Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin yeni bir istiklal mücadelesi içinde olduğunu belirterek, "Kaybedersek 100 yıl önce başarılamayan Sevr tezgahı önümüze getirilecek" dedi. Gaziantep ile Ortaköy saldırısı arasında bir fark olmadığınısöyleyen Erdoğan, "Buradaki amacın Ortaköy’deki ölenlerin hakkını korumak, onların yasını tutmak değil, olaya atfedilen değerler üzerinden bir çatlak oluşturup toplumu kutuplaştırmak olduğu açıktır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde 33’üncüsü düzenlenen ve 2017 yılının ilk Muhtarlar Buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşananlar karşısında öfkeli ve yaralı olduklarının altını çizdi. Erdoğan "Bu saldırıların asıl amacı bizi bir birimize düşürmektir. Toplumumuz içinde var olan fay hatlarını derinleştirme, kırma amacını güdenler her yöntemi kullanmaktan çekinmiyor, bu oyuna gelmeyeceğiz. Gerekirse ‘kan kusup kızılcık şerbeti içtik’ deme pahasına dik duracağız, soğukkanlılığımızı muhafaza edeceğiz" dedi.
"Türkiye’de kimsenin hayat biçimi
sistematik bir tehdit altında değildir"
Gaziantep ile Ortaköy saldırısı arasında bir fark olmadığının altını çizen Erdoğan "Ortaköy ile ilgili bu kadar feveran edenler, yazanlar, söylemde bulunanlar acaba Gaziantep’teki 56 kişi ile ilgili ne yazdılar, ne söylediler? O da büyük bir vahşet, büyük bir katliam değil miydi, orada niye sustunuz? Gaziantep’teki olay da, Ortaköy’deki, Beşiktaş’taki, Kayseri’deki olay da bizim canımızı yakar. Biz sorumluluğumuzun dört dörtlük farkındayız. Bunların hepsi de terör eylemidir. Gaziantep saldırısına gösterilmeyen bu türden tepkiler ve yapılmayan değerlendirmeler Ortaköy saldırısına yapılınca oraya soru işaretini koymamız gerekiyor. Bunu yaşam biçimlerine kaydırmanın hiçbir anlamı yok, bunlar tamamıyla ülkemizdeki siyasi iradeyi bir kenara ötelemek, ülkemizi bölme operasyonundan başka bir şey değildir, zihin karıştırmadan başka bir şey değildir. Saldırgan o gece orada değil de ertesi gün mesela bir pazar yerinde aynı eylemi yapsa, yine benzer tavırlar sergilenecek miydi acaba? Buradaki amacın Ortaköy’deki ölenlerin hakkını korumak, onların yasını tutmak değil, olaya atfedilen değerler üzerinden bir çatlak oluşturup toplumu kutuplaştırmak olduğu açıktır. Bu gerçeği görmek için aynı çevrelerin her iki olayla ifadelerini yan yana koyup bakmak kafidir. En iğrenç istismar Ortaköy saldırısında olduğu gibi ölü bedenler üzerinden yapılmaya çalışılan istismardır. Türkiye’de kimsenin hayat biçimi sistematik bir tehdit altında değildir. Buna asla fırsat vermeyiz. Buna 14 yıllık iktidarımızda fırsat vermedik. Aksini iddia eden varsa somut örnekleri ile bunu ortaya koymak mecburiyetindedir. Ben daha yakın zamanda, 6-8 Ekim olayları sırasında sadece sakalından, kıyafetinden dolayı sokaklarda dövülen, hatta hayatını kaybeden insanlara dair örnekler verebilirim. Yine hala kıyafetleri yüzünden aşağılanmaya maruz kalmış kızlarımıza, kadınlarımıza dair örnekler verebilirim. Hayat tarzı hassasiyeti ile hareket edenlerin bu yöndeki iddiaları medyada günlerce işleniyor. Olay gerçekse faili kısa sürede tespit edilip, en ağır şekilde cezalandırılıyor. Bize göre de böyle olmalıdır. 79 milyon vatandaşımızın tamamının Cumhurbaşkanı olarak herkesin hakkını, özgürlük alanını korumak benim görevimdir" ifadelerini kullandı.İHA
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde 33’üncüsü düzenlenen ve 2017 yılının ilk Muhtarlar Buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşananlar karşısında öfkeli ve yaralı olduklarının altını çizdi. Erdoğan "Bu saldırıların asıl amacı bizi bir birimize düşürmektir. Toplumumuz içinde var olan fay hatlarını derinleştirme, kırma amacını güdenler her yöntemi kullanmaktan çekinmiyor, bu oyuna gelmeyeceğiz. Gerekirse ‘kan kusup kızılcık şerbeti içtik’ deme pahasına dik duracağız, soğukkanlılığımızı muhafaza edeceğiz" dedi.
"Türkiye’de kimsenin hayat biçimi
sistematik bir tehdit altında değildir"
Gaziantep ile Ortaköy saldırısı arasında bir fark olmadığının altını çizen Erdoğan "Ortaköy ile ilgili bu kadar feveran edenler, yazanlar, söylemde bulunanlar acaba Gaziantep’teki 56 kişi ile ilgili ne yazdılar, ne söylediler? O da büyük bir vahşet, büyük bir katliam değil miydi, orada niye sustunuz? Gaziantep’teki olay da, Ortaköy’deki, Beşiktaş’taki, Kayseri’deki olay da bizim canımızı yakar. Biz sorumluluğumuzun dört dörtlük farkındayız. Bunların hepsi de terör eylemidir. Gaziantep saldırısına gösterilmeyen bu türden tepkiler ve yapılmayan değerlendirmeler Ortaköy saldırısına yapılınca oraya soru işaretini koymamız gerekiyor. Bunu yaşam biçimlerine kaydırmanın hiçbir anlamı yok, bunlar tamamıyla ülkemizdeki siyasi iradeyi bir kenara ötelemek, ülkemizi bölme operasyonundan başka bir şey değildir, zihin karıştırmadan başka bir şey değildir. Saldırgan o gece orada değil de ertesi gün mesela bir pazar yerinde aynı eylemi yapsa, yine benzer tavırlar sergilenecek miydi acaba? Buradaki amacın Ortaköy’deki ölenlerin hakkını korumak, onların yasını tutmak değil, olaya atfedilen değerler üzerinden bir çatlak oluşturup toplumu kutuplaştırmak olduğu açıktır. Bu gerçeği görmek için aynı çevrelerin her iki olayla ifadelerini yan yana koyup bakmak kafidir. En iğrenç istismar Ortaköy saldırısında olduğu gibi ölü bedenler üzerinden yapılmaya çalışılan istismardır. Türkiye’de kimsenin hayat biçimi sistematik bir tehdit altında değildir. Buna asla fırsat vermeyiz. Buna 14 yıllık iktidarımızda fırsat vermedik. Aksini iddia eden varsa somut örnekleri ile bunu ortaya koymak mecburiyetindedir. Ben daha yakın zamanda, 6-8 Ekim olayları sırasında sadece sakalından, kıyafetinden dolayı sokaklarda dövülen, hatta hayatını kaybeden insanlara dair örnekler verebilirim. Yine hala kıyafetleri yüzünden aşağılanmaya maruz kalmış kızlarımıza, kadınlarımıza dair örnekler verebilirim. Hayat tarzı hassasiyeti ile hareket edenlerin bu yöndeki iddiaları medyada günlerce işleniyor. Olay gerçekse faili kısa sürede tespit edilip, en ağır şekilde cezalandırılıyor. Bize göre de böyle olmalıdır. 79 milyon vatandaşımızın tamamının Cumhurbaşkanı olarak herkesin hakkını, özgürlük alanını korumak benim görevimdir" ifadelerini kullandı.İHA