ANASAYFA arrow right Güncel

Kırmızı et fiyatlarını 
aracılar yükseltiyor



Kırmızı et fiyatlarını 
aracılar yükseltiyor


YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.50
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.50
Aracılardan dolayı kırmızı et fiyat fiyatlarının yükseldiğini belirten Gaziantep İli Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ömer İrfan Çetiner, devletin bir an önce aracılık konusuna et atıp çözüm getirmesi gerektiğini söyledi
Aracılardan dolayı kırmızı et fiyat fiyatlarının yükseldiğini belirten Gaziantep İli Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ömer İrfan Çetiner, devletin bir an önce aracılık konusuna et atıp çözüm getirmesi gerektiğini söyledi
Besicinin karkas etin kilosunu 26,50 TL’ye sattığını ifade eden Çetiner, “Yaklaşık 50 kuruşu devlete stopaj olarak ödeniyor ve 2 TL’de sakatat değerimiz var. Yani hayvanı canlı götürüyoruz, derisini, kellesini ve ayaklarını kasaba bırakıyoruz. Bundan dolayı karkas etini toptan olarak kasaba 24 TL’ye satıyoruz. Kasapta bunun üzerine vergisinin ve her şeyini koyduktan sonra üreticiye satıyor. Ama et çok sık el değiştirdiğinden fiyatlar artıyor” dedi. 
Devletin koyun üretimine 
ekstra bir koruma getirmesi lazım
Türkiye’de kuzu kesiminin çok olduğuna dikkat çeken Çetiner, “Körpe dediğimiz hayvanların kesimi için talep oluştu. Bu talep de bayram dolayısıyla çok küçükbaş hayvanın kesilmesine neden oldu. Eskiden çok küçük diye kesilmezdi, kuzuyu erken yaşta kestiğiniz zaman et olgunlaştırmadan kesmiş oluyorsunuz ve bu da kuzu et fiyatını tetikledi. Küçükbaş hayvanlarda canlı olarak kilosu 15-16 ve 17 TL’ye kadar yükseldi. Bunu önlemek için devletin küçükbaş kuzu üretimine ekstra bir koruma getirmesi lazım. Bu korumada cezai müeyyideyle olmaz, para cezası ile olur. Kuzuda da teşvik verilmesi durumunda üretim artacak ve kuzu eti fiyatlarının da önüne geçilmiş olacak” şeklinde konuştu.
Halihazırdaki bütün 
üreticiler şu anda tedirgin
Bir kilo karkas eti veya kıymanın üretilmesi için 2,5-3 seneye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çetiner, “Bugün bir tedbir alsak bunun neticesini üç yıl sonra göreceğiz. O zaman ne yapmamız gerekir diye düşünmemiz lazım. Çünkü kırmızı et tüketimimiz sürekli artıyor. Et tüketimimiz 8 kilogramdan 15 kilograma çıktı, ama bunun 30 kilograma çıkması gerektiğini düşünüyorum. Avrupa’da kişi başı 30-35 kilogram et tüketiliyor. Ama bu sayının arttığını düşünürsek bu acı tablo daha da büyüyecek. Siz işletmecisiniz, dışarıdan ithal et alınacağı zaman işletmenizi büyütmeyi veya yeni hayvan almayı düşünür müsünüz? Hala hazırdaki bütün üreticiler şu anda tedirgin. Bizimse halihazırdaki üretim kapasitemizi arttırmamız lazım, ancak fiyatı böyle düşürebiliriz” ifadelerine yer verdi.
Koyun sayısında düşüş olmasının
nedeni meraların azalması
“1992-1997 yıllarında üniversite de öğrenciyken 60 milyon koyun 14 milyonda sığır nüfusumuz vardı” diyen Gaziantep İli Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ömer İrfan Çetiner, konuşmasına şöyle devam etti: “Şu anda 37-38 milyon civarında koyun 14 milyon da sığır var. Türkiye’nin 80 milyon nüfusu var, 10 milyon turist geliyor ve 3 milyonda göçmeniz bulunuyor ve toplamda 100 milyon nüfusumuz var diyebiliriz. Bu kadar nüfusa rağmen hayvan varlığımız düşmüş. Koyun sayısında bir düşüş var, bunun da nedeni artık meraların eskisi gibi olmayışından. Kimse dağda 100-200 hayvanın peşinde hayat geçirmek istemiyor. Onun için Avrupa’daki gibi etçi sığırların yaygınlaştırılması ve gerekli finansmanın oluşturulması gerekiyor.”
Hammadde girdileri yükselişinin
önüne geçmemiz lazım
Taşıma değirmen ile suyun dönmeyeceğini kaydeden Çetiner, şimdiki çözümlerin günü birlik alınmış kısa tedbirler olduğunu sözlerine ekledi.“Ama uzun vade için düşünürseniz sıkıntı. Ham madde girdileri yükselişinin önüne geçmemiz lazım. Geçen sene arpa 750-800 TL’ydi, kışın bin 200’ü gördü. Borsa ve ofisin sene boyunca besiciye sabit fiyat garantisi ile mal vermesini istiyoruz. Fiyatlardaki artışlar üretim maliyetlerimizi etkiliyor. O zaman kimseye neden pahalıya ürettiniz diyemezsiniz” şeklinde açıklamada bulundu.
Türkiye’de yaklaşık 10 
büyük hayvan üreticisi var
Türkiye’de yaklaşık 10 büyük hayvan üreticisi olduğunu ve bu üreticilerin ahırlarının boş olmasını istemediklerini, şu anda Et Balık Kurumu’ndan hayvan alımı ile ilgili talep aldıklarının altını çizen Çetiner,“Et Balık Kurumu Haziran ayına kadar yurt dışından hayvan getirip verecekti, ama yaklaşık 2-2,5 aydan beri geriden gidiyoruz. Yani ihtiyaç duyduğumuz kaparosunu, parasını verdiğimiz halde ham besini getiremediler. O zaman Et Balık Kurumu’nun süreci yanlış yönlendirmesinden dolayı da problemler ortaya çıkıyor” diye açıklamada bulundu.
Devletin aracılık konusuna çok 
ciddi müdahale etmesi gerekiyor
Etin içine ne kadar aracı girerse maliyetin o kadar yükseldiğini açıklayan Çetiner,Türkiye’deki en büyük problemin üretici birliklerinin asli görevlerini yapmaması olduğunu dile getirdi. Birliklerin bu malları satar hale gelmesinin hukuki, kanunu olarak önünü açması gerektiği vurgusu yapan Çetiner, “Türkiye’de Kırmızı Et Birliği ve Kırmızı et Sanayici Birliği var, biz üreticiyiz, onlar pazarlayıcı. Türkiye’de hiçbir zaman etin standardı ile ilgili çalışma yapılmadı. Çok inek kesiliyor, bu kadar et nereye gidiyor, belli değil. Bugüne kadar almış olduğunuz etin üzerinde inek etinden üretilmiştir ibaresini gördünüz mü? Halbuki üzerinde yazması lazım ve bu aynı zamanda kalite standardıdır. Devletin aracılık konusuna çok ciddi müdahale etmesi gerekiyor” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *