Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, son dönemlerde yapılan polis operasyonlarında sendika üye ve yöneticilerinin gözaltına alındığını belirterek, operasyonlara tepki gösterdi
Yeşilsu’da düzenlenen eylemde Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca’nın yanı sıra KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri, bazı siyasi parti temsilcileri, işçi sendikaları temsilcileri katıldı. Yeşilsu meydanında toplanan yaklaşık 40 kişilik gurup, sloganlar atarak, polis operasyonlarına tepki gösterdi. Eğitim Sen Genel Başkanı Karaca burada yaptığı konuşmada, "Tüm Türkiye'de son süreçte uygulanan baskı ve yıldırma politikaları sonucunda yapılan operasyonlar çerçevesinde gözaltına alınan arkadaşlara sahip çıkıyoruz. Baskı ve yıldırma politikaları artarak, tüm Türkiye'de olduğu gibi Gaziantep'te de sürüyor. Tüm baskılara rağmen mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
“Hak ve özgürlükler
mücadelesi” bastırılmak isteniyor
Karaca, “Siyasi iktidar, yıllardır uygulanan baskıcı, otoriter ve antidemokratik uygulamalar karşısında duran, hakları, talepleri ve gelecekleri için mücadele eden kesimlere karşı ne kadar büyük bir tahammülsüzlük içinde olduğunu politika ve uygulamaları ile sık sık göstermektedir. Sendikal faaliyet ve çalışmalarımız kamuoyunda suçmuş gibi yansıtılıp, emekçilerin “hak ve özgürlükler mücadelesi” bastırılmak istenmektedir. AKP hükümeti, tüm kamusal alan başta olmak üzere, eğitim alanını da siyasi ihtiyacı ve ideolojisi çerçevesinde yeniden dizayn etmek istemektedir. Emek ve demokrasi alanına yönelik siyasi iktidarın bu saldırılarına karşı yürüttüğümüz, “Laik eğitim, demokratik yaşam” ve “ güvenceli iş, güvenli gelecek” mücadelemizden dolayı siyasi iktidarın hedefi haline gelmiş bulunmaktayız “dedi.
17 kişinin tamamı tutuklandı
“Bilinmelidir ki kamu emekçilerinin emeğine, haklarına ve geleceğine sahip çıktığımız; savaş politikalarına karşı barışın, haksızlıklara karşı adaletin, sömürüye karşı emeğin sesi olduğumuz için işten atılıyor, soruşturmalara maruz kalıyor, sürgün ediliyoruz” diyen Kamuran Karaca, “ Gaziantep’te, 25 Mayıs 2016 tarihinde, aralarında üye ve yöneticilerimizin de bulunduğu çeşitli kurum ve kuruluşlardan 17 kişi gözaltına alınmıştır. Son dönemde hukuksuz bir şekilde üretilen “Sosyal medya üzerinden yasadışı örgüt propagandası ve devlete hakaret etmek, devleti hedef göstermek” iddiaları üzerinden 17 kişinin tamamı tutuklanmıştır. Sonradan bunlardan 13 kişi sonradan serbest bırakılmasına rağmen, İki KESK üyesi arkadaşımız tutukluluğu haksız şekilde devam etmektedir. Benzer bir şekilde 6 Haziran 2016 tarihinde yeni bir gözaltı dalgası yaratılmış ve aralarında Eğitim Sen Merkez Denetleme Kurulu üyesi Deniz Aktaş’ın da bulunduğu iki kişi tutuklanmıştır” dedi.
Her örgütlü birey derhal “bertaraf” edilmesi
gereken potansiyel hedef haline getirilmiştir
Karaca, “İktidarın kendisi gibi düşünmeyen, haksızlıklar karşısında sesini yükseltenlere karşı gösterdiği tahammülsüzlük son dönemde öylesine artmıştır ki, iktidarın ve onun uzantılarının pervasız saldırılarına karşı sesini yükselten her kurum, her örgütlü birey derhal “bertaraf” edilmesi gereken potansiyel hedef haline getirilmiştir. İktidarın emek düşmanı, demokrasi karşıtı uygulamalarının yoğunlaştığı bugünlerde, emek, barış ve demokrasi mücadelesinin ön saflarında yer alan arkadaşlarımızın hukuk ve adalet kavramlarına yakışmayan bir şekilde tutuklanmış olması dikkat çekicidir.
Türkiye’de emek ve demokrasi güçlerine yönelik gerçekleştirilen bu tür gözaltı ve tutuklamaların hangi amaçla yapıldığı, iktidarın çıkarları doğrultusunda yönlendirilmek istenen kamuoyuna ne tür mesajlar verildiği hepimiz tarafından bilinmektedir. Yıllardır karşı karşıya olduğumuz bu tür girişimlerin asıl amacının haklı mücadelemizi yıpratmak ve kamuoyunun kafasında soru işaretleri yaratmak olduğu açıktır. Siyasi iktidar ve büyük ölçüde denetimine almış olduğu emniyet kurumları ve yargı organları ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar, asla amaçlarına ulaşamayacak, bizleri doğru bildiğimiz yolda yürümekten alıkoyamayacaktır. Gerçeklere gözlerini kapatmayan, güç ve şiddet karşısında diz çökmeyen herkes KESK’i de, Eğitim Sen’i de gayet iyi tanımakta, mücadelesini takdir etmektedir” şeklinde konuştu.
Eylemler, düşünce ve ifade özgürlüğü
kapsamında değerlendirilmelidir
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının, kamu görevlisi olsun olmasın, ülkelerinde yaşanan toplumsal olaylarla ilgili olarak, demokratik sınırlar içerisinde olmak kaydıyla, düşüncelerini açıklama ve tepki koyma hakkı vardır. Bu türden davranışlar, temel hak ve özgürlükler arasında olduğu kuşkusuz olan “düşünce ve ifade özgürlüğü” hakkı kapsamında değerlendirilmelidir” çağrıcı yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, “Bu çerçevede KESK üyelerimiz başta olmak üzere “düşünce ve ifade özgürlüklerini” kullandıkları için tutuklamalarının hukuki olmadığını görüyoruz, üyelerimiz başta olmak üzere hepsinin serbest bırakılmasını, ulusal ve uluslar arası hukuka uyulmasını talep ediyoruz.
Sendikamız, geçmişte yaşandığı gibi, bu tür baskıcı ve tamamen mücadelemize gölge düşürmek amaçlı “hukuk oyunları”na pabuç bırakmayacak kadar köklü bir mücadele geleneğine sahiptir. Adaletin bir gün herkese, özellikle de gücü elinde tuttuğunu sananlara lazım olacağı unutulmamalıdır” şeklinde açıklama yaptı. Eyleme HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul da katıldı. Arzu Bulut
Yeşilsu’da düzenlenen eylemde Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca’nın yanı sıra KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri, bazı siyasi parti temsilcileri, işçi sendikaları temsilcileri katıldı. Yeşilsu meydanında toplanan yaklaşık 40 kişilik gurup, sloganlar atarak, polis operasyonlarına tepki gösterdi. Eğitim Sen Genel Başkanı Karaca burada yaptığı konuşmada, "Tüm Türkiye'de son süreçte uygulanan baskı ve yıldırma politikaları sonucunda yapılan operasyonlar çerçevesinde gözaltına alınan arkadaşlara sahip çıkıyoruz. Baskı ve yıldırma politikaları artarak, tüm Türkiye'de olduğu gibi Gaziantep'te de sürüyor. Tüm baskılara rağmen mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
“Hak ve özgürlükler
mücadelesi” bastırılmak isteniyor
Karaca, “Siyasi iktidar, yıllardır uygulanan baskıcı, otoriter ve antidemokratik uygulamalar karşısında duran, hakları, talepleri ve gelecekleri için mücadele eden kesimlere karşı ne kadar büyük bir tahammülsüzlük içinde olduğunu politika ve uygulamaları ile sık sık göstermektedir. Sendikal faaliyet ve çalışmalarımız kamuoyunda suçmuş gibi yansıtılıp, emekçilerin “hak ve özgürlükler mücadelesi” bastırılmak istenmektedir. AKP hükümeti, tüm kamusal alan başta olmak üzere, eğitim alanını da siyasi ihtiyacı ve ideolojisi çerçevesinde yeniden dizayn etmek istemektedir. Emek ve demokrasi alanına yönelik siyasi iktidarın bu saldırılarına karşı yürüttüğümüz, “Laik eğitim, demokratik yaşam” ve “ güvenceli iş, güvenli gelecek” mücadelemizden dolayı siyasi iktidarın hedefi haline gelmiş bulunmaktayız “dedi.
17 kişinin tamamı tutuklandı
“Bilinmelidir ki kamu emekçilerinin emeğine, haklarına ve geleceğine sahip çıktığımız; savaş politikalarına karşı barışın, haksızlıklara karşı adaletin, sömürüye karşı emeğin sesi olduğumuz için işten atılıyor, soruşturmalara maruz kalıyor, sürgün ediliyoruz” diyen Kamuran Karaca, “ Gaziantep’te, 25 Mayıs 2016 tarihinde, aralarında üye ve yöneticilerimizin de bulunduğu çeşitli kurum ve kuruluşlardan 17 kişi gözaltına alınmıştır. Son dönemde hukuksuz bir şekilde üretilen “Sosyal medya üzerinden yasadışı örgüt propagandası ve devlete hakaret etmek, devleti hedef göstermek” iddiaları üzerinden 17 kişinin tamamı tutuklanmıştır. Sonradan bunlardan 13 kişi sonradan serbest bırakılmasına rağmen, İki KESK üyesi arkadaşımız tutukluluğu haksız şekilde devam etmektedir. Benzer bir şekilde 6 Haziran 2016 tarihinde yeni bir gözaltı dalgası yaratılmış ve aralarında Eğitim Sen Merkez Denetleme Kurulu üyesi Deniz Aktaş’ın da bulunduğu iki kişi tutuklanmıştır” dedi.
Her örgütlü birey derhal “bertaraf” edilmesi
gereken potansiyel hedef haline getirilmiştir
Karaca, “İktidarın kendisi gibi düşünmeyen, haksızlıklar karşısında sesini yükseltenlere karşı gösterdiği tahammülsüzlük son dönemde öylesine artmıştır ki, iktidarın ve onun uzantılarının pervasız saldırılarına karşı sesini yükselten her kurum, her örgütlü birey derhal “bertaraf” edilmesi gereken potansiyel hedef haline getirilmiştir. İktidarın emek düşmanı, demokrasi karşıtı uygulamalarının yoğunlaştığı bugünlerde, emek, barış ve demokrasi mücadelesinin ön saflarında yer alan arkadaşlarımızın hukuk ve adalet kavramlarına yakışmayan bir şekilde tutuklanmış olması dikkat çekicidir.
Türkiye’de emek ve demokrasi güçlerine yönelik gerçekleştirilen bu tür gözaltı ve tutuklamaların hangi amaçla yapıldığı, iktidarın çıkarları doğrultusunda yönlendirilmek istenen kamuoyuna ne tür mesajlar verildiği hepimiz tarafından bilinmektedir. Yıllardır karşı karşıya olduğumuz bu tür girişimlerin asıl amacının haklı mücadelemizi yıpratmak ve kamuoyunun kafasında soru işaretleri yaratmak olduğu açıktır. Siyasi iktidar ve büyük ölçüde denetimine almış olduğu emniyet kurumları ve yargı organları ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar, asla amaçlarına ulaşamayacak, bizleri doğru bildiğimiz yolda yürümekten alıkoyamayacaktır. Gerçeklere gözlerini kapatmayan, güç ve şiddet karşısında diz çökmeyen herkes KESK’i de, Eğitim Sen’i de gayet iyi tanımakta, mücadelesini takdir etmektedir” şeklinde konuştu.
Eylemler, düşünce ve ifade özgürlüğü
kapsamında değerlendirilmelidir
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının, kamu görevlisi olsun olmasın, ülkelerinde yaşanan toplumsal olaylarla ilgili olarak, demokratik sınırlar içerisinde olmak kaydıyla, düşüncelerini açıklama ve tepki koyma hakkı vardır. Bu türden davranışlar, temel hak ve özgürlükler arasında olduğu kuşkusuz olan “düşünce ve ifade özgürlüğü” hakkı kapsamında değerlendirilmelidir” çağrıcı yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, “Bu çerçevede KESK üyelerimiz başta olmak üzere “düşünce ve ifade özgürlüklerini” kullandıkları için tutuklamalarının hukuki olmadığını görüyoruz, üyelerimiz başta olmak üzere hepsinin serbest bırakılmasını, ulusal ve uluslar arası hukuka uyulmasını talep ediyoruz.
Sendikamız, geçmişte yaşandığı gibi, bu tür baskıcı ve tamamen mücadelemize gölge düşürmek amaçlı “hukuk oyunları”na pabuç bırakmayacak kadar köklü bir mücadele geleneğine sahiptir. Adaletin bir gün herkese, özellikle de gücü elinde tuttuğunu sananlara lazım olacağı unutulmamalıdır” şeklinde açıklama yaptı. Eyleme HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul da katıldı. Arzu Bulut