Bayramların vazgeçilmezi olan şeker ve lokum konusunda vatandaşı uyarmayı ihmal etmeyen Şekerciler ve Leblebiciler Odası Başkanı Settar Kıratlı, “Bayram şekeri alırken önce markasına bakılacak ve tüketim süresine dikkat edilecek. Bazı seyyar satıcılar harman şeker satarlar, üzerine kaliteli firmanın ismini yazar ve içine ucuz ve merdiven altı ürün katar. Vatandaşın bunlara dikkat etmesi gerekiyor” dedi.
Cezası caydırıcı olmayan
şeylerin heveslisi çok olur
Şeker üreten firmanın üreteceği şekerin içine koyacağı mamulün ve katkı maddesinin listesini Tarım İl Müdürlüğüne verdiğini kaydeden Kıratlı, sık sık denetim ve kontrollerin yapıldığının altını çizdi. “Eğer firma yanlış yaparsa ceza kesilir. Hakiki bal ve sahte bal satan da var. Firma sahte balın üzerine ismini yazarak üretim yapar mı? Kasap at ve eşek eti satabilir mi? Geçen gün gazetede at eti yakalatanın cezası bir atın değeri kadar olmadığını okudum. Bundan cezaların caydırıcı olmadığı sonucu ortaya çıkıyor. Cezası caydırıcı olmayanların şeylerinde heveslisi çok olur” şeklinde konuştu.
Başbakan’ın dediği gibi zarar
etmeyen tek müessese bankalar
Esnafın durumunun hiç iç açıcı olmadığına dikkat çeken Kıratlı, şöyle konuştu: “Eskisi gibi bayram hevesi kalmadı, insanlar bayrama artık tatil gözüyle bakıyor. İç piyasada para yok, esnaf mallarını vadeli ve çek ile satıyordu. Çekten hapis yatanları da serbest bırakılınca çeke güven kalmadı. Bundan dolayı piyasada nakit sıkıntısı meydana geldi. İmalatçı firmanın birçoğu kendi yağında kavrulmaya çalışıyor. Esnaf, işçisine maaş vermek için fıldır fıldır dönüyor, nerede bu para? Bankalarda ve bankalarda alırken ve verirken hep faiz uyguluyor. Başbakan’ın dediği gibi zarar etmeyen tek müessese bankalar.”
Taksitlerin günü geldiğinde
esnaf nasıl ödeyecek?
“Çoğu esnaf KOSGEB’in verdiği 50 bin TL’lik faizsiz krediden 20 ve 30 bin TL civarında para aldı ve Türkiye genelinde kaç esnaf bu krediden yararlandı?” diye soran Şekerciler ve Leblebiciler Odası Başkanı Settar Kıratlı, “Daha öncede esnafa böyle bir kredi verildi ve 6 bin 321 kişi faydalandı. Daha sonra yetkililer ziyarete geldiler ve bende ayağa kalktım ve 6 bin 321 kişiye verdiklerini söyleyince yanında ki danışmanlarda onay verdi. Sonuç olarak alınan paralar esnafın kredi kartı, esnaf kefalete ve şahsi borcuna verildi. Ama yarın taksitlerin günü geldiğinde esnaf nasıl ödeyecek?” diye konuştu.
Geçmiş geleceğin aynasıdır
Geçmişe bakılarak geleceğin bilineceğinin söyleyen Kıratlı, “Geçmiş de sektörümüz böyle değildi ve bayrama üç ay kala sipariş almaya başlar ve bayram siparişi almazdık. Geçmiş geleceğin aynasıdır ve bu her zaman böyle. Sektörün canlanması için hapisten çıkıp çekini ödemeyenler için çalışma yapılması lazım. Devlet kendi alacağını yapılandır mı, yapılandırmadı mı? Devlet esnafa borcunu şu şekilde ödeyeceksin ve ödemezsen tekrar sil baştan yaparım dedi. Torba yasasına çek mağdurları da konulabilirdi. Bende malı çekten satarken malın faturasını kestim, çünkü resmiyet kazanması için. Devlet kesilen çekten vergisini, KDV’sini aldı ve benim çekimi ödeyemeyeni de serbest bıraktı. O zaman devlet benden kestiği parayı geri versin” şeklinde açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
Cezası caydırıcı olmayan
şeylerin heveslisi çok olur
Şeker üreten firmanın üreteceği şekerin içine koyacağı mamulün ve katkı maddesinin listesini Tarım İl Müdürlüğüne verdiğini kaydeden Kıratlı, sık sık denetim ve kontrollerin yapıldığının altını çizdi. “Eğer firma yanlış yaparsa ceza kesilir. Hakiki bal ve sahte bal satan da var. Firma sahte balın üzerine ismini yazarak üretim yapar mı? Kasap at ve eşek eti satabilir mi? Geçen gün gazetede at eti yakalatanın cezası bir atın değeri kadar olmadığını okudum. Bundan cezaların caydırıcı olmadığı sonucu ortaya çıkıyor. Cezası caydırıcı olmayanların şeylerinde heveslisi çok olur” şeklinde konuştu.
Başbakan’ın dediği gibi zarar
etmeyen tek müessese bankalar
Esnafın durumunun hiç iç açıcı olmadığına dikkat çeken Kıratlı, şöyle konuştu: “Eskisi gibi bayram hevesi kalmadı, insanlar bayrama artık tatil gözüyle bakıyor. İç piyasada para yok, esnaf mallarını vadeli ve çek ile satıyordu. Çekten hapis yatanları da serbest bırakılınca çeke güven kalmadı. Bundan dolayı piyasada nakit sıkıntısı meydana geldi. İmalatçı firmanın birçoğu kendi yağında kavrulmaya çalışıyor. Esnaf, işçisine maaş vermek için fıldır fıldır dönüyor, nerede bu para? Bankalarda ve bankalarda alırken ve verirken hep faiz uyguluyor. Başbakan’ın dediği gibi zarar etmeyen tek müessese bankalar.”
Taksitlerin günü geldiğinde
esnaf nasıl ödeyecek?
“Çoğu esnaf KOSGEB’in verdiği 50 bin TL’lik faizsiz krediden 20 ve 30 bin TL civarında para aldı ve Türkiye genelinde kaç esnaf bu krediden yararlandı?” diye soran Şekerciler ve Leblebiciler Odası Başkanı Settar Kıratlı, “Daha öncede esnafa böyle bir kredi verildi ve 6 bin 321 kişi faydalandı. Daha sonra yetkililer ziyarete geldiler ve bende ayağa kalktım ve 6 bin 321 kişiye verdiklerini söyleyince yanında ki danışmanlarda onay verdi. Sonuç olarak alınan paralar esnafın kredi kartı, esnaf kefalete ve şahsi borcuna verildi. Ama yarın taksitlerin günü geldiğinde esnaf nasıl ödeyecek?” diye konuştu.
Geçmiş geleceğin aynasıdır
Geçmişe bakılarak geleceğin bilineceğinin söyleyen Kıratlı, “Geçmiş de sektörümüz böyle değildi ve bayrama üç ay kala sipariş almaya başlar ve bayram siparişi almazdık. Geçmiş geleceğin aynasıdır ve bu her zaman böyle. Sektörün canlanması için hapisten çıkıp çekini ödemeyenler için çalışma yapılması lazım. Devlet kendi alacağını yapılandır mı, yapılandırmadı mı? Devlet esnafa borcunu şu şekilde ödeyeceksin ve ödemezsen tekrar sil baştan yaparım dedi. Torba yasasına çek mağdurları da konulabilirdi. Bende malı çekten satarken malın faturasını kestim, çünkü resmiyet kazanması için. Devlet kesilen çekten vergisini, KDV’sini aldı ve benim çekimi ödeyemeyeni de serbest bıraktı. O zaman devlet benden kestiği parayı geri versin” şeklinde açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
RSS