TMMOB Peyzaj Mimarlar Odası Gaziantep İl Temsilcisi Serkan Külahçı, belediyelerin İmar Yönetmeliğinde bulunan peyzaj projelerinin uygulanmadığını söyledi.
Külahçı, “Büyükşehir belediyesinin karar mekanizması olarak bu duruma el atması ve ruhsat eklerinde Peyzaj proje zorunluluğunu işletmeleri gerekiyor. Kısmi olarak Şahinbey Belediyesi uyguluyor, ama diğer belediyeler uygulamıyor. Gaziantep’te peyzaj proje uygulaması yeterli değil. Konut, sağlık, kültür ve alışveriş merkezi gibi yapılar ruhsatlandırılırken, peyzaj projeleri ile birlikte ruhsatlandırılması gerekiyor” dedi.
Peyzaj projelerinin
şehrimize büyük getirisi var
“Peyzaj projelerinin büyük getirileri var, ama belediyeler gözden kaçırıyor” diyen Külahçı, hedef noktalarının Şehitkamil ve Şahinbey Belediyelerinde Peyzaj proje zorunluluğunun gelmesini sağlamak olduğunu belirtti. “İnsanlar yeşil alan, oyun, park, futbol ve basketbol oyun sahasının olduğu siteler yaparken, planlanmış bir peyzaj belediyelerin park yapma sorunu da ortadan kalkmış olacak ve belediyeler mali yükten de kurtulacak. Yapılan bu alanlar nitelikli yeşil alanlar sınıfına girecek” diye konuştu.
Peyzaj uygulamaları nitelikli
olmadan çok yeşillendirme için
Külahçı, “Konut, peyzaj uygulamaları, nitelikli olmaktan çok yeşillendirme için yapılıyor. Nitelikli, kullanılabilir ve planlı hale getirmemiz gerekiyor. Peyzaj projesi zorunlu olursa Gaziantep’te nitelikli, sürdürülebilir yeşil alanlar oluşur. Ülkemizde yaklaşık 20’ye yakın belediyede ruhsat eklerinde peyzaj proje isteniyor. En yakın Kahramanmaraş, Adana, Mersin illerini sayabilirim. Maalesef şehrimizde bu uygulama söz konusu değil” şeklinde konuştu.Gaziantep’te her yıl 15-20 Peyzaj mimarının mesleğe başladığının altını çizen Külahçı, iş alanlarının olmadığı vurgusu yaptı.
Gaziantep’te sadece üç kişi
proje yapma yetkisine sahip
Külahçı, “Her peyzajcının çizdiği veya yaptığı proje kabul olmuyor. Çünkü bunu yapan arkadaşların büro sicil belgesine sahip olması gerekiyor. Peyzaj Mimarlar Odası’nın verdiği büro tescil belgesini alanlar yapabiliyor. Gaziantep’te büro tescil belgesine sahip üç kişi var. Kahramanmaraş ta 18-20 civarında” ifadesini kullandı.
Peyzaj mimarlığı dört
boyutlu bir meslek
Peyzaj mimarlığının dört boyutlu bir meslek olduğunu vurgulayan Külahçı, “Mimar; planlar, tasarlar ve uygular. Yapılan bina her zaman aynı kalır. Ama peyzaj öyle değildir. Peyzaj, 4. boyutu (zamanı) içine alan bir meslek. Peyzaj Mimarlığı bitkisel alanları tasarlarken, bitkinin 20 yıl sonra nasıl olacağı, büyüklüğü, yapraklarının ne renk alacağı gibi birçok detayı içerir. O yüzden her diktiğimiz ağacı ve bitkiyi hesap ederek dikeriz. Alanın ihtiyacını göz önüne alarak planlarız.” şeklinde konuştu.
Birçok mesleği içinde barındıran
ender mesleklerden biri
Peyzaj Mimarlığının yanlış algılandığını kaydeden Külahçı, konuşmasına şöyle devam etti: “Peyzaj mimarları, şehrimizde maalesef sadece ağaç diken kişiler olarak algılanıyor. Bu çok ciddi bir sorun aslında, sanıyorum bizlerin de kendimizi iyi ifade edemediğimizden kaynaklanıyor. Mesleğimiz, birçok mesleği içinde barındıran ender mesleklerdendir. Mimarlık, tasarım, güzel sanatlar, ziraat, planlamacılık gibi meslek disiplinlerinden oluşmaktadır. O yüzden özel bir meslek ve halk arasında yeni tanınmaya başladı. Odamıza kayıtlı 50 kişi bulunuyor.”
Türkiye’de kent ve kentlilik
olgusu gelişmemiş
“13-20 ve 21 Ekim tarihlerinde Gaziantep’te Koruma ve Peyzaj Mimarlığı sempozyumu yapılacak. 300-400 kişiye yakın peyzaj mimarı gelecek. Ama henüz net değil. İlerleyen zamanda netleşecek” diyen Külahçı, “Kentler meydanlarıyla vardır. Birçok Avrupa ülkesinde kent meydanı olgusu var ama bizde yok. Eski stadyumun 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nın devamı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili düzenlenecek sempozyumda yarışma açacağız” ifadelerine yer verdi.
Peyzaj sektöründe de eleman sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Külahçı, proje firmalarında böyle bir sıkıntının yaşanmadığını belirterek, teknik ve uygulamada personel açığının olduğunu açıkladı.
Peyzajda Türkiye ile
Avrupa arasında çok fark var
Külahçı konuşmasına şöyle devam etti: “Peyzaj sektöründe Avrupa ve Türkiye ile 100 yıllık bir zaman farkı var. Türkiye’ye peyzaj 1970’li yıllarda oluşmaya başlıyor, kürsüler kuruluyor, Avrupa’da 1880’lü yıllarda başlıyor. Bu aradaki zaman farkını yakalamak kolay değil. Peyzaj dediğimiz olgu şehir hayatı, kültürü, eğitim ve maddi imkanlarla ile birlikte ortaya çıkar. Avrupa’da faaliyet gösteren 100 yıllık peyzaj firmaları mevcut. Birçoğu bitkisel üretim yaparken peyzaj uygulama ve planlama hizmeti verende var.” Arzu Bulut
Külahçı, “Büyükşehir belediyesinin karar mekanizması olarak bu duruma el atması ve ruhsat eklerinde Peyzaj proje zorunluluğunu işletmeleri gerekiyor. Kısmi olarak Şahinbey Belediyesi uyguluyor, ama diğer belediyeler uygulamıyor. Gaziantep’te peyzaj proje uygulaması yeterli değil. Konut, sağlık, kültür ve alışveriş merkezi gibi yapılar ruhsatlandırılırken, peyzaj projeleri ile birlikte ruhsatlandırılması gerekiyor” dedi.
Peyzaj projelerinin
şehrimize büyük getirisi var
“Peyzaj projelerinin büyük getirileri var, ama belediyeler gözden kaçırıyor” diyen Külahçı, hedef noktalarının Şehitkamil ve Şahinbey Belediyelerinde Peyzaj proje zorunluluğunun gelmesini sağlamak olduğunu belirtti. “İnsanlar yeşil alan, oyun, park, futbol ve basketbol oyun sahasının olduğu siteler yaparken, planlanmış bir peyzaj belediyelerin park yapma sorunu da ortadan kalkmış olacak ve belediyeler mali yükten de kurtulacak. Yapılan bu alanlar nitelikli yeşil alanlar sınıfına girecek” diye konuştu.
Peyzaj uygulamaları nitelikli
olmadan çok yeşillendirme için
Külahçı, “Konut, peyzaj uygulamaları, nitelikli olmaktan çok yeşillendirme için yapılıyor. Nitelikli, kullanılabilir ve planlı hale getirmemiz gerekiyor. Peyzaj projesi zorunlu olursa Gaziantep’te nitelikli, sürdürülebilir yeşil alanlar oluşur. Ülkemizde yaklaşık 20’ye yakın belediyede ruhsat eklerinde peyzaj proje isteniyor. En yakın Kahramanmaraş, Adana, Mersin illerini sayabilirim. Maalesef şehrimizde bu uygulama söz konusu değil” şeklinde konuştu.Gaziantep’te her yıl 15-20 Peyzaj mimarının mesleğe başladığının altını çizen Külahçı, iş alanlarının olmadığı vurgusu yaptı.
Gaziantep’te sadece üç kişi
proje yapma yetkisine sahip
Külahçı, “Her peyzajcının çizdiği veya yaptığı proje kabul olmuyor. Çünkü bunu yapan arkadaşların büro sicil belgesine sahip olması gerekiyor. Peyzaj Mimarlar Odası’nın verdiği büro tescil belgesini alanlar yapabiliyor. Gaziantep’te büro tescil belgesine sahip üç kişi var. Kahramanmaraş ta 18-20 civarında” ifadesini kullandı.
Peyzaj mimarlığı dört
boyutlu bir meslek
Peyzaj mimarlığının dört boyutlu bir meslek olduğunu vurgulayan Külahçı, “Mimar; planlar, tasarlar ve uygular. Yapılan bina her zaman aynı kalır. Ama peyzaj öyle değildir. Peyzaj, 4. boyutu (zamanı) içine alan bir meslek. Peyzaj Mimarlığı bitkisel alanları tasarlarken, bitkinin 20 yıl sonra nasıl olacağı, büyüklüğü, yapraklarının ne renk alacağı gibi birçok detayı içerir. O yüzden her diktiğimiz ağacı ve bitkiyi hesap ederek dikeriz. Alanın ihtiyacını göz önüne alarak planlarız.” şeklinde konuştu.
Birçok mesleği içinde barındıran
ender mesleklerden biri
Peyzaj Mimarlığının yanlış algılandığını kaydeden Külahçı, konuşmasına şöyle devam etti: “Peyzaj mimarları, şehrimizde maalesef sadece ağaç diken kişiler olarak algılanıyor. Bu çok ciddi bir sorun aslında, sanıyorum bizlerin de kendimizi iyi ifade edemediğimizden kaynaklanıyor. Mesleğimiz, birçok mesleği içinde barındıran ender mesleklerdendir. Mimarlık, tasarım, güzel sanatlar, ziraat, planlamacılık gibi meslek disiplinlerinden oluşmaktadır. O yüzden özel bir meslek ve halk arasında yeni tanınmaya başladı. Odamıza kayıtlı 50 kişi bulunuyor.”
Türkiye’de kent ve kentlilik
olgusu gelişmemiş
“13-20 ve 21 Ekim tarihlerinde Gaziantep’te Koruma ve Peyzaj Mimarlığı sempozyumu yapılacak. 300-400 kişiye yakın peyzaj mimarı gelecek. Ama henüz net değil. İlerleyen zamanda netleşecek” diyen Külahçı, “Kentler meydanlarıyla vardır. Birçok Avrupa ülkesinde kent meydanı olgusu var ama bizde yok. Eski stadyumun 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nın devamı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili düzenlenecek sempozyumda yarışma açacağız” ifadelerine yer verdi.
Peyzaj sektöründe de eleman sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Külahçı, proje firmalarında böyle bir sıkıntının yaşanmadığını belirterek, teknik ve uygulamada personel açığının olduğunu açıkladı.
Peyzajda Türkiye ile
Avrupa arasında çok fark var
Külahçı konuşmasına şöyle devam etti: “Peyzaj sektöründe Avrupa ve Türkiye ile 100 yıllık bir zaman farkı var. Türkiye’ye peyzaj 1970’li yıllarda oluşmaya başlıyor, kürsüler kuruluyor, Avrupa’da 1880’lü yıllarda başlıyor. Bu aradaki zaman farkını yakalamak kolay değil. Peyzaj dediğimiz olgu şehir hayatı, kültürü, eğitim ve maddi imkanlarla ile birlikte ortaya çıkar. Avrupa’da faaliyet gösteren 100 yıllık peyzaj firmaları mevcut. Birçoğu bitkisel üretim yaparken peyzaj uygulama ve planlama hizmeti verende var.” Arzu Bulut