Çetenin oyununa birebir maruz kalan bir ekip olarak olağanüstü bir savaş verdik
8 yıllık görev süresini tamamlayarak görevi yardımcısı Prof. Dr. Ali Gür’e devredecek olan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, protokol mensuplarıyla bir araya geldiği veda yemeğinde helallık istedi.
GAÜN Seyirtepe Tesisleri’ndeki yemeğe katılanları eşi Öğretim Görevlisi Nuray Coşkun ile birlikte kapıda karşılayan Prof. Dr. Coşkun, göreve başladığında Gaziantep’e yaraşır, kaliteli büyük bir üniversite hedefi koyduklarını belirtirken, “Bu konuda kimle ne yapılabilinirse, kimden ne yarar sağlanabilirse onlarla işbirliğine gittik. Öğrenci sayısını, 11 binden 45 bin’e yükselttik. Fiziki anlamda da büyük bir aşama kaydettik. Kalite açısından bakıldığında da üniversiteyi hep ilk 10 – 15 arasına taşıdık. Bu kentte doğup büyüyen birisi olarak samimi, canhıraş samimi bir çalışma ortaya koymamız gerekirdi. Çalışma arkadaşlarımla bunu yaptık” dedi.
Rektör Coşkun, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından halefi olarak ataması yapılan ve yemekte hazır bulunan Prof. Dr. Ali Gür’den övgüyle sözederken de şöyle dedi: “Son 4 yıldaki yardımcılığımı yapmış, birçok kara günümde yanımda olmuş Ali Gür arkadaşımız, atama makamı olan Cumhurbaşkanımız tarafından atandı. Cuma günü de görevine başlayacak. Kara günlerimiz diyorum çünkü biz 2012’de bugün çokça bahsettiğimiz o çetenin oyunuyla karşı karşıyaydık. O zaman çok fark edilmemişti belki ama biz o çetenin oyununa birebir maruz kalan bir ekip olarak olağanüstü bir savaş verdik. Buradaki o Mustafa Peker adını (dönemin cumhuriyet başsavcısı) hiçbir zaman zikretmeden imtina etmeyeceğim. Birkaç tetikçi savcı veya cemaatin maşası olan savcılar aracılığıyla, piyasadaki birkaç gazeteci ile muhalefetle soru önergesi taşıyarak bizleri sorguya almak, YÖK’te kumpaslar kurarak bizi iftira ve itibar suikastı kampanyalarında bulundular. Ama, korkmadan, yılmadan 17-25 Aralık olduktan sonra Senato Bildirisi ile o çeteye karşı cesurca tavrımızı ortaya koyduk."
Görev süresi içinde Gaziantep Üniversitesi’nin hep ilklere imza atan bir üniversite olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ama kararlıydık. Gözümüz yükseklerde, ayağımız yerdeydi. Onun için Parlayan Yıldız parolasını önümüze koyduk. Çok şükür zaman içerisinde hem ülke çapında, hem de uluslararası camiada adımızdan söz edilir bir üniversite olduk. Coğrafi olumsuzluklara rağmen bunu önemli ölçüde de başardık. Bir yandan Suriyelilerin göçü ki onlara bigane kalamayacağımız, hele orayla kadim dostluğumuz var ki onlara kapımızı açtık. Dünyada ilk defa üç dilde, Türkçe, İngilizce Arapça eğitim veren bir üniversite olduk. Program sayımız 120’lerden, bugün 300’lere kadar taşındı. Yabancı öğrenci dedik. Çünkü, bu bir misyondu. Buraya gelen yabancı öğrenciler Türkiye’nin dostu olarak ayrılacak ve bu memlekete her halükarda iyi gözle bakacaktı. 98 ülkeden 3 bin öğrenci aldık. İlçelerimize sahip çıktık. İlçelerdeki en gösterişli binaları yaptık. 8 yılı kimi zaman heyecanlı, sıkıntılı dönemler geçirdik.”Haber Merkezi
8 yıllık görev süresini tamamlayarak görevi yardımcısı Prof. Dr. Ali Gür’e devredecek olan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, protokol mensuplarıyla bir araya geldiği veda yemeğinde helallık istedi.
GAÜN Seyirtepe Tesisleri’ndeki yemeğe katılanları eşi Öğretim Görevlisi Nuray Coşkun ile birlikte kapıda karşılayan Prof. Dr. Coşkun, göreve başladığında Gaziantep’e yaraşır, kaliteli büyük bir üniversite hedefi koyduklarını belirtirken, “Bu konuda kimle ne yapılabilinirse, kimden ne yarar sağlanabilirse onlarla işbirliğine gittik. Öğrenci sayısını, 11 binden 45 bin’e yükselttik. Fiziki anlamda da büyük bir aşama kaydettik. Kalite açısından bakıldığında da üniversiteyi hep ilk 10 – 15 arasına taşıdık. Bu kentte doğup büyüyen birisi olarak samimi, canhıraş samimi bir çalışma ortaya koymamız gerekirdi. Çalışma arkadaşlarımla bunu yaptık” dedi.
Rektör Coşkun, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından halefi olarak ataması yapılan ve yemekte hazır bulunan Prof. Dr. Ali Gür’den övgüyle sözederken de şöyle dedi: “Son 4 yıldaki yardımcılığımı yapmış, birçok kara günümde yanımda olmuş Ali Gür arkadaşımız, atama makamı olan Cumhurbaşkanımız tarafından atandı. Cuma günü de görevine başlayacak. Kara günlerimiz diyorum çünkü biz 2012’de bugün çokça bahsettiğimiz o çetenin oyunuyla karşı karşıyaydık. O zaman çok fark edilmemişti belki ama biz o çetenin oyununa birebir maruz kalan bir ekip olarak olağanüstü bir savaş verdik. Buradaki o Mustafa Peker adını (dönemin cumhuriyet başsavcısı) hiçbir zaman zikretmeden imtina etmeyeceğim. Birkaç tetikçi savcı veya cemaatin maşası olan savcılar aracılığıyla, piyasadaki birkaç gazeteci ile muhalefetle soru önergesi taşıyarak bizleri sorguya almak, YÖK’te kumpaslar kurarak bizi iftira ve itibar suikastı kampanyalarında bulundular. Ama, korkmadan, yılmadan 17-25 Aralık olduktan sonra Senato Bildirisi ile o çeteye karşı cesurca tavrımızı ortaya koyduk."
Görev süresi içinde Gaziantep Üniversitesi’nin hep ilklere imza atan bir üniversite olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ama kararlıydık. Gözümüz yükseklerde, ayağımız yerdeydi. Onun için Parlayan Yıldız parolasını önümüze koyduk. Çok şükür zaman içerisinde hem ülke çapında, hem de uluslararası camiada adımızdan söz edilir bir üniversite olduk. Coğrafi olumsuzluklara rağmen bunu önemli ölçüde de başardık. Bir yandan Suriyelilerin göçü ki onlara bigane kalamayacağımız, hele orayla kadim dostluğumuz var ki onlara kapımızı açtık. Dünyada ilk defa üç dilde, Türkçe, İngilizce Arapça eğitim veren bir üniversite olduk. Program sayımız 120’lerden, bugün 300’lere kadar taşındı. Yabancı öğrenci dedik. Çünkü, bu bir misyondu. Buraya gelen yabancı öğrenciler Türkiye’nin dostu olarak ayrılacak ve bu memlekete her halükarda iyi gözle bakacaktı. 98 ülkeden 3 bin öğrenci aldık. İlçelerimize sahip çıktık. İlçelerdeki en gösterişli binaları yaptık. 8 yılı kimi zaman heyecanlı, sıkıntılı dönemler geçirdik.”Haber Merkezi