Yarın yapılacak olan yüksek öğrenime geçiş sınavı öncesi Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık Ve Rehberlik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ramin Aliyev öğrencilere ve ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulunarak, YGS sınavı öncesi en çok dikkat edilmesi gereken konunun sınav kaygısı olduğunu belirtti.
Aliyev, “Sınav kaygısı çevresel faktörlerin (aile, toplum, arkadaş vb) etkisiyle öğrencinin sınavı “hayati” önem taşıyan bir sınav olarak gözünde büyütmesiyle ortaya çıkar. Sınav kaygısı normal düzeyde olduğunda avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Ama ileri düzeyde yaşanması öğrencilerin sınav performansını olumsuz anlamda ciddi düzeyde etkilemektedir” dedi.
Sınav kaygısı ile başa çıkmak için olumlu düşünün
Sınav kaygısı ile başa çıkmak için öğrencilerin sürekli olumlu düşünmesi gerektiğini dile getiren Aliyev, “Sınav esnasında olumsuz düşüncelerden kurtulmak gerekiyor. ‘Ben yapamayacağım, başaramayacağım’ gibi düşüncelerden uzaklaşıp, bu düşüncenin yerine geçmişteki başarılarınızı hatırlayarak ‘Elimden geleni yapacağım’ derseniz hem performansımızı düşürmemiş hem de kendi kendimizi motive etmiş oluruz” diye konuştu.
Aliyev, bir konuyu tam bildiğimizde ya da bilmediğimizde genelde kaygı yaşamayız diyerek, “Bizi kaygılandıran durum genelde orta düzeyde bildiklerimizdir yani bilmekle bilmemek arasında gidip geldiğimiz süreçtir. Sınav kaygısı ile başa çıkabilmeniz için öncelikle sınava yeterince hazırlanmış olduğunuzu ve sınava hazır olduğunuzu kendinize hissettirin.” dedi.
Öğrencilerden önce anne-babalar önlem almalı
Günümüzde anne babaların çocuklardan daha çok sınav kaygısı yaşadığı belirten Aliyev, “Anne babalar bu kaygının bulaşıcı olduğunu bilmeleri gerekir. Çocuklarına söylemeseler de kaygılı oldukları davranışlarından belli olur. Günlük işlerini görevlerini bırakıp her şeyden vazgeçip çocuğa yöneldiklerinde, onu yüksek beklenti içine sokmuş olurlar. Çocuk sınavı kendisi için başarmalı anne babası için değil. Ancak böyle olursa öğrencilerden gerçek performans görülebilir” şeklinde konuştu.
Aliyev, öğrencileri baskı altına alacak açıklamalardan ve davranışlardan uzak durulması gerektiğinin söyleyerek şöyle devam etti: “Anne babaların ‘Bu senin son şansın, kazanamazsan sonucuna katlanırsın’ vb. gibi tehditler savurarak çocuğu gereksiz baskı altına almamaları gerekir. Çocuk sınavı kazansa da, kazanmasa da yine değerli olacağını, sadece bir sınava göre ona değer verilmediğini, sevgilerinin koşulsuz olduğunu anlaması gerekir.” Adem Kesenek
Aliyev, “Sınav kaygısı çevresel faktörlerin (aile, toplum, arkadaş vb) etkisiyle öğrencinin sınavı “hayati” önem taşıyan bir sınav olarak gözünde büyütmesiyle ortaya çıkar. Sınav kaygısı normal düzeyde olduğunda avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Ama ileri düzeyde yaşanması öğrencilerin sınav performansını olumsuz anlamda ciddi düzeyde etkilemektedir” dedi.
Sınav kaygısı ile başa çıkmak için olumlu düşünün
Sınav kaygısı ile başa çıkmak için öğrencilerin sürekli olumlu düşünmesi gerektiğini dile getiren Aliyev, “Sınav esnasında olumsuz düşüncelerden kurtulmak gerekiyor. ‘Ben yapamayacağım, başaramayacağım’ gibi düşüncelerden uzaklaşıp, bu düşüncenin yerine geçmişteki başarılarınızı hatırlayarak ‘Elimden geleni yapacağım’ derseniz hem performansımızı düşürmemiş hem de kendi kendimizi motive etmiş oluruz” diye konuştu.
Aliyev, bir konuyu tam bildiğimizde ya da bilmediğimizde genelde kaygı yaşamayız diyerek, “Bizi kaygılandıran durum genelde orta düzeyde bildiklerimizdir yani bilmekle bilmemek arasında gidip geldiğimiz süreçtir. Sınav kaygısı ile başa çıkabilmeniz için öncelikle sınava yeterince hazırlanmış olduğunuzu ve sınava hazır olduğunuzu kendinize hissettirin.” dedi.
Öğrencilerden önce anne-babalar önlem almalı
Günümüzde anne babaların çocuklardan daha çok sınav kaygısı yaşadığı belirten Aliyev, “Anne babalar bu kaygının bulaşıcı olduğunu bilmeleri gerekir. Çocuklarına söylemeseler de kaygılı oldukları davranışlarından belli olur. Günlük işlerini görevlerini bırakıp her şeyden vazgeçip çocuğa yöneldiklerinde, onu yüksek beklenti içine sokmuş olurlar. Çocuk sınavı kendisi için başarmalı anne babası için değil. Ancak böyle olursa öğrencilerden gerçek performans görülebilir” şeklinde konuştu.
Aliyev, öğrencileri baskı altına alacak açıklamalardan ve davranışlardan uzak durulması gerektiğinin söyleyerek şöyle devam etti: “Anne babaların ‘Bu senin son şansın, kazanamazsan sonucuna katlanırsın’ vb. gibi tehditler savurarak çocuğu gereksiz baskı altına almamaları gerekir. Çocuk sınavı kazansa da, kazanmasa da yine değerli olacağını, sadece bir sınava göre ona değer verilmediğini, sevgilerinin koşulsuz olduğunu anlaması gerekir.” Adem Kesenek