Emekli olduktan sonra karı-koca ve çocukları ile beraber hiç anlamadığı bir işe girdi, iflas etti, ama yılmadan, usanmadan inadına ailece çalıştı ve kazandı.
Emekli hemşire RahileZorbakır, iş hayatına ne zaman ve nasıl atıldığını nasıl iflas ettiğini Sabah’a anlattı..
Zorbakır, “Gaziantep’te hemşirelik yapıyordum, eşim ise kaportacı olarak çalışıyordu. Emekli olduktan sonra eşim ve çocuklarımla beraber bir aile şirketi kurduk. Anlamadığımız bir sektörde iş hayatına atıldık. Kısa bir süre sonra iflas ettik ve daha önce kazandığımız servetimizin hepsini kaybettik” dedi.
“Kendi işçimizin işçisi olduk” diyen Zorbakır, “20 yıldan beri bu işi yapıyoruz. Gaziantep’te bu işi yapan çok firma var. İlk açtığımızda üç firmaydık. Ama şu anda çok firma var bu işi yapan. İflastan sonra bir süre işçilik yaptık. Ama bu işin peşini bırakmadık. İşçimizin yanında işçi olduk o dönemde. Bilmediğin bir işe girdiğin zaman başarılı olamıyorsun. Mücadele ederek tekrar- kendi şirketimizi kurduk. Hem aile olarak çalıştık, biz bu şirkette aile olarak 5 kişi çalışıyoruz. Zorluk çektik, ama başardık. Eskisini yerine koyamadık ama her şeyi düzelttik” dedi.
Burası bir aile şirketi
“Ben, eşim, oğlum, kızım ve torunum olmak üzere 5 kişi çalışıyoruz” diyen Zorbakır, “6 tane işçimiz var. Toplamda 11 kişiyiz. Bizim yaptığımız işler, oluklu mukavva, karton kutu, koli imalatı, ayakkabı kutusu, pizza kutusu gibi kutular yapıyoruz. Burasını bir terzi gibi düşünün. Baskısını yapıyoruz, kesip biçiyoruz ve dikiyoruz. Her tülü kutu yapıyoruz. Kuzey Irak, Bağdat, Suriye ve Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Kutuları sipariş üzerine yapıyoruz. Şehir merkezinde olduğumuz için her kesime hitap ediyoruz” diye konuştu. Adem Kesenek
Emekli hemşire RahileZorbakır, iş hayatına ne zaman ve nasıl atıldığını nasıl iflas ettiğini Sabah’a anlattı..
Zorbakır, “Gaziantep’te hemşirelik yapıyordum, eşim ise kaportacı olarak çalışıyordu. Emekli olduktan sonra eşim ve çocuklarımla beraber bir aile şirketi kurduk. Anlamadığımız bir sektörde iş hayatına atıldık. Kısa bir süre sonra iflas ettik ve daha önce kazandığımız servetimizin hepsini kaybettik” dedi.
“Kendi işçimizin işçisi olduk” diyen Zorbakır, “20 yıldan beri bu işi yapıyoruz. Gaziantep’te bu işi yapan çok firma var. İlk açtığımızda üç firmaydık. Ama şu anda çok firma var bu işi yapan. İflastan sonra bir süre işçilik yaptık. Ama bu işin peşini bırakmadık. İşçimizin yanında işçi olduk o dönemde. Bilmediğin bir işe girdiğin zaman başarılı olamıyorsun. Mücadele ederek tekrar- kendi şirketimizi kurduk. Hem aile olarak çalıştık, biz bu şirkette aile olarak 5 kişi çalışıyoruz. Zorluk çektik, ama başardık. Eskisini yerine koyamadık ama her şeyi düzelttik” dedi.
Burası bir aile şirketi
“Ben, eşim, oğlum, kızım ve torunum olmak üzere 5 kişi çalışıyoruz” diyen Zorbakır, “6 tane işçimiz var. Toplamda 11 kişiyiz. Bizim yaptığımız işler, oluklu mukavva, karton kutu, koli imalatı, ayakkabı kutusu, pizza kutusu gibi kutular yapıyoruz. Burasını bir terzi gibi düşünün. Baskısını yapıyoruz, kesip biçiyoruz ve dikiyoruz. Her tülü kutu yapıyoruz. Kuzey Irak, Bağdat, Suriye ve Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Kutuları sipariş üzerine yapıyoruz. Şehir merkezinde olduğumuz için her kesime hitap ediyoruz” diye konuştu. Adem Kesenek