir sevgisi kavramını öğretmesi gerektiğini söyledi. “Eğer böyle bir kurumda gelip asırlık fıstık ağaçlarını kesip bir yer yaparsa o zaman bu yakışmaz. O zaman biz de bu konuda gereken tepkimizi koyarız. Ama yapacak alan yoktur, başka alanda yoksa oturulup konuşulur” ifadesini kullandı.
Bina yapmakla üniversite
daha iyi hale gelmez
Hastanenin fıstık ağaçlarının olduğu alana yapılmasına anlam veremediğini belirten İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk, konuşmasına şöyle devam etti: “Üniversite Yönetimi’nin bu konuda bir açıklaması vardır. Ama alan olmuştur. Bundan sonra kesilecek ağaçların yerine farklı ağaçların dikilmesi gerekiyor. Onun dışında üniversite içerisindeki yeşil alanlara rektör beyin bu saatten sonra hassasiyetle sahiplenmesini bekliyoruz. Üniversite plansız, programsız ve bilinçsiz bir şekilde büyürse kalitesi de o derece düşer. O yüzden çok büyük üniversite ve bina yapmak üniversiteyi kaliteli hale getirmez. O yüzden bina yapmakla üniversite daha iyi hale gelmez.”
Depremin saati ve
yeri belli değil
Son zamanlarda meydana gelen deprem konusuna da değinmeyi ihmal etmeyen Çeliktürk, depremin saatinin ve yerinin belli olmadığını açıkladı. Depremin bir doğa olayı olduğunu ve hayat devam ettikçe var olacağını vurgulayan Çeliktürk, “Doğa olaylarının afete dönüşmemesi için gerekli önlemleri almamız gerekiyor. Mesela İstanbul’da büyük bir yağmur felaketi meydana geldi. Aslında bu sıradan bir doğa olayıdır. Ama binalar yaparaktan, yolları asfaltlayıp, toprak alanlarını azaltaraktan doğa olayını afete dönüştürmüş oluyoruz. O yüzden yeşil alanları koruyalım derken, bu tür doğa olaylarının olabileceğini düşünüp her yerin betonlaşmasını önlememiz gerekiyor. Eğer İstanbul’da binalar bu kadar sık yapılmasaydı, rant uğruna yeşil alanlar AVM’lere dönüşmeseydi, bu yağmur felaketi olmazdı. Deprem de aynı şekilde. Bir doğa olayıdır, bilim ve mühendislik hesabına göre yapılan binalar düzgün yapıldığı, kaçak yapılar olmadığı sürece depremden korkmamıza hiç gerek yoktur” diye açıklamada bulundu.
Gaziantep’te de her
an depremin olabilir
Gaziantep’te de her an depremin olabileceğini bunun olasılığının olmadığını kaydeden Çeliktürk, “Bir an önce Gaziantep’teki binaların yapı stokunu çıkarmamız gerekiyor.1999 öncesindeki binalar eski deprem şartnamesine göre yapıldığı için şimdiki hesaplamalara göre depremdeki değerleri kurtarmıyor. Böyle kaç bina olduğunu bilmemiz ve sağlıklı kentsel dönüşüm yapmamız gerekiyor. Yeşil ve insanlara nefes alma alanları bırakaraktan yeni bir planlama yapmamız lazım. Buna ne kadar erken başlarsak depreme karşı o derece önlem almış oluruz” şeklinde konuştu.
Gaziantep üçüncü derece
deprem bölgesindedir
“Gaziantep il sınırları içerisinde birden dörde kadar deprem bölgemiz var” diyen Çeliktürk, “Mesela Oğuzeli dördüncü derece deprem bölgesi iken Sakçagözü de birinci derece deprem bölgesine girer. O yüzden Gaziantep üçüncü derece deprem bölgesindedir. Hesaplamalarımızı buna göre yapıyoruz, ama yeni bir deprem şartname yazılıyor. Hocalarımız bu konu üzerinde titizlikle çalışıyoruz ve biz de bu konuda arkadaşlarımıza seminer düzenleyeceğiz” ifadelerine yer verdi. Hüseyin Karataş
Yeşil ve ormanlık alanlara rektör
beyin sahip çıkmasını bekliyoruz
Çocuk Hastanesi’nin nereye yapılacağının üniversitenin inisiyatifinde olduğunu belirten Çeliktürk, “Tabi şu anda yapılacak olan yer fıstık ağaçlarının olduğu bir yer. Ağaçların olduğu yer dedelerimizin ve atalarımızın diktiği yerdir. Gaziantep, fıstığı ile öne çıkmış, fıstık üretimi ile dünyada markalaşmış bir şehirdir. O yüzden fıstık ağaçları, Gaziantep ve Gaziantepliler için çok önemlidir. Aynı şekilde bizlerin gösterdiği bu hassasiyeti Üniversite Yönetimi’nin de göstermesini beklerdik. Çocukları Hastanesi elzem bir konudur ve yapılması şarttır. Ama üniversite içerisinde fıstık ağaçlarını kesmeden yapabilecek alan mevcutken fıstık ağaçlarını kesip de yapmak kamu vicdanını yaralamıştır. O yüzden başka alanlar dururken, fıstık ağaçlarının kesilmesini tasvip etmiyoruz. Bundan sonra da üniversite içerisindeki yeşil ve ormanlık alanlara rektör beyin sahip çıkmasını bekliyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Üniversitelerbilim yuvası
Üniversitelerin bilim yuvası olduğu vurgusu yapan Çeliktürk, üniversitedeki hocalarınöğrencilerine doğa, çevre ve şehir sevgisi kavramını öğretmesi gerektiğini söyledi. “Eğer böyle bir kurumda gelip asırlık fıstık ağaçlarını kesip bir yer yaparsa o zaman bu yakışmaz. O zaman biz de bu konuda gereken tepkimizi koyarız. Ama yapacak alan yoktur, başka alanda yoksa oturulup konuşulur” ifadesini kullandı.
Bina yapmakla üniversite
daha iyi hale gelmez
Hastanenin fıstık ağaçlarının olduğu alana yapılmasına anlam veremediğini belirten İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk, konuşmasına şöyle devam etti: “Üniversite Yönetimi’nin bu konuda bir açıklaması vardır. Ama alan olmuştur. Bundan sonra kesilecek ağaçların yerine farklı ağaçların dikilmesi gerekiyor. Onun dışında üniversite içerisindeki yeşil alanlara rektör beyin bu saatten sonra hassasiyetle sahiplenmesini bekliyoruz. Üniversite plansız, programsız ve bilinçsiz bir şekilde büyürse kalitesi de o derece düşer. O yüzden çok büyük üniversite ve bina yapmak üniversiteyi kaliteli hale getirmez. O yüzden bina yapmakla üniversite daha iyi hale gelmez.”
Depremin saati ve
yeri belli değil
Son zamanlarda meydana gelen deprem konusuna da değinmeyi ihmal etmeyen Çeliktürk, depremin saatinin ve yerinin belli olmadığını açıkladı. Depremin bir doğa olayı olduğunu ve hayat devam ettikçe var olacağını vurgulayan Çeliktürk, “Doğa olaylarının afete dönüşmemesi için gerekli önlemleri almamız gerekiyor. Mesela İstanbul’da büyük bir yağmur felaketi meydana geldi. Aslında bu sıradan bir doğa olayıdır. Ama binalar yaparaktan, yolları asfaltlayıp, toprak alanlarını azaltaraktan doğa olayını afete dönüştürmüş oluyoruz. O yüzden yeşil alanları koruyalım derken, bu tür doğa olaylarının olabileceğini düşünüp her yerin betonlaşmasını önlememiz gerekiyor. Eğer İstanbul’da binalar bu kadar sık yapılmasaydı, rant uğruna yeşil alanlar AVM’lere dönüşmeseydi, bu yağmur felaketi olmazdı. Deprem de aynı şekilde. Bir doğa olayıdır, bilim ve mühendislik hesabına göre yapılan binalar düzgün yapıldığı, kaçak yapılar olmadığı sürece depremden korkmamıza hiç gerek yoktur” diye açıklamada bulundu.
Gaziantep’te de her
an depremin olabilir
Gaziantep’te de her an depremin olabileceğini bunun olasılığının olmadığını kaydeden Çeliktürk, “Bir an önce Gaziantep’teki binaların yapı stokunu çıkarmamız gerekiyor.1999 öncesindeki binalar eski deprem şartnamesine göre yapıldığı için şimdiki hesaplamalara göre depremdeki değerleri kurtarmıyor. Böyle kaç bina olduğunu bilmemiz ve sağlıklı kentsel dönüşüm yapmamız gerekiyor. Yeşil ve insanlara nefes alma alanları bırakaraktan yeni bir planlama yapmamız lazım. Buna ne kadar erken başlarsak depreme karşı o derece önlem almış oluruz” şeklinde konuştu.
Gaziantep üçüncü derece
deprem bölgesindedir
“Gaziantep il sınırları içerisinde birden dörde kadar deprem bölgemiz var” diyen Çeliktürk, “Mesela Oğuzeli dördüncü derece deprem bölgesi iken Sakçagözü de birinci derece deprem bölgesine girer. O yüzden Gaziantep üçüncü derece deprem bölgesindedir. Hesaplamalarımızı buna göre yapıyoruz, ama yeni bir deprem şartname yazılıyor. Hocalarımız bu konu üzerinde titizlikle çalışıyoruz ve biz de bu konuda arkadaşlarımıza seminer düzenleyeceğiz” ifadelerine yer verdi. Hüseyin Karataş