Şehrimizde ciddi bir barınma sorunu yaşandığına dikkat çeken Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi eski Başkanı H. Özgür Girişken, “Restoranların pahalılığından bahsediyoruz ama gıda, meyve ve sebze gibi temel gıda maddelerine erişim de birçok kente göre daha pahalı. Mevcut şartlarda, 33. değil, çok daha gerilerde olduğunu düşünüyorum. Kentin sahip olduğu potansiyelle daha iyisini hak ettiğine inanıyorum, lakin gerçekten hiç iyi durumda değil” tespitini yaptı.
Pahalılık nedeniyle memur gelmek istemiyor
Girişken, “Gaziantep’in yaşam kalitesini artırmak için öncelikle sanayi büyümesini durdurulması ve göç çeken bir şehir olmaktan çıkarılması gerekiyor. Bu yapılırken de gelir dağılımın daha adaletli dağılımı, insanların daha adil koşullarda çalışması ve daha iyi gelirlere kavuşmasına çok ihtiyacımız var. Kentleşme çalışmalarıyla gece kondu oranının düşürülmesi gerekiyor ve eğitim ve sağlık gibi çok geride olduğu alanlarda devlet desteğine ihtiyaç var. Pahalılık nedeniyle memur ve polisler gelmekten çekiniyorlar. Tüm bu yaşanılan karşısında 33. sırada olduğuna inanmıyorum ve çok daha aşağılarda olduğunu tahmin ediyorum. Bu kent çok daha iyi politikalarla Türkiye’nin ilk 10 şehir arasında yer almayı hak ediyor” diye belirtti.
Gaziantep, marka söylemlerine rağmen yaşanılmaz bir hale geliyor
Girişken, “Çoğunlukla masa başında ve öznel değerlendirmelere göre yapılan çıkarımlar ama Gaziantep’in Türkiye’nin 81 ili arasında 33. yaşanılabilir şehir olarak gösterilmesini yadırgadım ve gerçekçi bulmadım. Çünkü kentimiz, Türkiye’nin en pahalı şehirlerinden birisi, vatandaşlar en temel ürünlere dahi erişimde zorluk çekiyorlar. Örneğin Gaziantep en pahalı konut kirası ve satış fiyatlarının olduğu kentlerden birisi. Dolayısıyla ciddi bir barınma krizi noktasında sorun yaşıyoruz. Ayrıca şu şehir en düşük ev sahipliği oranının en düşük olduğu iller arasında yer alıyor ve tam bir kiracılar şehri. Bunun sonucunda da tüm cilalama çalışmalarına ve marka söylemlerine rağmen yaşanılamaz hala geliyor” ifadelerini kullandı.
Gelir dağılımında adaletsizlik var
‘Gaziantep OSB’nin kurulması ile koca bir şehrin sanayi uğruna kurban edildiği bir tablo ile karşı karşıyayız’ ifadelerini kullanan Girişken, “Kontrolsüz bir şekilde büyüyen, sadece sanayi üretimi değil, arsa spekülatörün de cirit attığı bir mecraya dönüşen OSB’ler yıllar içerisinde Gaziantep’e ciddi bir göç dalgası yarattı. Bu göç dalgası karşısında şehrin alt yapısı hazırlıkları yapılmadı için çok büyük bir gecekondu nüfusu oluştu. Şu an Türkiye’nin en büyük gecekondulaşma oranlarından birisi bu şehirde devam ediyor. Bu hatalardan artık dönmek zorundayız. Kişi başı 7-8 metre yeşil alan düşerken yaklaşık 25 metre OSB alanı düşüyor. Bu şartlar altında sanayinin ürettiği ihracat gelirleri ve diğer unsurlar topluma yansımıyor. Ciddi bir gelir dağılımı adaletsizliği var” açıklamasında bulundu. Özer Karınca