Sokakta taziye uygulaması, rahatsızlık verecek düzeye geldi... Cadde ve sokak ortalarına kurulan çadırların çağdaş bir kente ve kentlilik kültürüne yakışmadığı ifade edildi
Türkiye toplumunun misafirperver bir toplum olduğunu ifade eden kent halkı, sokakta taziye kabulünün “toplumsal yozlaşmaya” neden olduğunu, acınızı paylaşmaya gelen insanların evinize alınmayarak sokakta kurulan çadırda, belediyelerin gönderdiği kahve-çay ile ağırlanmasının da beşeri ilişkilere, sosyo-kültürel yapıya ve görgü kurallarına aykırı olduğunu ifade ediyor. Sokakta, çadırda taziye kabul edenlere ziyarete gidilmeyerek, bu konuda tepki gösterilmesi isteniyor.
Milyonluk evlere
misafir kabul edilmiyor
Önce kenar semtlerde, kırsalda başlayan uygulamanın son zamanlarda kent merkezine, kentin milyonlara alınan lüks binalarının önüne kadar yayılmış olmasının, toplumsal kültür adına utanılacak boyutlara geldiği ifade edilirken, “Kenar semtlerde sokaklara taziye çadırı kurulması, belediyelerin tziyeye gelenlere çay-kahve ikramı, hadi evler küçük, misafir ağırlayacak yer kısıtlı. Vatandaşın hali vakti kısıtlı, ikramda sıkıntı olur diye hoş görülüyordu. Ancak, işin boyutları o kadar genişledi ki, adam İbrahimli’de 700-800 bine 1 milyona lüks dairede oturuyor, altında son model arabası var. Fakat bir yakını vefat ettiğinde yanına acısını paylaşmaya gelen insanları belediyenin sokağa kurduğu çadırda ağırlıyor. Bir milyonluk dairesine acısını paylaşmaya gelenleri bile sokmuyor. Böyle bir görgü, kültür olabilir mi?” denildi.
Yerel yönetimler
kentlilik kültürü aşılamalı
Türkiye insanının misafirperver olduğu, konuk ağırlamaktan müthiş hazzettiği ifade edilirken, “Bir insan acılı gününde yanına gelen eşine dostuna evini açmaz da kime açar? Bu ne kadar ayıp, kınanması gereken bir durum. Sokakta çadırda misafir ağırlanır mı? Batılı ülkelerde siz hiç sokakta taziye çadırı görüyor musunuz? Yerel yönetimlerin kentlerde yaşayan insanlarda kentlilik kültürü oluşturmak amacıyla hizmetler sunması gerekir. İnsanları sokaklara çadırlara taşımak hoş bir görüntü değil” diye isyan eden kent halkı, bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini vurguluyor.
Parası olan da belediyelerden
ikram kabul eder oldu
Önceden varlıklı insanların, dağıtılan sosyal yardımlara tenezzül etmediğini ifade eden kent halkı, “Kenar semtlerde parası pulu olmayan insanlara belediyelerin sosyal yardım adı altında taziye hizmeti ve yardımı sunmasını hadi bir ölçüde kabul edelim. Ama, iş artık o kadar çığırından çıktı ki, adam fabrikatör, işadamı, mesleği, işi, evi, arabası var. Ama bir yakını öldüğünde belediyenin taziye çadırını kullanıyor. Misafirlerine belediyenin getirdiği çayı, şekeri ikram ediyor. Duasını bile belediyeden gelen bedava hocaya okutuyor. Bu çok ayıp” diye sokak ortasına kurulan çadırları kınıyor. Belediyelerin bu sokak kültürüne engel olması, çadır uygulamasını bırakması gerektiği ifade ediliyor. Vatandaşlar, “Belediyeler yine hali vakti olmayanlara çay şeker yardımı yapsın, ama sokaklara çadır uygulamasını kaldırsın” diye konuşuyor. Arzu Bulut
Türkiye toplumunun misafirperver bir toplum olduğunu ifade eden kent halkı, sokakta taziye kabulünün “toplumsal yozlaşmaya” neden olduğunu, acınızı paylaşmaya gelen insanların evinize alınmayarak sokakta kurulan çadırda, belediyelerin gönderdiği kahve-çay ile ağırlanmasının da beşeri ilişkilere, sosyo-kültürel yapıya ve görgü kurallarına aykırı olduğunu ifade ediyor. Sokakta, çadırda taziye kabul edenlere ziyarete gidilmeyerek, bu konuda tepki gösterilmesi isteniyor.
Milyonluk evlere
misafir kabul edilmiyor
Önce kenar semtlerde, kırsalda başlayan uygulamanın son zamanlarda kent merkezine, kentin milyonlara alınan lüks binalarının önüne kadar yayılmış olmasının, toplumsal kültür adına utanılacak boyutlara geldiği ifade edilirken, “Kenar semtlerde sokaklara taziye çadırı kurulması, belediyelerin tziyeye gelenlere çay-kahve ikramı, hadi evler küçük, misafir ağırlayacak yer kısıtlı. Vatandaşın hali vakti kısıtlı, ikramda sıkıntı olur diye hoş görülüyordu. Ancak, işin boyutları o kadar genişledi ki, adam İbrahimli’de 700-800 bine 1 milyona lüks dairede oturuyor, altında son model arabası var. Fakat bir yakını vefat ettiğinde yanına acısını paylaşmaya gelen insanları belediyenin sokağa kurduğu çadırda ağırlıyor. Bir milyonluk dairesine acısını paylaşmaya gelenleri bile sokmuyor. Böyle bir görgü, kültür olabilir mi?” denildi.
Yerel yönetimler
kentlilik kültürü aşılamalı
Türkiye insanının misafirperver olduğu, konuk ağırlamaktan müthiş hazzettiği ifade edilirken, “Bir insan acılı gününde yanına gelen eşine dostuna evini açmaz da kime açar? Bu ne kadar ayıp, kınanması gereken bir durum. Sokakta çadırda misafir ağırlanır mı? Batılı ülkelerde siz hiç sokakta taziye çadırı görüyor musunuz? Yerel yönetimlerin kentlerde yaşayan insanlarda kentlilik kültürü oluşturmak amacıyla hizmetler sunması gerekir. İnsanları sokaklara çadırlara taşımak hoş bir görüntü değil” diye isyan eden kent halkı, bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini vurguluyor.
Parası olan da belediyelerden
ikram kabul eder oldu
Önceden varlıklı insanların, dağıtılan sosyal yardımlara tenezzül etmediğini ifade eden kent halkı, “Kenar semtlerde parası pulu olmayan insanlara belediyelerin sosyal yardım adı altında taziye hizmeti ve yardımı sunmasını hadi bir ölçüde kabul edelim. Ama, iş artık o kadar çığırından çıktı ki, adam fabrikatör, işadamı, mesleği, işi, evi, arabası var. Ama bir yakını öldüğünde belediyenin taziye çadırını kullanıyor. Misafirlerine belediyenin getirdiği çayı, şekeri ikram ediyor. Duasını bile belediyeden gelen bedava hocaya okutuyor. Bu çok ayıp” diye sokak ortasına kurulan çadırları kınıyor. Belediyelerin bu sokak kültürüne engel olması, çadır uygulamasını bırakması gerektiği ifade ediliyor. Vatandaşlar, “Belediyeler yine hali vakti olmayanlara çay şeker yardımı yapsın, ama sokaklara çadır uygulamasını kaldırsın” diye konuşuyor. Arzu Bulut