“Hayat dediğimiz şey. Doğum ve ölümdür. Biz doğumumuzu da bilmeyiz, ölümümüzü de bilmeyiz. Bu konularda bir bilgi sahibi olamıyoruz. Ancak doğum ve ölüm arasında geçen anları çok güzel bir şekilde geçirip anlamlandırabiliriz”
1. Uluslarası Kitap Festivali kapsamında Gaziantep’te olan Yekta Kopan öğrencilerle bir araya geldi. Kopan sanatın insan toplumları için önemini anlattığı konuşmasında, ““İnsanlar her şeyi unuturlar ancak sanat hep var olur. Bundan 50 bin yıl önceki insandan bir şey anlamamızı sağlayan şey sanattır. 50 bin yıl önce bir grup insan avcılık yaparken biri de bu avcılığı resmedip mağaralara çizmiş. İşte bu insanın yaptığı şey sanat ve biz o resime bakarak o günü anlıyoruz” dedi.
Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde öğrencilerle ‘Öykülerimiz Ne Kadar Gerçek’ adlı söyleyişi gerçekleştiren Yekta Kopan sanat yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır dedi. Yazar Yekta Kopan festivali düzenleyenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Gaziantepin ihcaraata altıncı olduğunu öğrenip eğitimdeki durumu ile karşılaşınca üzüldüğünü ifade etti.
Sanat doğum ve ölüm arasında
bizleri hayata daha sıkı bağlayan bir şey
Bir çok öğrencinin katıldığı panel de Kopan, “Sanat insanın kendi ile hesaplaşması ve ötekileştirenleri anlaması açısından zorunlu olarak insanın hayatında yer bulmalıdır. Hayat dediğimiz şey. Doğum ve ölümdür. Biz doğumumuzu da bilmeyiz, ölümümüzü de bilmeyiz. Bu konularda bir bilgi sahibi olamıyoruz. Ancak doğum ve ölüm arasında geçen anları çok güzel bir şekilde geçirip anlamlandırabiliriz. Sanat doğum ve ölüm arasında bizleri hayata daha sıkı bağlayan bir şeydir. Hayatı anlamlandırmak için yazıyorum. Benim yazdıklarım bir kurmaca, ancak okuyucu bunu bir gerçek olarak okuyup kendi hayatının bir parçası haline getiriyor” diye konuştu..
Elbette sanat toplumdan uzak olamaz
Yazarın kafasındakini kurguladığını, okuyucu kitabı eline aldığı zaman bunun gerçeğe dönüştüğünü söyleyen Yekta Kopan, “İnsanlar her şeyi unuturlar ancak sanat hep var olur. Bundan 50 bin yıl önceki insandan bir şey anlamamızı sağlayan şey sanattır. 50 bin yıl önce bir grup insan avcılık yaparken biri de bu avcılığı resmedip mağaralara çizmiş. İşte bu insanın yaptığı şey sanat ve biz o resime bakarak o günü anlıyoruz. Sanat sanat için mi, sanat toplum için mi gibi bir tartışmaya girmek istemem. Bunlar bir grup elitist tarafından ortaya atılmış konulardır. Elbette sanat toplumdan uzak olamaz. Yapılan her şey toplum için yapılıyor. Bir kitap yazdığınızda şu okumasın ya da şu bunu anlamaz gibi şeyler düşünmüyorsunuz. Toplumu ayrıştırmak isteyen üst sınıfların alt gördükleri insanlara olan bakış açısıdır bu. George Orwell 1984 romanını yazınca kimse 1984’te onun yazdıklarının olacağını kabul etmedi. Herkes hayretle karşıladı. Ancak 84’e geldiğimizde Orwell’in yazdığı romandan bir çok şeyle karşılaştık. Aynı şekilde 2014’te de ülkemize baktığımızda Orwell’in yazdıklarını görebiliriz. Siyaset ve kültür sanat arasına bir çizgi çizemez kimse. İnsanlar bir şey konuştuğunda eleştirdiğinde siyaset yapma demek tama anlamıyla siyaset yapmaktır. Kültür ve sanattan konuşurken ülke gündeminden bağımsız hareket edemeyiz” dedi. Cihan Ölmez
RSS