İş kazaları sonucunda uluslararası standartta göre her altı saatte bir işçinin hayatını kaybettiğini, her 2.5 saatte de bir işçinin iş göremez hale geldiğini belirten Karatok, “İş kazalarının sebepleri araştırıldığında yüzde 10-20 teknik sebeplerden, yüzde 80-90 da insani sebeplerden kaynaklandığı görülüyor. Ayrıca iş kazalarının yüzde 70’i de 50’den az işçi çalıştıran iş yerlerinde oluyor. Türkiye sadece insani faktörlere eğilse bile iş kazalarında önemli düşüşler yaşanabilecek. Bu konuda sorumluluk, devlete, işverene ve işçiye düşüyor” ifadelerine yer verdi.
Yasa, yamalı bohçaya çevrildi
“6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası mevcut hükümet tarafından çıkarılarak yüzbinlerin sertifika alarak ekmek yediği bir sektör haline geldiği bir gerçek” diyen Karatok, “Yamalı bohçaya çevrilen yasa ve özellikle iş güvenliği uzmanlarının iş kazalarında günah keçisi haline getirilmesi, mevzuatlarda yapılan düzenlemelerde sektörün ilk ve tek temsilcisi olan İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikasının fikrinin alınmaması, iş sağlığı ve güvenliği çalışanlarının özlük hakları İle çalışma şartlarının iyileştirilmemesi iş kazalarını azalmamış aksine her gün 5 kişinin hayatını kaybettiği bir karnemiz oldu. İş sağlığı ve güvenliği alt yapısı eksik olan Türkiye’nin belki de en büyük sektörü haline geldi” tespitini yaptı.
İş sağlığı ve güvenliği çalışanları hak ettiği ücretleri almalı
Karatok, “İSG hizmetlerinin niteliğinin artması uzmanların bir çatı altında örgütlenmesi ve Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerinin (OSGB) kaliteli hizmet vermesi ve bu hizmetin sürekliliği için ise iş sağlığı ve güvenliği çalışanlarının hak ettiği ücretleri alması gerekiyor. Ortak sağlık güvenlik birimlerinin birim fiyat uygulamasına geçmesi elzem oldu. Ortak sağlık güvenlik birimleri ile İş sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası (İSG-SEN) arasında "İş birliği" protokolü yapılarak örgütlü olmanın sonuçlarına ulaşmaya çalışmalıyız” dedi.
İsteğimiz dinlenilmek, ciddiye alınmak ve diyalog yollarının açık tutulması
İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasının buruk içerisinde geçtiğini sözlerine ekleyen İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi İbrahim Karatok, konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: “Bu yıl 4-10 Mayıs tarihleri arasında kutlayacağımız iş sağlığı ve güvenliği haftamız yine buruk geçecek. Bu alanda çalışan uzmanlar yasal mevzuattaki fulü alanlardan dolayı huzursuz ve mutsuz. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine yönelik 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alınmış fakat nedense kamuda çalışanlar kapsam dışı bırakıldı. Gelinen süreçte çirkin ama makyajla güzelleştirdiğimiz iş Sağlığı ve Güvenliği sektörümüzün üzerine yağmur yağmış, makyaj akmış ve tüm çirkinlik gün yüzüne çıktı. İsteğimiz dinlenilmek, ciddiye alınmak ve diyalog yollarının açık tutulması.” Fatma Karabacak