ANASAYFA arrow right Güncel

Gaziantep, uyuşturucudan ölümde 4. sırada yer alıyor

Gaziantep, uyuşturucudan ölümde 4. sırada yer alıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 01.12
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 01.12
Genç nüfusta madde kullanım yaygınlığına yönelik olarak, Türkiye'de 2003 yılında 6 ilde uygulanan Alkol ve Uyuşturucu Kullanımına Yönelik Avrupa Okul Anketi Projesi (ESPAD) sonuçlarına göre yaşam boyu en az bir kez esrar kullanımı yüzde 4 olarak hesaplandı

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan 'Türkiye Uyuşturucu Raporu 2011'de 2010 yılında Türkiye genelinde toplam 81 bin 960 uyuşturucu olayı meydana geldiğine dikkat çekildi. Rapora göre madde bağımlığından 144 kişinin hayatını kaybettiği, en fazla ölüm olayının meydana geldiği ilk beş ilin sırasıyla İstanbul (57), Antalya (15), Adana (14), Gaziantep (9) ve Ankara (4) olarak tespit edildiği ifade edilerek, "Eroin kaynaklı ölümler sıklıkla ülke içindeki kaçakçılık rotaları üzerinde bulunan şehirlerde görülmektedir” denildi.


2006 yılından bu yana apor hzırlanıyor
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren, Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin (EMCDDA) Türkiye Ulusal Temas Noktası olan Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) koordinesinde yetki sorumluluğu olan çok sayıda kuruluştan temin edilen verilerle 2006 yılından bu yana her yıl "Türkiye Uyuşturucu Raporu" hazırlanıyor.

13 ilde 22 tedavi merkezi var
Madde bağımlılığı tedavisinin Sağlık Bakanlığı, üniversiteler ve özel sektöre bağlı 13 ilde bulunan 22 tedavi merkezinde toplam 525 yatak kapasitesi ile yürütüldüğüne dikkat çekilen raporda, 2009 yılında 2 bin 594 olan yatarak tedavi gören hasta sayısının yüzde 11,79'luk artışla 2010 yılında 2 bin 900'e yükseldiği açıklandı. 2009 yılında 106 bin 93 olan ayaktan tedavi başvuru sayısının yüzde 26,57'lik artışla 134 bin 287'ye ulaştığı, ayaktan tedavi verileri alkol tedavi verilerini de içerdiği için mükerrer verilerin tespit edilemediği ifade edildi.

2010 yılında yatarak tedavi gören
her üç hastadan ikisi eroin bağımlısı
2010 yılında tedavi görenlerin yüzde 57,14'ü daha önce tedavi görürken, yüzde 41,38'inin ilk kez tedavi gördüğüne dikkat çekilen raporda, şu bilgilere yer verildi: "Tedavi gören kişilerin yüzde 66,45 oranında ilk ve ortaokul mezunu oldukları görülmektedir. 2009 yılında yatarak tedavi görenlerin yüzde 56,67'si eroinden tedavi görürken, bu oran 2010 yılında yüzde 68,07'ye çıkmıştır. 2010 yılında yatarak tedavi gören her üç hastadan ikisi eroin bağımlısıdır. 2010 yılında yatarak tedavi gören hastaların yaş ortalaması 28,34'tür. En küçük kişinin yaşı 12, en büyük kişinin yaşı 66'dır. İlk kullanım yaşı ortalaması 21,5'tir. Tedavi gören hastalar, tedavi gördükleri
maddeyi ilk kullanım yaşları bakımından incelendiğinde; yüzde10,72'sinin 15 yaşından küçük, yüzde 31,59'unun 15-19, yüzde 28,55'inin 20-24, yüzde 14,17'sinin 25-29, yüzde 6,97'sinin 30-34 ve yüzde 4,83'ünün ise 35-59 yaşları arasında olduğu görülmüştür."

HIV/AIDS vakaları 10 yılda 4 misli arttı

Türkiye'deki HIV/AIDS vaka sayısının son 10 yılda yaklaşık 4 misli artış göstererek, 2010 yılında 4 bin 525'e ulaştığı bildirilen raporda, bunun yüzde 3,25'inin, yani 147 vakanın bulaşma yolunun damar içi madde kullanımı olduğu belirtildi. Raporda şöyle denildi: "2010 yılında Türkiye'de 3 bin 99 Hepatit B ve 604 Hepatit C vakasına rastlanmıştır. Ancak bu vakalardan kaçının damar içi madde kullanıcısı olduğu bilinmemektedir. 2010 yılında yatarak tedavi gören damar içi madde kullanıcılarından HIV testi uygulanan 644 hastadan 0,47'sinin (3), HBV testi uygulanan 618 hastadan yüzde 3,56'sının (22) ve HCV testi uygulanan 666 hastadan yüzde 32,88'sinin (219) sonucu pozitif tespit edilmiştir. 2009 yılında 153 olan doğrudan madde bağlantılı ölüm (MBÖ) sayısı 2010 yılında yüzde 17,6'lık bir düşüşle 126 olarak gerçekleşmiştir. Ölümlerin yüzde 24,6'sı (31) yabancı uyrukludur. Olguların yaş ortalamasının 34,2 (min:16-max:65), en sık oranın ise 25-29 yaş grubunda olduğu 18 anlaşılmıştır."
Son yıllarda büyük şehirlerde sanayinin hızla büyümesinin getirdiği göç ve nüfus artışının madde kullanım sorunu da dahil olmak üzere pek çok ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirdiği vurgulanan raporda, "Türkiye'de sosyal hizmet ve yardımlara olan ihtiyaç; göç, kentleşme, aile
yapısında meydana gelen değişim, nüfus artışı ve işsizlik gibi nedenlerle artarak devam etmektedir. Türkiye'de, bağımlı bireylerin topluma yeniden uyum aşamasında karşılaştıkları en önemli sorunlardan barınma, eğitim ve iş ihtiyaçlarının teminine yönelik hizmetler daha çok SHÇEK ve belediyeler tarafından verilmektedir. Hükümlü ve tutuklulara yönelik çalışmalar ise Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu tarafından yürütülmektedir" ifadesi kullanıldı.
2010 yılında Türkiye genelinde toplam 81 bin 960 uyuşturucu olayı meydana geldiği açıklanarak, bu olaylarda 126 bin 99 şüphelinin yakalandığı ifade edilen raporda şunlar denildi:
"Meydana gelen 81bin 960 uyuşturucu olayının yüzde 89'u (72bin 826) uyuşturucu madde kullanma/bulundurma, yüzde 11'i (9bin 134) ise satma/kaçakçılık/imal suçlarından oluşmuştur. 2010 yılında Türkiye'de 4 bin 155 eroin, 74 bin 168 esrar, bin 249 kokain, bin 371 ecstasy ve 154 captagon olayı meydana gelmiştir."

En fazla esrar kullanılıyor
Madde kullanımı evlilere oranla bekarlar arasında daha yaygın olduğu vurgulanırken, “Türkiye'de en fazla kullanılan madde esrardır. Kullanım sırasına göre ilk sırada sigara ve ikinci sırada alkol gibi legal maddeler gelirken, illegal maddeler arasında ilk sırada esrar gelmektedir. Buna göre sigara ve alkol kullanımının, illegal madde kullanımına geçişte ilk adım olduğu değerlendirilmektedir" ifadesi kullanıldı.



Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *