ANASAYFA arrow right Güncel

Köy Enstitüleri, köylerin aydınlanmasına öncülük etti

Köy Enstitüleri, köylerin aydınlanmasına öncülük etti
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.03
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.03
Köy Enstitüleri’nin 74. Kuruluş yıldönümü nedeniyle bir panel düzenledi.
Köy Enstitüleri’nin 74. Kuruluş yıldönümü nedeniyle bir panel düzenledi.
Gaziantep Eğitim-Sen Şubesi Köy Enstitüleri’nin 74. Kuruluş yıldönümü nedeniyle ‘Köy Enstitülerinden günümüze Türkiye’de eğitim’ konulu bir panel düzenledi. Bir lisenin konferans salonunda düzenlenen panele Gaziantep Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Ersönmez, Prof. Dr. İbrahim Ortaç, Prof. Dr. Adnan Gümüş ve bir çok Eğitimsen üyeleri katıldı.
Panelde ilk konuşan Ali Ersönmez, “Köy Enstitüleri, kuruluş yasasına göre köy öğretmeni ve köye yarayan çeşitli meslek sahiplerini yetiştirmek amacını taşımaktaydı. Özellikle köy aydınlanması açısından önemli hizmetler vermiş olan bu okullar hem bir dönemin aydın kuşaklarının yetiştirilmesine kapı aralamış hem de öğretmen yetiştirme sistemi açısından bir model olmuştur” dedi.
Çok sınırlı kaynaklarla ve insan gücüyle
teori ile pratiği birleştirmek amaçlandı
Ersönmez, “Cumhuriyet‘in eğitim projesi açısından önem taşıyan Köy Enstitüleri, bir süre sonra köy çocuklarının aydınlanmasından duyulan rahatsızlığın da etkileriyle birleşince kapatılmıştır. Köy Enstitüleri‘nin kurulduğu yıllarda, ülke nüfusunun yüzde 80‘den fazlasının kırda yaşadığı düşünüldüğünde enstitülerin önemi ve kırdaki egemenlerde yarattığı rahatsızlığın boyutları daha iyi anlaşılacaktır. Birinci Dünya Savaşı‘nın yol açtığı yıkımın ardından kurulan bir ülkede, çok sınırlı kaynaklarla ve insan gücüyle, teori ile pratiği birleştirmeyi ve kaynakları en iyi şekilde değerlendirmeyi başaran Köy Enstitüleri, öğretmen yetiştirme açısından özel bir model olmuştur” şeklinde konuştu.
Ersönmez, “Köy Enstitüleri‘nden günümüze bakıldığında, gerek öğretmen yetiştirme gerekse de eğitimin içeriği açısından durumun içler acısı olduğu görülebilmektedir. Öğretmen yetiştirmede tam bir keşmekeş yaşanmaktadır. Önce YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki koordinasyonsuzluk, öğretmen yetiştirme ile ihtiyaçlar arasında dengesizlik yaşanmasına yol açtı. Ardından öğretmen atamalarında tam bir kıyım süreci başladı. Eğitim fakültelerini başarıyla tamamlayarak mezun olmaya hak kazanan öğretmenlerin atamaları yapılmadı, genç öğretmenler KPSS‘ye tabi tutulmaya başladılar. Ardından istihdam politikalarındaki esnekleştirme ve güvencesizleştirme doğrultusunda, kadrolu öğretmen atamaları her geçen gün azaltılarak yerine sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi daha güvencesiz ve esnek statüler oluşturuldu. Bugün gelinen aşamada, okullar öğretmensiz, öğretmenler ise işsiz durumdadır. Dahası, ülkenin Başbakanı, her üniversite mezununun, mezun olduğu alanda iş bulmak gibi bir beklentisinin olmaması gerektiğini, Milli Eğitim Bakanı ise eğitim fakültesi mezunlarının da kendilerine başka işler aramaya başlamalarını dile getirmektedir. Köy Enstitüleri‘nin 74. kuruluş yıldönümünde, eğitim sistemimiz alt üst edilirken, öğretmen yetiştirme konusunda da gelinen nokta budur” diye açıklama yaptı.
İnsanların, doğaya iyi
anlayıp soyut düşünme
yetisi kazanması sağlandı
Ersönmez’den sonra konuşan Prof. Dr. İbrahim Ortaç ise, “Köy Enstitüleri, öğrenme merkezleri oldukları için bilinçlenme ve aydınlanmaya öncülük etmiştir. Yeni neslin eğitimli olmasında büyük katkıları olmuştur. Köy insanın okur-yazarlığı ve doğaya iyi anlayıp soyut düşünme yetisi kazanması açısından katkı sağlamıştır. Enstitülerde okutulan kitaplardan öğretilen müzik aletlerine tarım alanında eğitilen çocuklardan hayvancılığa kadar bir çok konu da yaşarak öğrenmeye öncülük edip çok verimli bir kuşak yetiştirmiştir. Ülkenin bütün bölgelerinde kurulan köy enstitüleri eğitimin yaygınlaşması konusundaki çabaları taktire değerdir” dedi.
Eskiden öğretmenler
savcı-hakim gibi dokunulmazdı
Prof. Dr. Adnan Gümüş de, “Eskiden öğretmenlerin savcı-hakim kadar dokunulmaz ve değerli olduğunu, hatta köyün ihtiyar heyetinde yer aldığını biliyoruz.Fakat bugün öğretmene gerekli saygı gösterilmiyor. Öğretmen sadece okula gidip ders anlatan değil, yaşağı bölgenin entelektüeli, yolgöstecisiydi. Eğitimin iktidar tarafından yap-boz tahtasına dönüştürüldüğü bugünlerde Köy Enstitüleri’ndeki eğitim anlayışının ne kadar verimli olduğunu daha iyi anlayabiliyoruz” dedi. Cihan Ölmez


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *