Avrupa Birliği İnsan Hakları Özel Temsilcisi Stavros Lambrinidis, Türkiye ile AB arasında mülteci anlaşmasının imzalanmış olmasının, Türkiye’de insan haklarının durumuna verdikleri dikkati azaltmayacağını ve kaygılarını dile getirmeyi engellemeyeceğini söyledi. Lambrinidis, ifade özgürlüğünün “müzakere edilemez” bir hak olduğunun altını çizdi.
Stavros Lambrinidis, Washington’daki düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen panelde bir soruyu yanıtlarken, “AB ve Türkiye’nin mülteciler konusunda anlaşmaya varması Türkiye’de insan haklarının durumuna dair dikkatimizi ve kaygımızı azaltmayacaktır” dedi.
Amerika’nın Sesi’nin (VOA) yansıttığı panelde “en fazla sayıda gazetecinin hapiste olduğu ülkenin Türkiye olduğunu” savunan Lambrinidis ifade özgürlüğünü “müzakere edilemez” bir hak olarak niteledi.
Lambrinidis, AB olarak meşru uluslararası hukuki araçlara dayanmayan ve siyasi güdümlü olan davalara karşı duruşlarını her platformda dile getirdiklerini vurguladı. Lambrinidis, mülteci anlaşması ile ilgili olarak ”Bu anlaşma yüzünden Türkiye ile (insan hakları) konusundaki diyaloğumuzda bir değişiklik olmayacak” dedi.
İnsan haklarına riayetin sadece Türkiye değil tüm aday ülkelerin AB’ye tam üyeliği için gereken şartlardan biri olduğunu kaydeden Lambrinidis, Türkiye’nin üyelik için gereken belirli değişiklikleri hayata geçirmesi halinde AB’ye tam katılımı yolunda gerçek bir perspektife sahip olacağını ve kendilerinin de böyle bir beklenti içinde olduğunu vurgularken şöyle konuştu:
“Ben şahsen AB’nin Türkiye’yi desteklemesinin her zaman fanatik bir savunucusu oldum ama insan haklarını ihlal eden, diğer birçok önemli sorunu bulunan bir Türkiye’nin elbette (üyelik için) yapması gereken çok iş var. Ama bence görmek istediğimiz şey olumlu arzu. Kapıları yüzlerine kapatmayı amaçlamıyoruz. Ben Türkiye’de bu arzunun da olduğunu düşünüyorum”ANKA
Stavros Lambrinidis, Washington’daki düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen panelde bir soruyu yanıtlarken, “AB ve Türkiye’nin mülteciler konusunda anlaşmaya varması Türkiye’de insan haklarının durumuna dair dikkatimizi ve kaygımızı azaltmayacaktır” dedi.
Amerika’nın Sesi’nin (VOA) yansıttığı panelde “en fazla sayıda gazetecinin hapiste olduğu ülkenin Türkiye olduğunu” savunan Lambrinidis ifade özgürlüğünü “müzakere edilemez” bir hak olarak niteledi.
Lambrinidis, AB olarak meşru uluslararası hukuki araçlara dayanmayan ve siyasi güdümlü olan davalara karşı duruşlarını her platformda dile getirdiklerini vurguladı. Lambrinidis, mülteci anlaşması ile ilgili olarak ”Bu anlaşma yüzünden Türkiye ile (insan hakları) konusundaki diyaloğumuzda bir değişiklik olmayacak” dedi.
İnsan haklarına riayetin sadece Türkiye değil tüm aday ülkelerin AB’ye tam üyeliği için gereken şartlardan biri olduğunu kaydeden Lambrinidis, Türkiye’nin üyelik için gereken belirli değişiklikleri hayata geçirmesi halinde AB’ye tam katılımı yolunda gerçek bir perspektife sahip olacağını ve kendilerinin de böyle bir beklenti içinde olduğunu vurgularken şöyle konuştu:
“Ben şahsen AB’nin Türkiye’yi desteklemesinin her zaman fanatik bir savunucusu oldum ama insan haklarını ihlal eden, diğer birçok önemli sorunu bulunan bir Türkiye’nin elbette (üyelik için) yapması gereken çok iş var. Ama bence görmek istediğimiz şey olumlu arzu. Kapıları yüzlerine kapatmayı amaçlamıyoruz. Ben Türkiye’de bu arzunun da olduğunu düşünüyorum”ANKA