Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği tüm dünyanın sorunu
KAMER Vakfı 1997 yılında Diyarbakır’da kurulmuş. Daha sonraki yıllarda çevre illerden gelen talepler doğrultusunda şube ve temsilciliklerin açılması ile bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 23 ilinde Kadının İnsan Hakları alanında çeşitli çalışmalar yapan bağımsız bir kadın kurumu olarak örgütlenmesini sürdürüyor.
KAMER Vakfı Gaziantep Şube Temsilcisi Aynur Yıldıran, kuruluş amacının cinsiyetçi sistemin kadın ve çocuklara zarar veren yerel uygulamalarını tespit etmek, alternatiflerini geliştirip uygulanabilir olmalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Sabah’ın sorularını yanıtlayan Aynur Yıldıran kadınlara yönelik faaliyetleri şu şekilde sıralıyor. KAMER Vakfı çalışmalarını alanda tespit ettiği sorunları kadınların ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirerek 4 ana başlıkta tanımlamak mümkündür.
1-Acil destek Hattı: Şiddete maruz kalan kadınların telefon ile ya da yüz yüze görüşerek yasal hakları konusunda bilgilenip, destek alabildikleri program,
2- Farkındalık çalışmaları: Kadının insan hakları konusunda yapılan çalışmalardır. Hane ziyaretleri, mahalle, salon ve ev toplantıları, grup çalışmaları gibi yöntemlerle gerçekleşir.
3- Erken Çocukluk Eğitimi: Toplumsal cinsiyet rollerinin okul öncesi dönemde şekillendiğinden hareketle 3-6 yaş arasındaki çocuklar ve ebeveynleri ile birlikte yapılan grup çalışmaları, çocuk şenlikleri gibi faaliyetlerdir.
4- Üretim faaliyetleri: Hem kendi sürdürülebilirliğimizi sağlamak, hem de kadınların para kazanmasını sağlamak amacı ile yürütülen çalışmalardır. Bu anlamda; Diyarbakır Hasan Paşa Hanında Cafe, Tunceli’de pansiyon, Antep’te kutnu dokuma atölyesi, Hakkâri’de Seramik atölyesi, Adıyaman’da el işi atölyesi gibi üretim faaliyetleri gerçekleştirilip Diyarbakır’da olan Mor Çarşı ve internet üzerinden satışları sağlanmaktadır.
Sabah-Projeleriniz nelerdir?
-Projeler üretilirken kadınların ihtiyaçları, sorunları tespit edilir, o soruna yönelik, hak temelli ve tüm tarafların katılımının sağlandığı, uygulanabilir çözüm önerileri geliştirilir. Bölgesel olabildiği, o ile özgü projelerde geliştirilebilir. Antep KAMER bugüne kadar “Kadınlarla Buluşuyoruz” , “ Kadınlar Kutnu Dokuyor “ Kadın Hakları İnsan Haklarıdır” “ Sığınmacı Kadınlar ve Kız Çocukları İçin Güvenli Mekanlar “ gibi projeler yürüttü.
Sabah-Maddi kaynakları nelerden sağlıyorsunuz?
Kendi kaynaklarımızı yaratmak en önemli hedeflerimizden biri. Bu amaçla oluşturduğumuz atölyeler, işletmelerden bir miktar gelir sağlıyoruz, daha fazla geliştirmek içinde çaba sarf ediyoruz. Diğer yandan, çeşitli fon kurumlarına ürettiğimiz projeleri uygulayabilmek içinde başvuruda bulunuyoruz. SİDA Vakfı, SODES’ler, MFİB, UNFPA gibi kurumlardan maddi destek aldık.
Sabah- Suriyeli kadınlarla ilgili ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Aslında tüm illerdeki çalışmalarımız; dil, din, ırk ayırt etmeksizin bütün kadınlara açıktır. Suriye’den yoğun göçün yaşandığı Antep, Urfa, Diyarbakır, Mardin gibi illerimizde Türkiyeli kadınlara verdiğimiz hizmetleri Suriyeli kadınları da kapsayacak şekilde genişlettik. Kadınlarla daha iyi iletişim kurabilmek, sorunları anlayabilmek ve destek olabilmek için Türkçe ile birlikte Kürtçe, Arapça dillerinde de hizmet vermeye başladık..
Sabah- Resmi Kurumlar ile birlikte çalışmalar yapıyor musunuz?
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği tüm dünyanın sorunu. Dünya üzerinde kadın-erkek eşitliğini sağlayabilmiş bir ülke yok şu anda. Devletler kadın-erkek eşitliğini toplumsal bir sorun olarak gördükleri müddetçe eşitliğe yaklaşmak mümkün. Dolayısı ile kadın-erkek eşitliği toplumun tüm kesimlerinin farkındalığı, katılımı ve kararlığı ile çözülebilecek bir mesele. Resmi kurumların sorumluluğu çok önemli. Şiddete maruz kalan bir kadının ihtiyacı, hakları doğrultusunda her resmi kurum ile işbirliği geliştirmek, çözüm üretmek üzere çaba harcarız diye konuştu. Adem Kesenek- Çiçek Bayram
KAMER Vakfı 1997 yılında Diyarbakır’da kurulmuş. Daha sonraki yıllarda çevre illerden gelen talepler doğrultusunda şube ve temsilciliklerin açılması ile bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 23 ilinde Kadının İnsan Hakları alanında çeşitli çalışmalar yapan bağımsız bir kadın kurumu olarak örgütlenmesini sürdürüyor.
KAMER Vakfı Gaziantep Şube Temsilcisi Aynur Yıldıran, kuruluş amacının cinsiyetçi sistemin kadın ve çocuklara zarar veren yerel uygulamalarını tespit etmek, alternatiflerini geliştirip uygulanabilir olmalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Sabah’ın sorularını yanıtlayan Aynur Yıldıran kadınlara yönelik faaliyetleri şu şekilde sıralıyor. KAMER Vakfı çalışmalarını alanda tespit ettiği sorunları kadınların ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirerek 4 ana başlıkta tanımlamak mümkündür.
1-Acil destek Hattı: Şiddete maruz kalan kadınların telefon ile ya da yüz yüze görüşerek yasal hakları konusunda bilgilenip, destek alabildikleri program,
2- Farkındalık çalışmaları: Kadının insan hakları konusunda yapılan çalışmalardır. Hane ziyaretleri, mahalle, salon ve ev toplantıları, grup çalışmaları gibi yöntemlerle gerçekleşir.
3- Erken Çocukluk Eğitimi: Toplumsal cinsiyet rollerinin okul öncesi dönemde şekillendiğinden hareketle 3-6 yaş arasındaki çocuklar ve ebeveynleri ile birlikte yapılan grup çalışmaları, çocuk şenlikleri gibi faaliyetlerdir.
4- Üretim faaliyetleri: Hem kendi sürdürülebilirliğimizi sağlamak, hem de kadınların para kazanmasını sağlamak amacı ile yürütülen çalışmalardır. Bu anlamda; Diyarbakır Hasan Paşa Hanında Cafe, Tunceli’de pansiyon, Antep’te kutnu dokuma atölyesi, Hakkâri’de Seramik atölyesi, Adıyaman’da el işi atölyesi gibi üretim faaliyetleri gerçekleştirilip Diyarbakır’da olan Mor Çarşı ve internet üzerinden satışları sağlanmaktadır.
Sabah-Projeleriniz nelerdir?
-Projeler üretilirken kadınların ihtiyaçları, sorunları tespit edilir, o soruna yönelik, hak temelli ve tüm tarafların katılımının sağlandığı, uygulanabilir çözüm önerileri geliştirilir. Bölgesel olabildiği, o ile özgü projelerde geliştirilebilir. Antep KAMER bugüne kadar “Kadınlarla Buluşuyoruz” , “ Kadınlar Kutnu Dokuyor “ Kadın Hakları İnsan Haklarıdır” “ Sığınmacı Kadınlar ve Kız Çocukları İçin Güvenli Mekanlar “ gibi projeler yürüttü.
Sabah-Maddi kaynakları nelerden sağlıyorsunuz?
Kendi kaynaklarımızı yaratmak en önemli hedeflerimizden biri. Bu amaçla oluşturduğumuz atölyeler, işletmelerden bir miktar gelir sağlıyoruz, daha fazla geliştirmek içinde çaba sarf ediyoruz. Diğer yandan, çeşitli fon kurumlarına ürettiğimiz projeleri uygulayabilmek içinde başvuruda bulunuyoruz. SİDA Vakfı, SODES’ler, MFİB, UNFPA gibi kurumlardan maddi destek aldık.
Sabah- Suriyeli kadınlarla ilgili ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Aslında tüm illerdeki çalışmalarımız; dil, din, ırk ayırt etmeksizin bütün kadınlara açıktır. Suriye’den yoğun göçün yaşandığı Antep, Urfa, Diyarbakır, Mardin gibi illerimizde Türkiyeli kadınlara verdiğimiz hizmetleri Suriyeli kadınları da kapsayacak şekilde genişlettik. Kadınlarla daha iyi iletişim kurabilmek, sorunları anlayabilmek ve destek olabilmek için Türkçe ile birlikte Kürtçe, Arapça dillerinde de hizmet vermeye başladık..
Sabah- Resmi Kurumlar ile birlikte çalışmalar yapıyor musunuz?
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği tüm dünyanın sorunu. Dünya üzerinde kadın-erkek eşitliğini sağlayabilmiş bir ülke yok şu anda. Devletler kadın-erkek eşitliğini toplumsal bir sorun olarak gördükleri müddetçe eşitliğe yaklaşmak mümkün. Dolayısı ile kadın-erkek eşitliği toplumun tüm kesimlerinin farkındalığı, katılımı ve kararlığı ile çözülebilecek bir mesele. Resmi kurumların sorumluluğu çok önemli. Şiddete maruz kalan bir kadının ihtiyacı, hakları doğrultusunda her resmi kurum ile işbirliği geliştirmek, çözüm üretmek üzere çaba harcarız diye konuştu. Adem Kesenek- Çiçek Bayram
RSS