MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, Nizip Çayı’nın suladığı bölgelerde endişe verici boyutlara ulaşan çevre kirliliği hakkında TBMM Başkanlığı’na bir önerge verdi.
Yalçın, önergesinde, Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nin kimyasal atıkları yüzünden Barak Ovasına hayat veren Nizip Çayında yaşanan çevre kirliliğinin arttığını belirtti.
Nizip çayının suladığı bölgelerdeki çevre kirliliğinin acil müdahaleyi ve tedbir almayı gerektirecek boyutlarda olduğunun altını çizen Yalçın, “Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinden boşaltılan kimyasal atıklarla evsel atıkların Nizip Çayında yol açtığı çevre kirliliği yüzünden halkın ve üreticilerin şikâyetlerinin arttığına dair geçen yıl Mayıs ayında tarafımdan Başkanlığınıza bir önerge verilmiştir. Ancak şimdiye kadar bu önergeye olumlu veya olumsuz cevap verilmemiştir.” dedi.
Semih Yalçın’ın; önergesinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği sorularının gerekçesi şöyle: “Gaziantep’te Barak Ovasına hayat veren Nizip Çayında, Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nin kimyasal atıkları yüzünden büyük bir çevre kirliliği yaşanmaktadır. Sulardaki anormal kirlilik, yöredeki ilçe ve köylere su sağlayan Hancağız Barajını da etkilemiştir. Bahçe ve tarlalarda kullanılan su; toprakları kirletmiş, bitkilerin kurumasına yol açmıştır. Nizip Çayındaki balıkların ve diğer canlıların ölümleri endişe verici boyutlardadır. Yer altı suları da bölgedeki ciddi kirlilikten nasibini almıştır. Yaklaşık 40 bin dönüm arazide Hancağız Barajı’nda depolanan sulardan faydalanarak yetiştirilen tarım ürünleri, insan sağlığını tehdit etmektedir. Çevre kirliliği yüzünden Nizip Çayı ve Hancağız Barajının sularıyla temas eden insan ve hayvanların rahatsızlandığı, hattâ bazı köylerde kanser vakalarının arttığı belirlenmiştir.
Nizip çayının suladığı bölgelerde yaşanan çevre kirliliği acil müdahaleyi ve tedbir almayı gerektirecek boyutlardadır. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinden boşaltılan kimyasal atıklarla evsel atıkların Nizip Çayında yol açtığı çevre kirliliği yüzünden halkın ve üreticilerin şikâyetlerinin arttığına dair geçen yıl Mayıs ayında tarafımdan Başkanlığınıza bir önerge verilmiştir. Ancak şimdiye kadar bu önergeye olumlu veya olumsuz cevap verilmemiştir.”
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Yalçın’ın ilgili Bakanlıklardan Gaziantepliler adına cevap istediği sorular şunlar:
“Yöredeki kirlilik kitlesel bir çevre felaketine dönüşmeden önce bakanlığınızca hangi tedbirler alınmıştır veya alınması planlanmaktadır?
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi atıklarının ve evsel atıkların yoğun şekilde döküldüğü belirtilen Nizip Çayını kirlilikten kurtarmak için kurulan kimyasal arıtma tesisleri ne zaman faaliyete geçirilecektir?
Hancağız Barajını besleyen Nizip Çayındaki kirliliğin nedenleri araştırılmış mıdır? Araştırılmışsa hangi sonuçlar elde edilmiştir?
Nizip Çayındaki kirliliğin bölge halkına, tarım üreticisine ve tarım alanlarına zararları tespit edilmiş midir?
Zarara uğrayan üreticilere herhangi bir destekte bulunulması düşünülmekte midir?”SHA
Yalçın, önergesinde, Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nin kimyasal atıkları yüzünden Barak Ovasına hayat veren Nizip Çayında yaşanan çevre kirliliğinin arttığını belirtti.
Nizip çayının suladığı bölgelerdeki çevre kirliliğinin acil müdahaleyi ve tedbir almayı gerektirecek boyutlarda olduğunun altını çizen Yalçın, “Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinden boşaltılan kimyasal atıklarla evsel atıkların Nizip Çayında yol açtığı çevre kirliliği yüzünden halkın ve üreticilerin şikâyetlerinin arttığına dair geçen yıl Mayıs ayında tarafımdan Başkanlığınıza bir önerge verilmiştir. Ancak şimdiye kadar bu önergeye olumlu veya olumsuz cevap verilmemiştir.” dedi.
Semih Yalçın’ın; önergesinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği sorularının gerekçesi şöyle: “Gaziantep’te Barak Ovasına hayat veren Nizip Çayında, Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nin kimyasal atıkları yüzünden büyük bir çevre kirliliği yaşanmaktadır. Sulardaki anormal kirlilik, yöredeki ilçe ve köylere su sağlayan Hancağız Barajını da etkilemiştir. Bahçe ve tarlalarda kullanılan su; toprakları kirletmiş, bitkilerin kurumasına yol açmıştır. Nizip Çayındaki balıkların ve diğer canlıların ölümleri endişe verici boyutlardadır. Yer altı suları da bölgedeki ciddi kirlilikten nasibini almıştır. Yaklaşık 40 bin dönüm arazide Hancağız Barajı’nda depolanan sulardan faydalanarak yetiştirilen tarım ürünleri, insan sağlığını tehdit etmektedir. Çevre kirliliği yüzünden Nizip Çayı ve Hancağız Barajının sularıyla temas eden insan ve hayvanların rahatsızlandığı, hattâ bazı köylerde kanser vakalarının arttığı belirlenmiştir.
Nizip çayının suladığı bölgelerde yaşanan çevre kirliliği acil müdahaleyi ve tedbir almayı gerektirecek boyutlardadır. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinden boşaltılan kimyasal atıklarla evsel atıkların Nizip Çayında yol açtığı çevre kirliliği yüzünden halkın ve üreticilerin şikâyetlerinin arttığına dair geçen yıl Mayıs ayında tarafımdan Başkanlığınıza bir önerge verilmiştir. Ancak şimdiye kadar bu önergeye olumlu veya olumsuz cevap verilmemiştir.”
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Yalçın’ın ilgili Bakanlıklardan Gaziantepliler adına cevap istediği sorular şunlar:
“Yöredeki kirlilik kitlesel bir çevre felaketine dönüşmeden önce bakanlığınızca hangi tedbirler alınmıştır veya alınması planlanmaktadır?
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi atıklarının ve evsel atıkların yoğun şekilde döküldüğü belirtilen Nizip Çayını kirlilikten kurtarmak için kurulan kimyasal arıtma tesisleri ne zaman faaliyete geçirilecektir?
Hancağız Barajını besleyen Nizip Çayındaki kirliliğin nedenleri araştırılmış mıdır? Araştırılmışsa hangi sonuçlar elde edilmiştir?
Nizip Çayındaki kirliliğin bölge halkına, tarım üreticisine ve tarım alanlarına zararları tespit edilmiş midir?
Zarara uğrayan üreticilere herhangi bir destekte bulunulması düşünülmekte midir?”SHA